*50.1*

3.8K 308 43
                                    

Jungkook

O kadar mutlu ve heyecanlı hissediyorum ki sabah güneş yeni doğmaya başlarken uyanmıştım. Yerimde duramıyordum asla o yüzden jimin hyung u da uyandırmıştı. Gitmişti artık Yoongi hyung sonunda. Jimin hyungum da benimle ilgilenecekti. Ben gittikten sonra zaten giderdi ruh eşinin yanına.

Bana sürekli bu kadar erken neden hazırlanıyorsun diyordu ama anlamıyordu işte. Gerçekten çok heyecanlıydım. Bu yüzden erkende olsa hazırlanmaya başlamıştım. Jimin hyung un söylenmesi ve yerli yersiz kaçmamam ve cesur olmam ile ilgili öğütlerini 3 saat dinledikten sonra Taehyung yurdun önünde olduğunu söyleyen bir mesaj atmıştı.

Son karşılaşmamızda olan şeylerden dolayı hala utanıyordum birazcık ama artık alışmıştım. Hem Taehyung a hemde omegasımın alfasına çıldırmış hallerine hemde kendi duygularıma alışmıştım. Kaçmıyordum da eskisi gibi. Heyecanlanıyordum çokça ama azıcık alışmıştım. Hâlâ her şey çok yeniydi benim için. Yine de jimin hyungun dediği gibi cesur olmalı ve Taehyung un yanında durmalıydım.

Taehyung un yanına geldiğimde bana her zaman ki güzel gülümsemesi ile tatlı tatlı gülmüştü. Bende hayran hayran bakarak selam vermiştim. Çok güzel görünüyordu ve hayran kalmamak mümkün değildi tamam mı. Ben daha önce onun kadar güzel ve mükemmel bir alfa ile karşılaşmamıştım.

Gidelim mi diye sorduğunda hızlı hızlı başını salladım. Gerçekten bu gün için çok heyecanlıydım. Neredeyse ilk defa doğru düzgün sadece ikimiz vakit geçirecektik hemde kurtlarımız ilk defa birbirlerine temas edecekti.  Taehyung un yaralandığı günü saymıyordum o an çok rastgele olmuş bir şeydi. Öyle olmuş olsa bile O günden sonra Taehyung un alfası oldukça değişmişti. Bana ve omegama karşı çok daha ilgiliydi ve bu ikimizin de çok hoşuna gidiyordu.

Kar yağmıyordu artık. Ama erimemişti de. Yeterince de soğuktu. Taehyung ise çok mutlu görünüyordu o yüzden bende çok mutluydum.

Yürümeye başlamadan önce Taehyung elimi tutmuştu. Çok refleksif yapıyordu bu küçük hareketleri ve ben kalp krizi geçirecek gibi hissediyordum. Feels geçirip yere yapışmak ve Taehyung un beni sürükleyerek götürmesi bi an çok mantıklı gelmişti. Sadede bir an.. çok küçücük bir an.. Sonra bu düşünceyi kafamdan attım. Kalp krizimi biraz düzene sokmaya çalıştım. Içimdeki manyak rahat durmuyordu.

Son zamanlarda bir şey fark etmiştim. Omegam alfa ile iletişim kurabiliyordu. Ara sıra oluyordu bu. Daha önce hiç olmuyordu, aralarımda bir duvar var gibi hissediyordum. Yıkılmıştı artık o duvar. Alfa da omegama geliyordu. Iletişimleri daha iyiydi. Ama ruh eşi gibi bir iletişim yoktu hala aralarında. Jimin hyungta olduğu gibi kalbimin yanında hi kalp daha atıyor gibi hissetmiyordum. Ruh eşi bağının tamamlanması için ne yapmamız gerekiyordu hiç bilmiyordum ama şu anki halimizde çok iyiydi bence. Taehyung da memnun gibiydim O yüzden çok da umursamıyordum.

Geçen sefer gittiğimiz yerden girmiyorduk. Farklı bir yola girmiştik. Etrafıma bakarken merakla sordum?

"Nereye gidiyoruz?"

Diğer eli ile yolu tarif eder gibi gösterdi. " Bu taraf biraz daha düz bir alan. Birkaç kilometrelik bir yürüyüş yolu var. Kampüsün birazcık dışında kalıyor ama yolun üzerinde bir kafe var. Fazla eşyalarımızı oraya bırakabiliriz. Kahvaltı yapmadığını düşünüyorum?" Diye sorduğunda başımı hayır anlamında salladım.

"Yapmadım" dediğimde devam etti.

"Ilk kahvaltı yaparız. Fazla eşyalarımızı da oraya bırakabiliriz. Sonra çıkarız. Olur mu?"

Tekrar hevesle başımı salladım.

Hafifçe elimi okşadığımda içim gitmişti. Çok küçük bir hareket olsada ben yine ve yine çokça heyecanlanıyordum. "Karda yürümek sorun olmaz değil mi? Eğer sorun olac.." devam etmeden lafını böldüm.

Flowers / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin