*20*

4.5K 409 45
                                    

Taehyung

Jungkook saatlerdir uyuyordu. Huzurluydu. Uyanmamıştı ama iyi olduğunu hissediyordum. O huzurlu hissettiği için bende iyi hissediyordum.

Sırtım yatağın başlığına yaslanmış saatlerdir onu izliyordum. Bazen uykusunda kaşlarını çatıyordu. Ağrısı ara ara geliyordu sanırım. Hemen feromonlarımı artırıyordum. Feromonlarım ona çok iyi gelmişti. Rahat hissediyordu kendini.

Pek zaman geçirememiştik. Tanımıyorduk da birbirimizi. Ama beni etkiliyordu. Ona çekiliyor gibiyim. Bana güvenmesi bile ondan etkilenmek için yeterli bir sebepti bende. Bana ve kurduma güveniyordu. Kızgınlığında yanında olmamı isteyecek kadar hemde. Bu bir alfa için gurur verici bir seydi. Güven bizler için çok önemliydi.

Yatakta kıpırdandı. Saatlerdir aynı pozisyonda yatıyordu. Rahatsız olmuş olmalıydı. Döndü ve bana sırtını çevirerek yatmaya devam etti. Yastığa dağılmış saçları bile çok güzel duruyordu. Elimi uzatıp boynuna değen saçlarını hafifçe çektim. Huylansın ve uykusu bölünsün istememiştim. Saçları hafif uzundu bu yüzden rahatsız ederdi belki diye yapmıştım.

Gece ilerliyordu. Ve yavaş yavaş benimde uykum geliyordu. Yanına yatabilirdim yatak yeterince genişti ama bunu yapmak istemedim. Uyandığında rahatsız olabilirdi. Izin almamıştım. Odadan çıkabilirdim ama yanından ayrılmak da istemiyordum. Minicik bile huzursuz hissetsin istemiyordum.

Onu izlerken gözlerim birden boynuna takıldı. Zarifçe duruyordu karşında. Düzenli nefesleri omzu inip kalkıyordu.

Bir an.. sadece bir an.. tutamadın kendimi. Yavaşça eğildim boynuna doğru. Boyun girintisine girerken burnumu boynu ve omzunun birleştiği bölgeye yavaşça sürürüm. Çok ama çok hafif bir koku alıyordum. O gün hissettiğim feromon kokusuydu bu. Bana gönderdiği tişörtlerine sinen kokuydu. Çok hafifti.. Ama daha çok alabilmek istedim bu kokuyu, derin bir nefes aldım.

"Omega.." diye mırıldandı. Bu konuşan ben miydim yoksa alfam mıydı emin değildim. "Bana daha fazlasını veremez misin.."  bende alfam da aynı şeyi istiyorduk.

Başımı boynundan kaldırdım. Ve birkaç saniye yüzüne baktım. Değişen bir şey yoktu. Saçma bir hayalkırıklığı hissediyordum. Iç çektim.

Jungkook un sol kürek kemiğinin üzerine hafif bir öpücük bıraktım.

Ardından eski yerime geri döndüm. Sırtımı yatağın başlığına yasladım ve başımı hafifçe geriye attım. Kollarımı göğsümde bağdaştırdım. Uykum gelmişti. Bu gece böyle uyuyacaktım...

...

Yüzüme dokunan parmakları hissederken kıpırdadım. Uykuma geri dönmek istiyordum ama yüzümde nazikçe gezen parmaklar bunu engelliyordu. Yattığım yerden hafifçe kıpırdadım. Rahat bir şekilde uyumamıştım. Yine de gözlerimi açasım gelmiyordu. Parmaklar nazikçe yanaklarıma ve çeneme indiğinde hafifçe araladım gözlerimi.

Görüşüm yavaşça netleştirken sarı sarı parlayan bir çift göz ile karşılaştım.

Jungkook yanıma oturmuş ve beni izliyordu.

"Alfa" dediğinde sesinin tonu içimi titremişti. Dudaklarımdan kısık sesle "Omega.." sözcüğü döküldüğünde konuşanın alfamdı.  Birbirlerine sesleniyorlardı.

