Tanerden.
Fabrikadan nasıl hastaneye geldiğimi bilmedim. Nefret ettiğimi düşündüğüm kız için şu anda ölüp ölüp diriliyordum.ya ölürse ya giderse. Hastanede annem ve evin yardımcısı bekliyordu. Babam diyarbakırdaydi.
-anne durumu nasıl?
-oğlum çok kötüydü.buraya getirdiğimizde. Kafası çok kanıyodu
Dedi haykırarak ağlamaya başladı. Olayı hatırlamak bile yaşlı kadını çok üzüyordu.
-nasıl oldu ana nasıl düştü merdivenlerden aklım almıyo.
-sabah yemek yemedi çok halsizim ana diyodu ben biraz dinlen dediysem de dinlemedi işler birikmesin hem
Yaşlı kadının diline varmadı sözler.
-hem ne ana söylesene ya
-oğlum senin kızmandan korkuyordu hasta gibiydi yüzü bembeyazdı zaten.üst kattan inerken ayağı kaydı yere kadar yuvarlandı.ne olduğunu anlamadım hemen buraya yetiştirdim işte.
Taner ne diyeceğini bilemiyordu.kız demişti zaten hastayım diye bir insanlık yapmadı. Ne desin ki bu saatten sonra.
1 ay sonra
1 aydır huriye komadaydı.kafa travması oluşmuş.bir aydır uyuyordu. Taner ilk defa hayatında bu kadar vicdan azabı çekiyordu. Her akşam hastaneye geldikçe kızın çöküşünü izliyordu. kıza yavaş yavaş öldürücem seni demişti dediğini yapmıştı genç kız sanki yavaş yavaş ölüyordu. taner 1 aydır eve gitmiyordu evde her yer huriye 'yi hatırlatıyordu. Nasıl bu kadar kısa zamanda hayatının parçası olmuştu bu kız taner bile anlam veremedi.fatma hanım oğlu için çok endişeleniyordu bir ayda oğlu da zayıflamıştı sakalları uzamış sanki hayatla bağı kopmuştu kafasını doldurmak için sürekli çalışıyordu bir de akşamları huriyeyi ziyarete geliyordu.
Akşam
Fatma hanım huriye'nin yanına gelmişti hem oğlunu da görmek istiyordu. Taner camdan izlemeye başladı huriye'yi yanına girmeye cesareti yoktu. Ne diyecekti ki kıza.
Annesi kızın yanından çıkınca huriyenin odasına bakan camın karşısına oturdular.canı çok yanıyordu genç adamın.
-Oğlum nasılsın dedi yaşlı kadın hem huriye için endişeleniyordu bir de oğlunu kafasına takıyordu.
-anacım nasıl olayım aynı dedi
Fatma hanım çok şaşırmıştı oğlu ilk defa anacım demişti.
-oğlum canım benim dedi
Taner başını yaşlı kadının omzuna yasladı. Artık biriyle konuşmak istiyordu.
-anam ben çok değiştim di mi? Çocukken ağlayan birini görsem bile ağlardım sen de derdin ki oğlum hayat bu hep mutlu olamayız ki. İnsanların dertleriyle dertlenen o merhametli çocuğu öldürdüm ana ben. Huriye benin yüzümden orda bana dedi hastayım diye ben izin vermedim dinlenmesine. Gözümü ķör etti sanki nefretim. Ne suçu vardı ki Huriye'nin.evinden dışarı bile çıkmadan yaşayan kendi halinde bir kızdı sanki o da zorla evlenmemiş gibi tüm sorumluluğu ona yıktım.bu hikayenin en masumu oydu.
Kafasında günlerdir düşündüğü gerçekleri dillendirmek genç adama iyi gelmişti. Gerçeklerle yüzleşmek çok zor geldi günlerdir adama.
-oğlum geçmişi değiştiremeyiz.dua edelim huriye uyansın sen de hatalarını telafi et. Kızı bi daha üzme.
-Ana huriye bi uyansın onu dünyanın en mutlu kadını yapacağım.
-inşallah oğlum inşallah.Yaşlı kadın oğlunun hatalarıyla yüzleşmesine çok sevindi.dediği gibi bu hikayenin en masumu huriyeydi. Ama en çok üzüleni de o oldu. Şimdi tek duası gelininin en kısa zamanda uyanıp evine dönmesiydi.
Arkadaşlar merhaba Bi boşluk bulup sadece kesit yazabildim artık güzel ve uzun sahneler yazmak istiyorum. Huriye'nin artık yüzünü güldürelim diyorum🤣
En favori çiftiniz hangisi acep?
Bu hikayeyi 2 gün önce yorum yazmış arkadaşa ithaf ediyorum.hiç yazasım yoktu mesajı görünce yazmalıyım dedim
YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM.🙋♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'I MARDİN
ChickLitsadece iki gün gezme hayali ile gideceğimiz Mardin evim olmuştu. İki kız sadece kafa dağıtmak için gitmişlerdi Mardin'e ama hayat onlara neler gösterecek bakalım okuyup görebilirsiniz. Berdele kurban edilen Taner ve Huriye hayat onlara ne getirece...