EDA'NIN GÖZÜNDEN
Ece'nin ailesinin restoranı vardı. Ece
istemese bile para gönderiyorlardı.Ece'Ye bu otelin ücretinin bütçesimi açacağını ne kadar da söylesemde biz kardeşiz paranın lafı olmaz diyerek tüm itirazlarımı geri çevirdi. Ama kesinlikle diğer maaşımda ödeyeceğim otelin ücretini.
Otel çok güzeldi bembeyaz çarşaflar koskocaman bir yatak geniş banyo ve lavabo gerçekten rüya gibiydi ilk defa bu kadar lüks bir yerde kalıyordum.şehir dışı işleri için kaldığım oteller yanında halt etsin.
Eceyle eşyalarımızı yerleştirdik.bir saat dinlendik saat 3 gibi çıkmaya hazırdık bekle bizi mardin sokakları. Uzun yazlık bir elbise giydim.ilkbahar da olmamıza rağmen hava çok sıcaktı. Güneş gözlüğüm çantam şapkam tam bir seyyah havasına bürünmüştüm. tek eksiğim fotoğraf makinamdı onu da aldım artık çıkabiliriz. Ece de uzun yazlık mavi bir elbise giymiş. çok tatlı görünüyordu. Mardin sokakları hayalimden bile güzeldi. Ece'nin ısrarını şimdi daha iyi anlıyordum.dar arnavut kaldırımlı yolları,konakları,müzeleleri akşam 8e kadar gezdik. Sokakları hayran hayran izlerken havanın nasıl karardığını bile hissetmemiştim. Karnımın gurultusuyla artık otele dönme vaktimizin geldiğini fark ettim.
-Ece hadi otele geri dönelim
-Bencede Eda iyice acıktım ben
-bende çok acıktım bir mardin içli köftesi yiyelim
Tam dönüş yolunu ararken konağın birinden sert erkek sesleri geliyordu birde ağlayan kız sesi konağın kapısı açıktı. Zengin bir ailenin evine benziyordu çok büyüktü.
-Eda kavga mı ediyorlar bunlar ne bu ses
-bilmiyorum Ece ama kız çok fena ağlıyor bir baksak mı?
-Ece tanımadığımız bir yerde başımıza iş açmayalım. Hem ben korkmaya da başladım hava çok karardı
-haklısın Eda ne olur ne olmaz gidelim
Tam kavga seslerinin olduğu konağın önünden geçiyorduk yaşlı bir adam genç bir erkeği vurdu. Biz ne olduğunu bile anlamadık Ece hemşire olmanın verdiği bir soğukkanlılıkla hemen yaralı gencin yanına koştu bende gittim yanında.Ece genç için kompres yapıcak bir şeyler arıyordu .çantamın yanına bağlamış olduğum şalı verdim. Konakta 10-12 tane adam vardı. O kadar ciddi duruyorlardı ki neyin içine düştüğümüz hakkında gram fikrim yoktu.
Cesaretimi toplayıp küme şeklindeki adamlara
-siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz.ne oluyor burda acilen ambulansı arayın diye bağırdım. Karşımdakiler ise hiç mimik bile oynatmadılar. Onlarda bizim bu beklenmedik bir şekilde ortaya çıkışımıza şaşkınlık bile duymadılar.
Ece seslenmesiyle hemen ona döndüm
-Eda bel boşluğundan vurulmuş hemen ambulans ve polisi ara çabuk ol.dedi
Benim elim titriyordu.
Tam telefona numarayı yazacaktım biri elimdeki telefonu aldı.kim olduğuna bakmak istediğimde ateş saçan iki gözle karşılaşmam bir oldu.o nasıl bir gözdü sarı ile yeşil karışımı.ama o kadar sinirli bakıyordu ki bi an ardımı dönüp kaçasım geldi.saçmalama eda yaralı o haldeyken bu upuzun Kas yığını adamdan korkacak değildim. Simsiyah takım elbisesinden bile belli oluyordu kasları.bu adam bizi çiğ çiğ yerdi.
Otoriter sert bir ses tonuyla
-polisi aramak yok dedi
-Ambulansı ararım ben de dedim
-Ben aradım ambulansı kaybolun şimdi burdan diye böğürdü sanki
Gerçekten çok sinirlendim yaptıkları yanına mı kalacaktı onların.kızın ağlama sesleri ağıta dönmüştü sanki o kadar çok ağlıyordu ki sinirlerim iyice gerildi.
-Biz bir yere gitmiyoruz polisi arayacağım ihbar edeceğim sizi
dedim
Bu cesaret nerden geliyor bende bilmiyordum
-öyle bişey olmayacak dedim size daha fazla üstelemeyin sonuçlarına katlanırsınız.dedi
-Ne yaparsan yap korkmuyorum sizden dedim
Gerçekten bu konuşma biraz daha ilerlerse ne olur bilmiyorum ortam o kadar gerilmiştiki sadece kızın iç çekmesi ve bizim sesimiz vardı. Diğer adamların gıkı bile çıkmaması beni çok şaşırttı. Sanki konuşma hakları yokmuş gibi sadece izliyorlardı.
O sırada ambulans geldi.Ece hastanın ilk yardımını yapmış yaptıklarını sağlık çalışanlarına anlatıyordu.birden ambulansın yanına bindi.
