Evime geldiğimde kapının önünde bermuda şeytan üçgeninin daimi üyeleri beni karşılıyor.Tabii bunda Hazal,Arzu ve Cemre üçlüsünü tek bir mesajla alarma geçirmiş olmam etkili olabilir.Arzu kabarık saçlarıyla o kadar komik görünüyor ki gülmemek için dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıyorum.Beni ilk farkeden çok sevgili kardeşim Cemre oluyor.
"Olayların kadını gelmiş."
Cemre'ye gözlerimi belerterek bakınca omuz silkiyor.Arsız!
"Sonunda teşrif edebildiniz Ceylin hanım" diyor Arzu. Kinayeli sesini size söylememe gerek var mı?
Bakışları üzerimde bir saniyeliğine dahi ayrılmayan üçlüye uzaktan bir öpücük atıp anahtarımı çıkarıp kapıyı açıyorum.İçeri girer girmez Hazal "dökül!" emrini veriyor.Ağız tadıyla mutlu bile olamıyorum görüyorsunuz değil mi?
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum.Semih'le aramızda geçen şeye isim koyamıyorum.Allah'ım her şeyi daha yeni yeni kavrıyorum! Semih beni öptü!
Bizim durumumuzdaki insanlar sevgili mi oluyor onu bile bilmiyorum.Evet utanarak söylüyorum ki bilmiyorum 8 yıl boyunca sahalardan uzak kalan biri için gayet doğal bence.
Sorumun yanıtını almam için Semih'in gözlerime bakıp güzel bir konuşma yapması gerek sanırım.Bende böyle bir kadınım yapacak bir şey yok. Benimle açık açık konuşulmadığımda paranoyaya bağlıyorum.
Koltuklara yerleşirken "Semih beni öptü" diyorum bir çırpıda.Arzu,Hazal ve Cemre yüzüme bakakalıyor.Hadi ama siz neyin şaşkınlığını yaşıyorsunuz?!
Ben bile bu şekilde bakmadım Semih'e - ki baksaydım büyük ihtimalle hayatının hatasını yaptığını düşünebilirdi-Sessizliği ilk bozan Cemre oluyor herzamanki gevezeliğiyle beni ardı ardına soru yağmuruna tutarken çok geçmeden Arzu ve Hazal'da o'na katılıyor.Ve çapraz sorgu başlıyor...
Bir süre sonra gelen soruları takip edemiyorum.Ve en baştan herşeyi anlatmaya başlıyorum.Bitirdiğimde üçü de kendilerine has tepkilerini veriyorlar;
"Öpüştünüz ha?"
"Ayy iyi ki Miraç'ı getirmemişim bu edepsizden herşey beklenirdi zaten.Her neyse ben biliyordum sana karşı ilgisi olduğunu bu adamın.Bak yine lafıma geldin."
"Abla inanmıyorum sana!İlk günden niye öpüşüyorsun?"
Ağzım açık vaziyette bakıyorum üçüne.Pozitif kalmaya çalışıyorum ama bu şartlarda inanın bu mümkün değil. 'Neden etrafımda bir tane düzgün insan yok?! ' çok merak ediyorum açıkçası.
'Sanki sen çok normalsin de!'
Sen çekilsene bir aradan sevgili iç ses.
"Nasıl öptü? Abla cevap versene ya meraktan öleceğim!"
Geber Cemre geber!Suç sende değil ama senin ağzına laf veren de.O taze anı tekrar hatırlatırken yüzümde aptal bir sırıtış peydah oluyor.
Hazal "yok anam bunun kafa uçmuş Leyla olmuş bu Leyla " diyor yüzünü Nur Yerlitaş edasında buruştururken.Cemre de eksik kalmıyor tabii. "Bizimle diyilsın"
Şunların tafralarına da bakın hele!
Olup bitene dair düşüncelerimi tüm detaylarıyla nihayet Bermuda üçgeni araya girmeden bitirdiğimde kendilerine faydası olmayan kardeşim ve arkadaşımı kaile almayarak sesi soluğu çıkmayan Arzu'ya dönüyorum.
"Bir şey söylemeyecek misin?"
Bir süre ifadesizce yüzüme baktıktan sonra yerinden kalkıp beni de kaldırıyor Arzu.Ardından beni kendine çekip sımsıkı sarılıyor.
"Herşey gönlünce olsun."
Cemre bunu kutlamak için mezdeke açtığında içimizdeki oynak Türk kadınını ortaya çıkarıp döktürmeye başlıyoruz.Ve ben böylece içimdeki enerjiyi bir nebze de olsa boşaltabiliyorum.
Çalan zil bile beni durdurmuyor. Kapıya bakmaya bile kalçamı sallaya sallaya gidiyorum var sen düşün!
'O nasıl oluyor?' diye soracak olma.Açıklayamam ben,bende değilim!
Kapıyı açtığımda karşımda Akın'ı görünce "niye geldin sen?" diye soruyorum gülüşüm solarken.Müzik sesini işiten canım kardeşim bana cevap verme gereği dahi duymadan eve giriyor bu sırada.
"Kız taverna mı işletiyorsun evde?Kötü yola mı düşürdüler seni?"
Omzuna vuruyorum sertçe. "Saçma sapan konuşma eğleniyoruz kız kıza hem sen niye geldin?"
"Annem yolladı.Sende Cemre de ortada yoksunuz delirdi,migreni tuttu yine.Bende dırdırından kaçtım.İyi ki de kaçmışım.Lebbeyk lebbeyk" diyerek Arzu ve Hazal 'ın karşısına geçip oynamaya başlıyor.
Gözlerimi devirdikten sonra oynamaya kaldığım yerden devam ediyorum bende.
Bu sırada Akın'da başımızdan aşağı paralar saçıyor.Nihayet pilimiz bitip kendimizi koltuklara attığımızda Akın yerden saçtığı paraları toplamaya başlıyor.Salak çocuk! Ona baktığımızı farkettiğinde ise şirince gülümseyip "öğrenciyiz sonuçta" diyor herzamanki Akın'lığını yaparak.
"Off abi seninle evlenecek kıza ciddi manada acıyorum ne maddi açıdan zenginsin ne de yüreğin zengin sıfıra sıfır elde var sıfır yani."
"Deme öyle sevgilime" diyip Cemre'ye karşı Akın'a arka çıkıyor Arzu oyunbazca.
Akın'da iyice havaya giriyor aldığı gazla. "Sende olmasan aşkım halim harap."
Arzu kardeşim Akın 'ın çocukluk aşkı.O yüzden bu takılmalar.Ciddiye almayınız.
Arzu ve Hazal gittikten sonra Akın ve Cemre'yle biraz oturup sohbet ediyoruz.İkisinin de ertesi gün okulları olduğu için yataklarını açıp odama çekiliyorum.Telefonumu elime aldığımda cevapsız ya da bir mesaj olmaması suratımı asılmasına sebep oluyor.Ardından beklentiye girdiğimi farkederek toparlanıyorum.Merak etmeyin saçma sapan ergen triplerine girecek kadar kafayı yemedim.
Aman iyi ki adamın öpüşüne karşılık verdim gelir gider yüzüme vurursunuz artık!
Yatağa girip o an gözümün önünde tekrar tekrar canlanırken fındık kadar olan beynimi sanırım kaybedeceğimden endişe ediyorum....
Uykuya dalmadan önce aklımda tek bir düşünce dolaşıyor;
'Lütfen bu sefer kelebek sürüsü olarak adlandırdığım şey ishal sancısı olmasın!'
HAYIRLI İFTARLAR ŞİMDİDEN CANLAR.SİZİ SEVİYORUM.KEYİFLİ OKUMALAR :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YENİDEN
Roman d'amour#İlişkiler etiketinde 1 numarayız 🎊 Aldatıcı 'mutlu son' hikayelerine yeterince inanılmış, bu uğurda beş yıl heba edilmiş karşılığında parlak boynuzlar Ceylin'in alnının iki köşesinde itinayla yerini almıştı... Sonra ne mi olmuştu? Işıklar sönüp...