Elini yüzümden indirdi. Gözlerime bakarken hafifçe gülümsüyordu. "Iyi ki geldin alfa.. seni yuvamda görmek çok güzel" Dediğin de sertçe yutkundum. Jungkook ne söylediğinin farkında mıydı acaba..  bi alfayı yuvasına almanın ne demek olduğunu biliyor muydu..  Jungkook bilmiyorsa bile Omagası elbette biliyordu. Ve bu kelimeleri söyleyen de omegasıydı. 

Şu an omegasıyla konuşuyorduk. Ama hala kendini göstermiyordu. Hissedemiyorduk kurdunu..

"Seni daha yakından koklamama izin verir misin alfa?" Dedi aynı ses tonuyla. Beklenti dolu gözlerle bana bakıyordu.

Transa girmiş gibiydim. Sadece parlayan sarı gözlerine baktım. Istegini reddetmek gibi bir düşünce aklımın ucundan bile geçmedi. Bana böyle baktığı sürece alfam ona istediği her şeyi vermeye hazırdı. O yüzden onaylamak için başımı salladım. Gözleri daha da parladı.

Hâlâ sırtım yatağın başlığına yaslı bir şekilde oturuyordum

Jungkook dizleri üzerinde doğruldu. Ellerini omuzlarıma yerleştirdi ve bir bacağını diğer yanıma atarak dizlerimin biraz üzerine oturdu. Ardından boynuma doğru eğildi ve burnunu hafifçe boynuma sürüdü. Kollarını boynuma sardı ve iyice boynuna gömüldü.. yavaşça nefes alıp veriyordu.

Kaskatı kesilmiştim. Bir anda ne yapacağımı şaşırmıştım. Ellerimi nereye koyacağımı bile şaşırmıştım.. kalbim deli gibi atıyordu. Ona bu kadar yakın olmak..  değişik hissettiriyordu.

Omega.. ara ara burnunu boynuma sürüyordu. Derince ama yavaşça kokluyordu. Sonra sıcak nefesini yavaşça boynuma veriyordu.

Alfam.. onun için daha da çok feromon yaymaya başlamıştı. Feromonlarım etrafımızı sararken omeganın vücudu daha da gevşemiş ve rahatlamıştı.

En sonunda hareket etmeyi hatırladığımda kollarımı beline sardım. Parmaklarım yavaşça belini okşarken memnun mırıltılar çıkarmıştı.

Boynuna doğru eğildim. Kokusunu almak istiyordum. Ama yine yoktu. Kokusunu gizliyordu sürekli. Şu an bile salmıyordu. Onu koklamama izin vermiyordu. Kendisini göstermiyordu...

Jungkook tekrar uyuyacak gibi gevşemişti iyice. Kucağımda oldukça rahat gibiydi. Bende halimden memnundum.  Bu şekilde uyuyabilirdim bile.  Jungkook un da kalkmaya niyeti yok gibiydi.

Sessizce konuştum. "Bana kendini göster omega"
Alfam içerde kıvranıyordu omegayı görebilmek için. 

Bir süre ses gelmedi. Uyuduğunu düşünmüştüm. Sonra uykulu ve kısık sesiyle konuştu. "Şimdi değil alfa"

Iç çektim. "Neden?"
Sesim biraz sitemli çıkmıştı. Alfam gerçekten omegayı görmeyi çok istiyordu. Ve bunu başaramadığı için de sitem ediyordu.

Sesi daha da alçaldı. "Seni kaybetmek istemiyorum" dedi. Artık uykusunun içinde konusuyor gibiydi.

Anlamamıştım. Gerçekten neden bahsettiğini anlamıyordum. Onu görmem ve beni kaybetmesi arasında ne bağlantı olabilirdi ki. Hemde alfam onu bu kadar istiyorken.

Belli belirsiz bir sesle tekrar konuştu. Sonra da tamamen uykuya daldı. Bense bir süre düşüncelerde takılı kalmışım. Ne söylemek istediğini anlamaya çalışıyordum.

"Kendimi gösterdiğimde.. benden kaçacaksın alfa.."

....

Yb atasım geldi attım vjvhvhb
Şimdiye kadar yazdığım en içime sinmeyen bölüm olabilir

Flowers / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin