AŞK YENİDEN

7

Olay mahallinden bildiriyorum.Endişe edecek bir durum yok dostlar.Bacağımdaki yanık ciddi bir yanık değil.Kızarıklığı bile kalmadı hatta.Fakat öfkem gram geçmedi.O Sibel engereğiyle Drakula Semih'in kafasını birbirine sürterek kıvılcım çıkartmak, alev alışlarını keyifle izlemek istiyorum.Vaziyeti siz anlayın artık.

İş yerine bu yüzden 3 gündür gitmiyorum.Bundan sonra da gitmem malum gider ayak istifa ettim.Gururum kırıldı, sabrım fazlasıyla taştı en önemlisi dayanma sınırım aşıldı.

Bu yüzden aylar önce bana kartını verdikleri yeni kurulan Sinaner Holding'i arayıp hala tekliflerinin geçerli olup olmadığını soruyorum.Serhat bey soruma hayli kızarak, beni hevesle beklediklerini söyleyince günlerdir belki de ilk kez içten bir şekilde gülümsüyorum.

Pazartesi günü için görüşme ayarlayıp telefonu kapattığımda Arzu yüzümdeki hoşnut ifadeyi görünce işin olduğunu anlayıp "yeni işin hayırlı olsun" diye tebrik ediyor.

Sehpaya koyduğu çayı alırken başımı sallayıp "sağol şekerim" diyorum gülerek.Miraç'ta bu esnada kucağıma zıplıyor.Acı içinde inlerken Arzu, oğluna kızıyor dikkatli olması için.
Miraç'ın büzülen dudaklarını görünce dayanamayıp duruma müdahale ediyorum hemen.

"Tamam sorun yok.Bir daha dikkat eder benim miniğim."

Miraç bana kedi gibi sokulurken Arzu da "size karışan da kabahat" diye söyleniyor.Tam bu esnada kapı çalıyor.Büyük ihtimalle annemlerdir.Dün akşam telefonda mutlaka geleceğini söylemişti.

Tabii bu en sakin tepkisi olduğu için ben baya şaşırmıştım zira Turhan holdingin kapısına dayanıp Semih Turhan'ı oraya gömecek potansiyelde bir kadın kendisi.

Arzu kapıya bakarken bende Miraç'ın tombul yanaklarını sıkıyor, bir yandan onun sevimli haline kahkahalar atıyorum.O kadar tatlı bir çocuk ki Miraç sevmemek imkansız.

Arzu'nun kapıda biriyle konuştuğunu işitince "kimmiş gelen?" diye sesleniyorum.Sesi tam algılayamasam da bir erkeğe ait.Arzu'dan ses gelmeyince Akın'dır deyip üzerinde fazla durmuyorum.Lakin başımın üzerinde bir karartı farkettiğimde hayretlerden hayret beğeniyorum hemşire.

"Siz nereden buldunuz burayı?"

Yüzüne ukala bir sırıtış yerleşirken " bayıldığında seni evine getirmiştim hatırlarsan" diyor ukalaca.

Verdiğim aptalca tepkiyle bakışlarımı kaçırırken Miraç "sen kimsin?" diye soruyor aksice Semih Turhan 'a.

Drakula teyzecim o uzak dur!

Semih Turhan bir Miraç'a bir bana bakarken en sonunda bende karar kılıp "oğlun mu?" diye soruyor şaşkınca.Ayy niye şaşırıyorsa canım?Sanki kendisinin gayrimeşru oğlu yok benim çocuğumun olma ihtimali ilginç!

O, olayı da bir türlü aydınlatamadık.

"Hayır,arkadaşımın oğlu" diye açıkladığımda kafasını anladığını belirtircesine sallıyor.Bu arada Arzu kendisine çay getiriyor.Nasıl da misafirperver canım arkadaşım.

Semih Turhan çayını alırken Arzu'ya teşekkür edip "bize biraz izin verir misiniz?" diye soruyor kibarca.Arzu,Miraç'ı alıp benim odama gittiğinde bende merakla bakıyorum Semih beye.

Sen istifa edemezsin ben seni kovarım demek için evime gelmez heralde?Ama değişik bir adam yapar mı yapar çokta şaşırmamak lazım.Semih Turhan oturduğu yerde dikleşirken "neden gelmiyorsun şirkete?" diye soruyor beni dikkatle süzerken.

Nefesimi sıkıntıyla bırakıp "Semih bey" diye başlıyorum söze." istifa ettim eğer unuttuysanız hatırlatayım?"

Cümlemi tamamladığımda Semih Turhan tek kaşını kaldırıyor.