AŞK YENİDEN

Özel Bölüm Part III

Merhaba Dostlar!

Sizce de bir özel bölüm patlatma zamanı gelmedi mi? Bende aynısını düşündüm ve size karın kararınca bir özel bölüm yazdım.

Beğenmeniz dileğiyle...

"Gamze! İn çabuk o ağaçtan! "

Omuzlarına dökülen sarı saçlarını umursuzca arkaya atan 4 yaşındaki kızıma bakarken aklımı kaçıracağımı düşünüyorum. Hanımefendi kendisini aralarına almayan Mete ve Miraç'ı protesto etmek için erik ağacına baykuş gibi tünemiş inmemekte ısrarcıydı.

Sizi daha mutlu daha huzurlu bir aile tablosu içinde karşılamak isterdim hemşire inanın.Amma velakin yaramazlıkta çığır açmış kızım ve kucağımda mızmızlanan iki yaşındaki oğlumla ancak bu kadar mümkün oluyor ne yazık ki.

Ne ara ikinciyi doğurduğumu merak ediyorsun değil mi? Bekle öyleyse. Önce şu eli maşalı kızımı indireyim aşağı bol bol hasbihal edeceğiz hiç şüphen olmasın.

"Kızım bak düşüp bir yerlerini kıracaksın. İn ne olur anneciğim" diye yalvarıyorum bilmem kaçıncı kez.Dilimde artık tüy biterken bacak kadar boyuyla kızım bana meydan okumaya devam ediyor hala.

"Manane inmicem! Abimle miraş menimle oynamiyo. "

Telaffuz edemediği kelimelere mi gülsem ettiği inada mı yansam bilemiyorum dostlar. Varın halimi siz görün.

Semih, Cengiz ve Yiğit mangal yakmak için gereken malzemeleri almaya markete gitmişlerdi maalesef.Eğer Semih burada olsaydı Gamze hanım biricik babasını ikiletmezdi emin olun.

Dokuz ay karnında taşı doğur baba aşığı çıksın bu Allah'tan reva mı?

"Miraç!"

Arzu'nun sesiyle Miraç'ın ağaca tırmandığını farkederken tansiyonum düşüyor sanki. Sakinleşmek için derin derin nefesler alırken en kötü ihtimalle itfaiyeyi arayacağımızı düşünerek kendimi avutmaya çalışıyorum.

Hayat anne iseniz gerçekten çok zor hemşire!

"Seni kurtarmaya geliyorum Gamze!"

Miraç'ın kurduğu cümle üzerine Arzu'yla aynı anda "sakın" diyoruz oldukça panik bir vaziyette. İkisinin de ağaçtan düşme ihtimali oldukça yüksek.Tabii bunda benim haşarı kızımın ağacın en tepesine kadar tırmanmış olmasının payı epey büyük.

"Menimle oyun oynamassan inmem. "

Hala pazarlık peşinde olan kızıma hayretle bakıyorum.Pes.Bu kız kime çekti yahu?

Hiç bana öyle bakma.Daha neler ya aşk olsun!

"Tamam oynayacağım söz" diyerek Gamze'nin bulunduğu dala çıkıyor Miraç. Bizim bütün ikazlarımıza rağmen Gamze'yle birlikte usul usul aşağı inerlerken ömrümden ömür gidiyor sanki. Bir günde on yaş aldım sanki.

Kocaeli'ne taşınan Melis'in evine 'hayırlı olsun'a geldiğimize geleceğimize bin pişman oluyorum çocuklar sayesinde.Zira Melis' in kızı Efnan; Mete'ye kafayı takmış oğluma iki dakika huzur vermiyordu.Öyle ki ortalığı birbirine katan Gamze'ye rağmen Mete hala  piyasada yoktu.Hayret! Büyük ihtimalle Efnan'dan köşe bucak kaçıp saklanıyordu.

Gamze ve Miraç sağ salim ağaçtan indiklerinde Allah'a sayısız kez şükrederek yanlarına gidiyorum. Miraç'ı öpüp bağrıma basarken bana ters bakışlar atan haylaz kızıma ne kadar kızgın olsam da dayanamayıp kollarımın arasına alıyorum.'Anayım ben ana!'