*39*

3.7K 372 65
                                    

Jungkook

Taehyung gittiğikden sonra jimin hyung ve Yoongi hyung da ayrımıştı. Seokjin hyung ile kalmıştım. Dönüşmemiştik veya koşmuyorduk. Ormana doğru olan yoldan yürüyorduk. Bazı Omegalar ve alfalar da bizim gibi yürüyorlardı. Bazıları da dönüşmüştü ama henüz koşmak yerine yanımızdan yürüyerek geçiyorlardı.

Seokjin hyunga döndüm. "Hyung istersen gidebilirsin. Benim için kalmak zorunda değilsin"

Gülümsedi ve koluma girdi. "O nasıl söz minik omegam. Beraber olmak daha önemli. Sen dönüşürsen bende dönüşürüm"

Omuz silktim. "Çok kalabalık hyung. Belki sonra beraber gideriz."

Bana döndü. "Neden dönüşmek istemediğini hala anlamıyorum. Anneannem kurt halinde olmayı hep daha çok sevmiştir. Ona çok saygı duyuyorlar kurtlar."

Iç çektim. "Bana da öyle hyung. Ama bende bunu sevmiyorum. Omegamın ilgi hoşuma gidiyor ama ben böyle bir şey istemiyorum. Insan formunda olduklarından daha farklı bir etkisi oluyor kurt olduklarında feromonlarımın." Etrafa baktım. "Sana göstermemi ister misin?"

Başını salladı merakla. Bende ona göstermek için hafif bir feromon yaymaya başladım. Bu her zamanki feromonlarımdan daha farklıydı. Omeganın feromonları daha şefkatli ve sevgi doluydu. Baskın omegalara özel bir şeydi bu. Etrafımızda kokumu alan kurtlar yanıma doğru gelmeye başladı. Biri önünde durup başını bana uzattı. Bunun kim olduğunu asla bilmiyordum. Ama gözlerim sarıya dönerken bir anne gibi kurdun başını okşadım. Baskın bir alfaydı.

O gittiğinde bir omega geldi göğsüme burnunu sürüdü. Onunda kürkünü okşadığımda hafif mırıldandı ve gitti. Feromon yaymayı kestim sonra. Aynı şeyi herkesle iletişime geçmek istemiyordum.

"Anne gibi hissettiriyor. Sevgi dolu." Dedi Seokjin hyung. "Sanırım anneannem bütün kurtların annesi gibi hissediyorum derken bundan bahsediyordu"

Başımı salladım. "Bir de kurt halinde gör sen. Omegam tam bir anne oluyor. Ama biraz çatlak bir anne"

Bunu duyunca Seokjin hyung kahkaha atmaya başladı. Bende onunla birlikte güldüm. "Omegan gerçekten biraz çatlak ama ona hayran oluyorum"

"Hyung öyle deme sonra götü arşta dolaşıyor."

Biraz böyle sohbet ede ede dolaşıyorduk. Hâlâ yoldaydık ama artık ormanın içinde sayılırdık. Etrafımız bembeyazdı ama karlar koşan kurtlar sayesinde dağılmıştı. Yine de hiç kirli durmuyordu kar. Hâlâ çok güzel görünüyordu her yer.

"Benim seni Taehyung ile baş başa bırakma hayallerim vardı. Küçük kurt koşa koşa gitti hemen"

Güldüm. "Koşmak için çok heyecanlı duruyordu."

"minik alfam benim. Oyun oynamayı çok seviyor. Bazen hiç büyümediğini düşünüyorum. Hep küçük kalmış gibi geliyor bana"

Gerçekten küçük bir çocuk gibi hissettiriyordu banada. Çok güzel parlak bir gülümsemesi vardı. Içten bir şekilde gülürüce dudakları kare bir hal alıyordu ve bu onu daha da şirin yapıyordu. Hem çok güzel bende çok şirindi.

"Yine yüzün kızardı." Dedi Seokjin hyung sırıtarak. Saçlarımı karıştırarak güldü. "Taehyung u düşünürken hep böylesin. Yüzün hemen kızarıyor. Çok belki ediyorsun. Yiyesim geliyor seni."

Dudaklarımı büzdüm ve mızmızlanmaya başladım. "O kadar belki oluyor mu yaa."

Yanaklarımı sıktı. "Annen görse seni böyle hemen kime aşık olduğunu sorardı."

Dudaklarımı ısırdım. Ayvayı yemiştim resmen. Anneme anlatmamıştım daha. Haberleri yoktu. Abilerim de vardı birde. Tanrı bilir onlar ne tepki vereceklerdi. Bir de iki deli vardı. Iç çektim. "Hyung beni şuraya karların arasına gömsene. Kesin çözüm olur kurtulurum en azından."

Kıkır kıkır gülmeye başladı Seokjin hyung. "Neden öyle diyorsun minik omegam."

"Annemlere bir alfayı işaretlediğimi nasıl söyleyeceğim ben. Abilerim de var. Kardeşim de var. Bilmiyorum ne yapacağım."

Somurtmaya başlamıştım. Gerçekten her şey üst üste gelmişti. Annemle konuşup anlatmam lazımdı. Yada en Azından youngjae hyung ile konuşmalıydım. O daha makul bir yol sunabilirdi belki.

Seokjin hyung konuşmaya başladığında ona odaklanamamıştım. Içimde garip, kötü bir his oluşmuştu birden. Omegam da hissetmişti ve dikkat kesilmişti hemen.

Içimdeki huzursuzluk büyüdüğünde kaşlarımı çattım. Taehyung.. ona bir şey mi oluyordu..  başına kötü bir şey mi gelmişti. Tuhaf bir biçimde onu içinde şu an hissediyordum. Bizim aramızdaki ruh eşi bağı tamamlanmamıştı, onu daha önce hiç hissedememiştim ama şu an kötü ve huzursuz bir anda olduğunu hissedebiliyordum.

Omegam bir anda kontolü ele geçirdi. Beni tamamen saf dışı bırakmıştı. Gözlerim sarıya döndü ve Seokjin hyung bir anda arkamda bıraktım. Hızlıca koşmaya başladım. Sanki nerede olduğunu biliyor gibi koşuyordum. Üzerimdeki fazlalık onlan şeyleri bir çırpıda çıkardım ve aniden kurda dönüştüm. Omegam alfasının yanına bir an önce gitmeye çalışıyordu. Ilk defa beni bu kadar geride tutuyordu. Tamamen bedenimin kontrolünü eline almıştı.

Ormanın içinde ilerlerken hırlama ve uluma seslerinin olduğu yöne doğru gitti. Taehyung un alfasını görünce bir saniye durdu. Alfanın etrafında 3 kurt vardı ve her an Alfaya a saldıracak gibi duruyorlardı.

Taehyung un Baskın alfası oldukça güçlü duruyordu. Ilk kez gördüğüm zaman ki yumuşak ve karda koşmayı seven alfa yerine gerçekten güçlü ve ciddi bir alfa vardı artık. Diğer üç kurda da feromonları ile baskınlık kurmuştu ama kurtlar geri çekilmiyordu. Diğer kurtların ikisi de baskın alfa gibi duruyorlardı. Ciddi bir feromon savaşı başlamıştı ve birazdan birbirlerine saldırma ihtimalleri çok yüksekti.

Omegam hemen atladı ve koşarak alfasının yanına gitti. Tamamen içgüdüsel bir şekilde alfasının  bir adım arkasında durdu ve önündeki üç kurda hırladı. Saldırgan ve boğucu feromonların arasında daha sakinleştirici ve rahatlatıcı feromonlarını yaymaya başladı. Taehyung un alfası dâhil diğerleri de hırlamayı kesmişti. Saldırgan feromonlar da bir anda dağılmıştı. Omegamın önündeki üç kurt artık saldırgan değil daha sakinlermiş ve uysal duruyordu.

Herşey birkaç saniyede bitmişti ve 3 alfa sakinleşip yürüyerek uzaklaştılar.

Omegamda bende Taehyung a ve alfasına bir şey olacak diye çok korkmuştuk. Bir anda omegam alfasını korumak için öne atılmıştı. Alfa elbette kendini koruyabilirdi ama yara alma ihtimali bile omegamı çok korkutmuştu.

Alfa öylece durmuş ve biraz şaşkın bir şekilde omegama bakıyordu. Omegam ona yaklaştı ve başını alfanın boynuna getirerek hafifçe boynuna süründü. Basını alfanın kürküne sürüyordu. Endişelendiğini ve korktuğunu gösteriyordu. Hafifçe alfaya yaslandı ve hırlar gibi hafifçe mırıldandı. Normalde hırçın olan omegam alfasının yanında süt dökmüş kediye dönüyordu.

Alfa ne hissediyordu gerçekten bilmiyordum ama omegama yaslanmıştı hafifçe. Omegam da ona destek olmak için onu tutuyor gibiydi. Birden yerdeki kanı fark ettiğimde omegam dondu kaldı. Alfanın diğer tarafında, ön bacağından kıpkırmızı kan akıyordu bembeyaz karların üzerine.

...

Bölümü yarın atacaktım normalde
Ama şu iki bölüm beni çok geriyordu 😥😥 o yüzden atıp bitirmek istedim :/

Flowers / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin