Taehyung
Dersim biraz önce bitmişti ve omega yurduna doğru gidiyordum. Jungkook mesaj attığında gidip gitmemek konusunda tereddütte kalmıştım. Ama zor durumda gibi duruyordu. Gerçekten çaresizmiş gibi konuşmuştu. Kızgınlık döneminde yanında olmam ne kadar doğru olurdu bilmiyordum. Yine de yardım etmek istemiştim. Canı yanıyordu ve kolay geçecek bir şey değildi. Benden başka tanıdığı alfa olmadığını da söylemişti.
Jungkook garip biriydi. Garip ama oldukça da sevimli. Onu ilk bir köşede sallanırken görmüştüm ve bu oldukça komikti. Neden saklandığını bilmiyordum. Ama gözlerini kocaman açmış ve gergin gergin etrafa bakarken sevimli görünüyordu.
Sonrasında onu üzgün üzgün otururken görmüştüm. Üzgünken bile çok güzel görünüyordu. Şirince dudaklarını büzüyor ve ayaklarını sallıyordu. Onu gördüğümde resmini çekmekten alıkoyamamıştım kendimi. Sonra ona karşı olan merakıma yenik düşerek yanına gitmiştim. Benimle konuşurken yanaklarının kızarması, şirince gülümsemesi ve parlak gözlerle bakması dikkatimi çekmişti.
Onun seokjin hyungların bahsettiği baskın omega olduğunu asla tahmin edemezdim. Seokjin hyung baskın omegaların otoriter ve güçlü olduklarını söylemişti ama benim karşımda oldukça utangaç ve şirin bir omega vardı.
Sonrasında feromon zehirlenmesine maruz kalmıştım. Aslında bunu kötü bir an olarak değil de eğlenceli bir an olarak hatırlıyordum. O zaman ne kadar kötü olsam da Jungkook un feromonları o kadar güzeldi ki.. hatırladıkca başım dönüyordu. Benim için çok endişelenmişti. Hassas bir koku alma duyum olduğu için beni fazla da etkilemişti. O an benimle ilgilendiğini de hatırlıyordum.
Bu karşılaştığımız kısacık anlarda kurdunu hiç hissedememiştim. Bu biz kurtlar için tuhaftı. Çünkü kurtlarımız çoğu zaman bizimle birlikteydi ve birinin kurdunu hissetmek zor olmuyordu. Ama Jungkook 'un kurdu kendini asla göstermiyordu. Bu onu daha da merak etmeme neden oluyordu. Kurdum da onun omegasını merak ediyordu. Bende merak ediyordum.
Bir yandan şu an onun yanına gitmem doğru değilmiş gibi hissediyordum. Bir yandan da omegasını bu sefer görebileceğimi umduğum için heyecanlıydım da. Alfam omegası ile iletişim kurmayı çok istiyordu.
Omega yurduna geldiğimde Jungkook un odasına çıktım. Iyi ki yurtlara istediğimiz gibi girip çıkabiliyorduk. Kızgınlıkta olanlar için ayrı bir yurt binası da vardı. Ama Jungkook kendi odasında kalmayı tercih etmiş olmalıydı.
Odasının önüne geldiğinde Jungkook a mesaj attım.
Taehyung: geldim. Odanın önündeyim Jungkook
Jungkook: kapı açık
Içeri girebilirsin
Soldaki oda benim
Üzgünüm kalkacak halim yok
Yanıma gelir misin Taehyung?Hafifçe gülümsedim. Cevap vermeden içeri girdim.
Girer girmez yoğun bir feoromon kokusu alacağımı düşünmüştüm. Ama hiçte öyle olmadı. Çok hafif bir koku vardı ama Jungkook un kokusu değildi. Jiminin kokusu olmalıydı. Jungkook un feromonları etrafa yayılmamıştı.
Odasının kapısını tıkladım ve yanıt alana kadar bekledim. Gelebilirsin dediğinde içeri girdim. Odası feromon kokuyordur diye düşünsemde hiç kokmuyordu.
Jungkook yatakta doğrulmaya çalıştığında hızlıca yanına gidip onu tekrar yatırdım.
"Kalkma, yatmaya devam et" dedim nazikçe.
Dolu gözlerle bana baktı ve başını salladı. Tıpkı o gün bana yaptığı gibi saçlarını okşadım yavaşça.
"Çok mu ağrıyor?"
Burnunu çekti hafifçe ve başını tekrar salladı. "Çok ağrıyor.." dediğinde dudaklarımı büzdüm. Solgun görünüyordu. Ağlamış gibiydi ve tekrar ağlayacak gibi görünüyordu.
Sırtımı yatağın başlığına yasladım ve yatağın kenarına oturdum. Saçlarını okşamaya devam ediyorum. Rahatlatıcı feromonlarımı yaymaya başladım. "Umarım feromonlarım iyi gelir ve ağrın geçer"
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Saçlarını okşayan elime doğru sırnaştı kedi gibi. "Geldiğin için çok teşekkür ederim Taehyung. Şimdiden daha iyiyim."
Başını çevirip bana baktı yorgun gözleriyle. "Uyumak istiyorum"Feromonlarımı daha çok yaydım. Saçlarını okşamaya devam ettim. "Kapat gözlerini. Birazdan daha iyi hissedeceksin. Sonra da uyuyacaksın." Diye konuştum sesimi güven verici bir tonda tutmaya çalışarak. Bana güveniyordu. Bunu gözlerinde görebiliyordum. Hiç tereddütü yoktu ona iyi gelip gelmeyeceğim konusunda.
Kapattı gözlerini. Ellerini yastığın altına sıkıştırdı. Dizlerini karnına doğru çekip yattı. Biraz sonra bedeni biraz daha rahatlamış görünüyordu. Bende oturmuş saçlarını okşamaya devam ediyordum. Birkaç dakika sonra yüzü de rahatlamıştı. Düzenli nefeslerini duymaya başladığımda bende rahatlamıştım. Sadece feromonlarım ile rahatlamıştı gerçekten de.
Ama.. ben onun feromonlarını hala almıyordum. Kurdunu da hissedemiyordum.
Bu çok tuhaftı. Bunu Jungkook yapmıyordu. Kokusunu kendisi gizliyordu evet ama kurdunu o gizlemiyordu. Kızgınlıgında kendini bu kadar saklayamazdı. Omegası kendini göstermek istemiyordu.Nedenini merak ediyordum. Omagası neden kendini asla ortaya çıkarmıyordu. Kurdum onunla çok ilgiliydi. Ikimiz de görmek istiyorduk onu..
....
Düz yazı bölümlerini yazarken ne kadar iyi yazabiliyorum bilmiyorum
Umarım olurken zevk alıyorsunuzdur ^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flowers / Taekook
FanfictionHer ruh eşinin çiçeklerinin açma hikayesi farklıdır.. Taekook Yoonmin Namseok Texting / Düzyazı