Minik bir +15 uyarısı veriyorum. Okumak istemeyenler text kısımdan başlayabilirsiniz ^^
Keyifli okumalar 🤭....
Hoseok
Yavaşça uyanırken vücudundaki sızıyı ve tatlı yorgunluğu hissediyordum. Namjoon'un bana sıkıca sarılmış kollarının arasında biraz kıpırdadım ve burnumun ucunda duran boyna biraz daha yaklaştım. normalde sıcaktan çok hoşlanmazdım ama Namjoon un sıcaklığı çok güzel hissettiriyordu. Sanki evimmiş gibi..
Burnumun ucundaki boyna dudaklarımı sürüdüm ve minik bir öpücük bıraktım. Sonra bir tane daha ve bir tane daha. Burnumun ucunda böyle güzel dururken ve etkileyici bir şekilde kokarken öpmeden duramazdım tabii ki. Minik minik öperek çenesine kadar çıktım ve çenesine uzunca bir öpücük bırakıp gözlerimi açtım. Hâlâ çok uykum vardı. Gözlerimi zar zor açık tutuyordum ama birkaç saniye bile olsa deliksiz uykuda olan sevgilimi izlemek için çok güzel bir andı. Genelde beni izleyen o olurdu. Çünkü hem ben uyumaya daha düşündüm hemde Namjoon un uykusu çok hafifti. En küçük hareketlerime uyanabiliyordu mesela. Alfa sezgileri çok kuvvetiydi. Elimde olsa saatlerce izlerdim onu. Ama şu an yorgun ve uykulu hissediyordum. Tekrar uyumak istiyordum. Ayrıca boynum hala yanıyordu. Isırık izi olan yerler karıncalanıyordu.
Bunu düşünmek beni hafifçe gülümsetti. Hafifçe uzanıp eşimin dudaklarını nazikçe öptüm. Uyandırmak istemiyordum onu. Zaten bende tekrar uyuyacaktım.
Saatlerce bu pozisyonda yattığımız için biraz kıpırdadım. Yavaşça arkamı döndüm. Dönerken kalçamda hissettiğim ağrı ile istemsizce hafifçe inlemiştim.
Namjoon sesime hemen uyanmıştı. Kollarının arasında olan bana sıkıca sarıldı ve sırtımı göğsüne yasladı. Saçlarımı öptü. "Bebeğim iyi misin?" Dediğinde başımın altındaki koluna sarıldım. Hafifçe mırıldanır gibi konuştum.
"Hm hmm. Iyiyim." Diyebildim sadece. Hiç konuşacak halim yoktu. Hem böyle bir durumda nasıl iyi olmayacaktım ki. Kurdum bile huzurla alfasının yanında kıvrılmış uyuyordu.
Ikimiz de yorulmuştuk ve benim şu an çok uykum vardı. Bence onunda vardı o yüzden böyle uyumaya devam etmeliydik.Namjoon saçlarımı öpmeye devam etti. O da uykuluydu ama öpücüklerini bırakmıyordu. Bu da benim çok hoşuma gidiyordu. Enseme doğru kaydı ve tenime öpücüklerini sıralamaya devam etti. Bu beni iyice mayıştırıyordu. Kokusu fazla güzeldi. Etrafımı sarmalamıştı ve hiç olmadığım kadar huzurlu ve güvende hissettiriyordu. Daha önce kokusunu hiç bu kadar net almamıştım..
Dudakları boynumdaki diş izlerine geldiğinde hafifçe titredim. Bu beni daha da sıkı tutmasına yol açtı. Mührüm, mührümüz çok hassastı ve bu beni etkiliyordu. Iyi ki mührün etrafında çok oyalanmamıştı. Sırtıma doğru devam etti, dudaklarını sürüdüğü yerde hafifçe inledim. Içim titremişti. Kalbimin yanında bir kalp atışı daha hissetmiş gibi olmuştum. Bu.. garipti..
Namjoon da durmuştu.. bir süre öylece durduğu için gözlerimi aralamak zorunda kalmıştım. Hafifçe dönerek ona bakmaya çalıştım. "Ne oldu?" Diye sorduğumda birden kolunu başımın altından çekti ve kalktı. Etrafta bir şey arar gibi bakınmaya başladı. "Bunu sana göstermem lazım." Dedi.
Kaşlarımı çattım. Hafifçe doğrulmaya çalıştım ama kalçam ve belim beni biraz zorlamıştı. Yine de kalktım.
O sırada Namjoon da yataktan kalkmıştı. Yerdeki benim telefonumu aldı ve yatağa geri döndü. Ne yaptığını alamıyordum ama elbette vardır bir nedeni diye bekliyordum. Telefonumu açtı ve omzumun üzerinden bir resim çekti. Ve hemen ardından resmi bana gösterdi. Gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı. Uykulu uykulu yanlış mı görüyordum yoksa doğru mu görüyordum emin olamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flowers / Taekook
أدب الهواةHer ruh eşinin çiçeklerinin açma hikayesi farklıdır.. Taekook Yoonmin Namseok Texting / Düzyazı