-Eda ben gidiyorum yanında. sende arkamdan gel
.dedi
Gerçekten neler oluyor burda. ne işin var Ece dememe fırsat bile vermeden ambulans gitti.ağlayan genç kız bayıldı. ben konağın ortasında mal gibi kalmıştım.biraz önce tartıştığım adam
-Ağalar bu günlük dağılalım en kısa zamanda töre yeniden toplanacak.ben şimdi hastaneye gidicem dedi.
Bi saattir sesleri çıkmayan insanlar
-sen ne dersen o ağam
diyip bi anda heybetli yürüyüşleriyle kayboldular.
ne töresi ne ağası hiçbir şey
anlamadım. Gerçekten törelik ağalık kavramları varmıydı hala. ben sadece dizilerde ve kitaplarda kaldığını düşünüyordum. bal gözlü hızlı adımlarla arabasına doğru adımladı. Bayılan Kızın yanına kadınlar geldi bende hemen bal gözlünün yanında arabanın yan koltuğuna oturdum.Başka çaremde yoktu zaten nerden bulacaktım hastaneyi taksi çağırsam konumumu bile bilmiyordum.yanına oturunca
-Ne işin var in arabamdan diye bağırdı
-Arabana meraklı değilim.hastaneye benimde gelmem lazım dedim
-bana ne bu durumdan in arabadan dedi
-hastane nerde bilmiyorum.nasıl gideceğim hakkında da bir fikrim yok.ne söylersen söyle inmem arabadan
-sadece seni indirmekle vakit kaybetmemek için bir şey demiyorum.yol boyunca gık bile demeyeceksin dedi
Aman bende çok meraklıydım sanki konuşmaya.
yol boyunca burnundan soludu.hastaneye gelince de onu takip ettim. Acile girdik hemen.Ece koridorda oturuyordu.hemen yanına gittim.
-durumu nasıl iyi mi?
-şimdi ameliyathaneye alındı bilmiyorum ki
Bal gözlü sinir manyağı bir anda kolumdan çekip duvar kenarına götürdü.
Ece- ne oluyo bırak arkadaşımı dedi
-Ece konuşup gelicem hemen dedim
Ece yeterince korkmuş görünüyordu biraz daha telaşlanmasını istemedim
-ne oluyor be bırak kolumu
-hastane polisi şimdi konar buraya. Olay hakkında hiç bir şey konuşmayacaksınız.
-tabiki de her şeyi anlatıcam. vuran adamın yaptıkları yanına kalmayacak. dedim.kolumu biraz daha sıktı.kesin yarın mosmor olacak.
-eğer öyle bişey yaparsan arkadaşının başına gelecekleri sen düşün.
-hiçbir şey yapamazsın polis var hakim var senden korkacak değilim.beni tehdit ettiğin için seni de şikayet edicem dedim
-bak kızım sabrımın son raddesindeyim.belli ki yabancısın burdan biri olsan zaten bunları diyecek cesaretin bile olamazdı. Burda benim sözüm geçer.ben konuşucam polislerle ve bu olay burda kapanacak.sende kendi iyiliğiniz için susacaksın.ben izin vermeden mardinden çıkamassınız bile.sen istesen de istemesen de benim dediklerimi yapacaksın. Susacaksın.yoksa olacakları tahmin bile etmek istemssin.arkadaşını bir daha görmek istiyosan sus.
- yapamazsın öyle bişey dedim
Gerçekten çok sinirlendim.bu adam kendini ne sanıyordu bu özgüvende nerden geliyor.
- ben boş konuşmam.iki lafıma bakar her şey dedi
Yanımıza doğru kendisine benzeyen iki takım elbiseli adam geldi
-Ağam emrettiğin bişey var mı? Bizi Ahmet Ağam gönderdi. Dediler
Ne ağası gerçekten. Ağa mı kaldı ama ya.ne yapıcaktım ben dediklerinin blöf olmadığı gelen bu adamlardan bile belliydi. İzbandut gibi iki adam.bende isterdim adalet yerini bulsun vuran adam cezasını çeksin.elini sallaya sallaya geziyordu şimdi dışarıda .dağılan adamların arasındaydı profilini de hatırlıyorum ama ne çare bu durum gerçekten bizim boyumuzu aşardı. polise şikayet edip kendimin ve Ece'nin canını riske atamazdım.başka çarem de yoktu
-Tamam pes ediyorum.şikayet falan etmicem naparsanız yapın
-Şimdi arkadaşını da al ve defolup gidin dedi
Hayvan herif bir hanımla da böyle konuşulmaz bu karizmayla kim bilir kaç kız hayrandır sana ama kaba öküzün tekisin.
-ameliyattan çıksın durumunun iyi olduğunu öğrenelim gidicez. Dedim
-Burda durmanız tehlikeli olabilir numaranı ver ben yazarım durumunu dedi.
-tamam Allah'ın cezası buna da tamam
Numaramı verdim numarasını kaydettim.Arkadaşlar umarım beğenirsiniz. İlk hikayem acemi gelebilir. Yorum yaparsanız çok sevinirim. Mutlu kalın aşkolar.😘😘
Eda'nın elbisesi
Ece'nin elbisesiYakışıklı ağamız mirza şahin
Konağın hayali hali
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'I MARDİN
ChickLitsadece iki gün gezme hayali ile gideceğimiz Mardin evim olmuştu. İki kız sadece kafa dağıtmak için gitmişlerdi Mardin'e ama hayat onlara neler gösterecek bakalım okuyup görebilirsiniz. Berdele kurban edilen Taner ve Huriye hayat onlara ne getirece...