1(Gizli Saklı)

88 18 4
                                    

Sabah güneş doğar doğmaz gözlerimi açtım .Yatakta kısa süre doğrulduktan sonra ellerimi yüzümü yıkayıp alt kata indim. Annem bu saatler de çoktan yemek hazırlardı fakat tabak bulaşık sesleri gelmiyordu kapıyı uzun süre tıkladıktan sonra ses gelmeyince kapıyı açtım.Ama evde anneannem de yoktu . Hiç biri evde değildi,hemen telefonumu alıp onları aradım fakat hiçbiri de açmadı. Hiçbirinin açmaması tesadüf olamazdı . Evde bir ileri bir geri gidiyordum , iyice korkmuştum .

Stres olduğum zamanlar genellikle tırnaklarımı yerdim. Öyle de yaptım uzun süre bekledim . Bir süre koltukta oturduktan sonra aklımda ki kötü senaryoları silmeye çalışıyordum.

Çoğu şeye karamsar düşünce ile yaklaşıyordum. Hastalığım gereği fazla sinirlenince yada çok stres yapınca titriyordum ve uzun süre de kendime gelemiyordum. Olay kimileriniz için sıradan gelebilir ama benim için öyle değildi , hele ki aileme en küçük bir şey olma ihtimali, bunu düşünemiyordum..

Koltukta gözlerimi sıktıktan sonra bir an kapı sesi duydum ve hemen kapıya koştum . Beklediğim gibi annem babam ve anneannem bir yerden geliyordu. Yüzlerinde mahcup bir tavır vardı . Sanırım ne kadar endişelendiğimi anlamışlardı. Onlara nerede olduklarını sordum:

"Çok korktum neredeydiniz ?"

"Anneannen sabah rahatsızlandı biz de apar topar hastahaneye götürdük. Sen uyuyorsun diye de haber vermedik büyük ihtimal arayıp endişelendin ama inan telefonlarımızı evde unutmuşuz kızım "

"Anneanne neyin var ne oldu bir şeyin yok dimi ? "

Art arda sorular sorduktan sonra anneannem halsizce gülümsüyordu.

Annem lafa atlayıp :

"AA kızım sabah sabah ne bu sorgu anneannen iyi sadece üşütmüş biraz biz de endişelendik neyse ki bir şeyi yokmuş ilaçlarını aldık "

Anneanneme baktım anneannem de onaylıyordu.

"Gerçekten endişelenecek bir şey yok kızım ben iyiyim " dedi anneannem.

Ama ben gene de inanmıyordum . Benden sakladıkları bir şey vardı kesinlikle.

Anneannemin gözleri her zamankinden daha farklı bakıyordu. Gözlerinin içine baktığımda bu sefer hüzün girmişti. Gözlerin de bu sefer başka birşey vardı hissedebiliyordum.

Olduğum yerden ayağa kalkıp mutfağa su içmeye gideyim dedim . Gerçekten çok susamıştım annem ve babam da mutfaktaydı , suyu alıp masaya oturduktan sonra gözüme kağıtlar çarptı . Suyumu içtikçen sonra kağıdı elime aldım ve incelemeye başladım burada anneannemin adı ve soyadı yazıyordu. Aşağı indiğimde ise sonuç yazıyordu tam sonucu okuyacaktım ki annem kağıdı hemen elimden çekti .

Annem sık nefesler alıp veriyordu korku içinde bir anneme bir babama bakıyordum. Neler oluyordu benden ne saklıyorlardı ?

"Anne bu sadece bir kağıt neden çektin ?"

Annem kağıtla birlikte odadan gitti ve hızlıca merdivenlerden çıktı ama onu takip etmedim . Babama döndüm şaşkın ve şüpheli bakışlarla.Fakat babam da bir şey diyemiyordu , ağzı mühürlenmiş gibi .

Fazla merak basa belaydı bunu bir çok kez deneyimlediğim için peşinden gitmedim annemin . Ama her ne olduysa bana açıklamak zorundalardı .

Uzun bir sessizlik oldu ben koltuğa oturdum düşündüm düşündüm düşündüm.

Annem yemekleri hazırladı sofraya oturdum hiç bir şey olmamış gibi durdum durdum durdum ama yemedim .

Sofra da düşünmekten başka bir şey yapmadım , sadece o kağıtta ne yazdğını merak ediyordum. Annem her ne kadar yemek yemediğimi sorgulasa da yemek yemek umrumda bile değildi şu an benim tek istediğim gerçeklerin açığa çıkması .

Gün boyunca öylece düşündüm bazen odama çıkıp geri aşağı iniyordum. Bir aşağı bir yukarı derken yorulduğumu anlayınca kendimi derin bir uykuya teslim ettim. Yarın yeni bir gün doğuyordu ve okul vardı .

Anne'nin ağzından (Dün )

Not : Olayları bir de Zehra 'nın annesinden dinleyelim

Sabah gözlerimi annemin sık sık nefes alıp vermesinin sesi ile açtım . Hemen annemin yatağına doğru ilerledim ve anneme su doldurdum fakat daha çok fenalaşmıştı. Annemin Akciğer kanseri olduğunu öğrendiğimden beri huzursuzdum. Ve bundan Zehra 'nın haberi yoktu . Olmayacaktı da zaten psikolojik sorunları var daha fazla üzülmesine izin vermezdim.

Osmanı çağırdım ve hemen doktora gitmemiz gerektiğini söyledim . Bir yandan Zehra uyanıp endişelenmesin diye sesssizce hazırlanıyorduk.

Hazırlanıp çıktık o dalgınlıkla telefonumuzu bile almamışız . Apar topar hastahaneye koştuk . Hastahaneye gidene kadar ki 15 dakika da kendimi hissetmiyordum gerçekten çok kötüydüm.

Doktor bir süre sonra çıkınca benimle özel konuşmak istediğini söyledi hemen odaya girdim. Doktor pek mutlu değildi açıkçası kötü haber vereceğini gözlerinden anlamıştım . Konuşmaya başladı :

"Üzülerek söylüyorum ki akciğer kanseri saadet hanımı zorlamaya devam ediyor biz gene tedbiri elden bırakmıyoruz onun için elimizden geleni yapacağız şu anlık yatırmıyoruz bu da tahlil sonuçları ne kadar zorlamış ya da kanser hücreleri ne durumda bunu öğreniyoruz.
Ama her şeye hazırlıklı olun bu ani ölüm de olabilir "

"Ani ölüm de olabilir "
"Ani ölüm "
"Olabilir "
"Ani ölüm de "

O an bayılmışım ve uyandığımda kolumda serum takılıydı. Annem ve Osman yanımdaydı . Onlara baktım ve olanları hatırlayınca tekrardan ağlamaya başladım ama güçlü durmak zorundaydım ve Zehra 'nın endişeleneceğini bildiğim için iyi olduğumu söyleyip kolum daki serumu çıkardım. Osman ve annem itiraz ediyordu ama onları dinlemedim. Doktor da onay verince eve geldik.

O gün zehra yemek bile yememişti kağıtları elinden çekince bana kırgın olduğunu anladım ama bunu ona söyleyemezdim bunu yapamazdım.

Zehra yatağına erken girmişti yarın okul olduğu için . Benim de gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu kendimi derin uykuya teslim ettim.

"Olacaklardan habersiz uykuya teslim ettim kendimi "

ZEHRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin