*11*

5.1K 452 18
                                    

Jungkook

Şu üç günüm o alfadan kaçmakla geçmişti. Resmen fakültede ve kampüste saklana saklana geziyordum. Ve derstim biter bitmez hemen odama dönüyordum. Saklanbaç oynuyor gibiydim ama bu bir yandan da yorucuydu. Çünkü sürekli tedirgin hissediyordum. Gerçekten o alfa ile karşılaşmak istemiyordum. Çünkü ne zaman karşılaşsam omegam delirmiş gibi davranıyordu. Sürekli o alfayı düşünüyordum. İçimde garip garip hisler dolaşıyordu. Birazda utanıyordum. Çünkü en son görüşmemizde elini tutmuş ve adını sorduktan sonra kaçmıştım. Rezillikti.. Tam anlamıyla koca bir rezillik...

Bir de omegam sanki o alfayı yıllardır tanıyormuş gibi onu görmediği her an özlüyordu. Daha sadece 3 kez karşılaşmıştık. Nerden çıkmıştı bu özlemek anlamıyordum. Bu ondan kaçıp saklanmamı da zor bir hale getiriyordu. Ama omegama rağmen üç gündür başarılı bir şekilde ondan kaçmıştım.

Şimdi de gece saatleriydi. Gündüz dışarı çıkmadığım için gece yürüyüşe çıkmıştım. Gece gece saklanmak daha kolaydı. Ayrıca gece yürüyüşlerini daha çok severdim. Geceleri tek başına dolaşan omegalar için bazen güvenli olmayabiliyordu. Sırf bazı alfalar istedikleri gibi davrandıkları için omegalar rahatsız oluyordu. Ve bu benim aşırı sinirlerimi bozuyordu.

"Hey.. omega" diye rahatsız edici bir şey duyduğumda derin bir nefes almıştım. İşte tam olarak bundan bahsediyordum.

Sesin olduğu tarafa döndüğümde bana seslenen alfayı görmüştüm. Ve onu tanımıştım. Daha ilk günden omegaları rahatsız eden alfalardan biriydi o. Hatırlıyordum yanındaki diğer iki alfayı da. Biri baskın olandı. Ve oda bana dönerek konuştu.

"Şuna da bakın.. baskın omegamızmış gelen. Bizde seni ne zaman göreceğimizi düşünüyorduk." diye iğrenç bir şekilde konuştuktan sonra üçü de bana doğru gelmeye başlamıştı.

Gitmiyordum yada onlardan uzak durmaya çalışmıyordum çünkü böyle Alfalara ağızlarının payını vermeyi çok severdim. O yüzden sadece bana doğru gelmelerini bekledim. Yanıma geldiğinde üzerime doğru eğilmişti biri. "Oldukça güzelsin. Baskın omega olmak böyle bir şey sanırım." dediğinde gülümsedim.
Tatlı bir feromon yaymaya başladım sadece onların hissedebileceği şekilde.

Baskın alfa derin bir nefes aldı. Memnunca sırıttı. "Feromonların çok güzel. O günkü iğrenç kokuya hiç benzemiyor" Dediğinn de aklının bulanmaya başladığını anlamıştım.

Bir diğer alfada arkamdan dibime kadar girmişti. Feromonlarını üzerime bulaştırmaya çalışıyorlardı ama etkilenmiyordum. "Baskın Omegalar oldukça zor tatmin oluyormuş diye duydum.. istersen.. " konuşma iyice iğrenç bir hal almaya başlamıştı ve üçünede dayanamıyordum artık. Onları süründürecek kadar kötü bir koku yaymaya başladım.

Tam o anda.. tamda bir anda iğrenç kokulu feromonları yaymaya başladığım anda.. nasıl ve nereden geldiğini bilmediğim bir şekilde.. Taehyung gelmişti.

Aniden beni kolumdan çekmiş ve alfalardan korur gibi arkasına almıştı.

Şaşırıp kalmıştım bir anda. Unutmuştum her şeyi bir saniyelik.  Ne alfaları hatırlıyordum ne de iğrenç bir koku yaydığımı.

Taehyung ciddi bir sesle "ne oluyor burda, ne yapı.." konuşmuş ama lafını tamamlayamadan diğer alfalar ile birlikte bir anda elini ağzına ve burnunu götürerek kokuyu engellemeye çalışmıştı. Ama sonra hepsi birlikte öğürmeye başlamış ve dört bir köşeye dağılarak kusmaya başlamışlardı...

Sanki bir film izliyor gibi birkaç saniye izlemeye devam etmiştim. Şok olmuştum bir anda. Sonra ne yaptığımı anladığımda omegam içerde resmen çığlık atmıştı. İrkilerek kendime gelmiş ve feromon yaymayı bırakmıştım.

"Tae..hyung.." titreyen sesimle yanına koşmuştum hemen. Resmen yerde kıvranıyordu ve öğürmeye devam ediyordu.

Çığlık çığlığa kendimi bir uçurumdan atsam yeriydi şu an.

Hemen onu tuttum ve kaldırmaya çalıştım. Enerjisi çekmiş gibiydi. Ona destek olarak kaldırdım ve kolunun altına girdim. Onu burdan uzaklaştırmam gerekiyordu. Feromonumun etkisinden çıkması gerekiyordu.

Onu yurtlara yakın yerdeki banklara kadar taşımıştım. Kanı çekilmiş gibiydi. Rengi solmuştu. Gelene kadar koku hassasiyeti olmasın diye dua etmiştin içimden. Onu bir banka yatırdım ve ceketimi çıkararak başının altına koydum. Hafif terlemiş saçlarını geriye doğru yatırdım.

Karnını tutuyordu ve hafif hafif kıvranıyordu.

Tanrım.. 

Etkilendiğim alfaya feromon zehirlenmesi yaşattığıma inanamıyordum..  oturup ağlamak istiyordum şu an.

"Ta-taehyung.. feromon yayacağım. Rahatlamaya çalış biraz lütfen"  güçsüz bir sesle konuşmuştum.

Başını bana çevirip itiraz etmeye çalıştı. " yapma.. yap..ma hiç gerek yok" demişti. Sesi benimkinden daha güçsüz çıkıyordu. Gerçekten ağlamak istiyordum.

İğrenç feromonları tekrar yayacağımı düşünmüş olmalıydı.

Bu sefer rahat ve sakinleştirici feromonlar yaymaya başladım. Omegam alfayı rahatlatmak için ilk defa gerçek feromonlarımızı kullanıyordu şu an. Ben bile çok nadir duyuyordum bu kokuyu. Şu an etkilendiği alfa iyi olsun diye her şeyi yapabilirdi..

Yavaşça yere oturdum ve elimi onun ellerini bastırdığı karnına koyarak ellerini çektim. Yavaşça midesini ben okşamaya başladım. Ne kadar işe yarar bilmiyordum ama omegam yapmam için beni zorluyordu.. 

İtiraf etmeliyim ki bende karşımda kıvranan alfanın daha iyi olmasını istiyordum..

Feromonlarım onun etrafını sarmaya başladığı andan itibaren daha rahattı. Şu an daha rahat nefes alıyordu. Yavaş yavaş kıvranması da durmuştu.

Sessizce onun iyi olmasını bekliyordum bende. Feromonlarımı yayıyor ve karnını okşuyordum.
Birkaç dakika sonra rengi yerine gelmişti. Daha iyi gibiydi.

Yavaşça bana döndü ve bana baktı. Bir an ne yaptığımın farkında olmayarak boşta olan elimi saçlarına koydun ve yavaşça okşadım.

"Daha iyi misin?"

Basını salladı ve hafifçe gülümsedi. " daha iyiyim. Teşekkür ederim" dediğinde dudaklarımı büzdüm.

"Özür dilerim, senin orda olduğunu bilmiyordum. Böyle etkilenmeni hiç istemezdim." Ben mi konuşuyordum yoksa omegam mi konuşuyordu belli değildi şu an. İçimdeki deli karı beni ele geçiriyordu sanki.

Bir anda daha da çok güldü. Şu halde bile o kadar güzel gülüyordu ki... kötü hissetmesem eriyebilirdim.

"Arkadaşlarımın bahsettiği baskın omeganın sen olduğunu hiç düşünmemiştim. Şimdi nasıl hissettiklerini anlıyorum." dediğinde mızmızlanmak istemiştim. Rezil olmuş gibi hissediyordum.

"özür dilerim" dedim sessizce. Utanıyordum.

Elini kaldırıp onun saçlarına dokunduğum gibi benim saçlarıma dokundu. " üzülme. Kendini korumaya çalışıyordun. O alfalar seni rahatsız ediyordu değil mi?"

Basımı salladım yavaşça "yine de özür dilerim. Sende kötü etkilendin."

Elini çekti ve doğrulmaya çalıştı. Bende ellerimi çektim ve ona yardımcı oldum. Hâlâ feromon yayıyordum ve o da daha iyi görünüyordu.

"Önemli değil. Ama beni yurda kadar götürmen gerekecek gibi. Tek başıma yürüyebileceğimi sanmıyorum."

Hızlı hızlı başını salladım. "Tabii ki yardım ederim"

Biraz daha durmuştuk orada. Taehyung kendini daha iyi hissettiğinde kalkmıştık. Tekrar kolunun altına girip onu tutmak istemiştim ama bu kadarına gerek olmadığını söylemişti. Sadece koluna girmemi isteyince koluna girip onu tutmuşum. Şimdi çok çok daha iyiydi. Onu yurduna kadar bırakmıştım. Odasına götürmeyi teklif etsemde gece alfa yurduna girmen iyi olmaz diyerek reddetmişti. Tekrar özür dilediğimde ışıl ışıl gülmüş ve sorun olmadığını söylemişti tekrar. Sonra da yurda giderken dikkatli olmamı söylerek binanın içine girmişti.

Bende yurda dönerken başımı hangi daha taşa vursam da kendimi yok etsem diye düşünmeye başlamıştım

Flowers / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin