Flowers / Taekook

*50.2*

Jungkook

"Ne kadar korkmam gerektiğini hesaplamaya çalışacağım da." Dediğinde kendimi tutamadan gülmeye başlamıştım.

"Korkulacak bir ailem yok aslında. Sadede birazcık kalabalığız. Ve biraz da her şeyi dolu dolu yaşamayı seviyorlar." Iç çektim. Ürpermiş gibi yaptım. " korkman gereken tek şey benim kardeşim  ve jimin hyung un kardeşi. O ikisi felaket senaryosu gibiler de."

"Tatlı tavşanım bu bana teselli vermedi ama." Dedi, elini çenesinin altına yasladı ve gülümsedi. "dİnliyorum."

"En baştan başlamam gerekiyor. Sanırım." Dedim ve anlatmaya başladım. "Babam biraz asi bir baskın alfa. Annem ise çok güzel bir omega. Annem ilk abime hamile olduğu sırada babam sürüdeki diğerleri ile anlaşamamış. Biraz agresif de biri. Sürü ile artık birlikte kalamayacağını söyleyip sürüden ayrılmış. Babamın en yakın arkadaşı ve eşi de babamla birlikte çıkmış sürüden. Bir beta çift, jimin hyungun ailesi. Kendilerine bir bölge bulmuşlar ve yerleşmişler. Minik bir sürü kurmuşlar."

Kaşları havaya kalktı. "Baban kendine sürü mü kurdu?"

Başımı salladım. "Evet. Daha serbest yasamak istedi sanırım. Hâlâ iki hane var sürümüzde. Ama iki tane daha olacak. Iki abim yakında evlenecek."

"Iki?" Sorgular gibi bakıyordu. Şirince gülümsedim ve tatlı tatlı konuştum. "Dört. Dört abim var. Dördü de baskın alfa."

Eli çenesinin altından indi ve gözleri kocaman açıldı. Hemen telaşla konuştum. "Gerçekten korkman gereken şey abilerim yada babam değil. Hiç değil hemde."

Birden gülmeye başladı. Hem eğleniyor hemde biraz gerilmiş gibiydi. "Bunun beni rahatlatması mı gerekiyordu." Dediğinde kıkırdadım.

"Jimin hyungun dediklerine bakma sen. Abilerim gerçekten çok tatlılar. Babam da çok sevecen bir tip. Annem dünyalar tatlısı zaten."

Bu sefer iki elini çenesine koydu. "Erkek kardeşin?"

Iç çektim. "Tam olarak asıl bela o. Alfa ve jimin hyungun beta kardeşi ile aynı yaştalar ve.. biz bile korkarız onlardan. Çünkü deli onlar."

Kıkır kıkır güldü. "O kadar kötü değillerdir bence."

"Öyle mi dersin?" Tek kaşını kaldırarak sorunca gülerek başımı hayır anlamında salladım. "Taehyung yugyeom olmasıydı benim herhalde bi 20 kardeşim daha olmuş olurdu."

"Anlamadım? Bunun yugyeom ile ne ilgisi var?"

"annem ve babamın çok hararetli bir aşk hayatı var. 6 kardeşiz ve yaş aradığımız çok yok. Yugyeom doğduktan sonra annemler bir tane daha bu çocuk gibi doğarsa baş edemeyiz diyerek çocuk yapmaktan vazgeçtiler." seslice gülmeye başladığında ciddi ciddi devam ettim. "Gülme ciddiyim ben. Hatta jimin hyungun ailesi de dahil buna. Bir daha bam gibi bir çocukları olur diye tekrar çocuk yapmadılar. O ikisi şeytana bile papucunu ters giydirir."

Taehyung benim ciddi ciddi konuştuğumu gördüğünde gülmesi daha da arttı. "Ailen çok eğlenceli duruyor."

"Sen bir de onları hep beraberken gör."

Gözlerime bakarak gülümsedi. "Bir gün tanışırsak neden olmasın."

"Tanışırsınız.. tabii.. daha önce.. bi bahsetmem lazım gerçi." Bir anda çok heyecanlanmıştım. Ben daha önce bu tanışma işini hiç düşünmemiştim.. acaba nasıl olurdu... annem babam ve abilerimin ne tepki vereceğini bilemiyordum şu an.

Bende onun ailesini merak ediyordum ama konusunu  şimdi açmak istemedim. O yüzden şimdilik bu aile mevzusunu kapattık.

Kısa bir süre sessiz kalıp birşeyler yedik. Ardından rastgele konulardan konuşmaya başladık. Taehyung ile sohbet etmek çok kolaydı. Akıp gidiyordu her şey. Benim konuşurken bir anda hararetli birşeyler anlatmaya başlayan hallerimi parlak gözlerle izliyordu. Bana öyle bakarken bana olan ilgisi ve alakasını o kadar güzel hissettiriyordu ki.. kalbim sıcacık oluyordu.