1.

1.5K 50 21
                                    

ʙᴀşʟᴀᴅığıɴıᴢ ᴛᴀʀɪʜɪ ʙᴜʀᴀʏᴀ👉👉 ʏᴀᴢᴀʙɪʟɪʀsɪɴɪᴢ <3

ᴏʏ ᴠᴇʀᴍᴇʏɪ ᴜɴᴜᴛᴍᴀʏıɴ ɪʏɪ ᴏᴋᴜᴍᴀʟᴀʀ...♡

__________________

Üniversitede her öğrenci gibi derslerimle ilgilenen sıradan bir öğrenciydim. Ama son 3 ay içerisinde hem babamın ölümü hem de yaklaşan sınavlar yüzünden ne yapacağımı bilemez haldeydim. Babam iyi bir adamdı çok fazla benimle ilgilenmese de bazı günler samimi olurduk ama diğer ki gün yine o suratsız ifadesini takınır işe giderdi. Buna artık alıştığım için çok fazla takmazdım. Ama yine de ölümü beni feci bir şekilde etkilemişti. Buda bende depresyona yol açmıştı. Ailemden ayrı yaşamaya başlamıştım. üniversiteye başladığımda. Şuan 3. Sınıf öğrencisiydim. Farklı şehirde olduğum için çok göremezdik birbirimizi. 3 aydır evden çıkmıyordum. Okul haricinde tabi... Okulunda güzel gittiğini söyleyemem. Artık derslerde odaklanma problemleri yaşamaya başlamıştım. Öğretmenler bunu farkındaydı o yüzden sürekli rehber öğretmeninin yanına çağrılırdım. Bunun bir yararı olmamıştı tabi ki. Artık çok az konuşur olmuştum. Arkadaşlarım bu halimden hiç memnun değillerdi onlar beni her zaman komik, neşeli, yüzünden gülümseme eksik olmayan biri olarak görürlerdi. Zaten öyleydim ama son zamanlarda olan olaylardan sonra iyice berbat bir hale gelmiştim. Çok az yemek yiyor okul haricinde dışarı çıkmıyordum. Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Annem ara sıra gelip buz dolabını doldurup benimle konuşmaya çalışırdı. Sorduğu sorulara cevap alamayacağını anladığında ise giderdi. Aklımı yitiriyormuş gibi hissetmiştim. Sağlıksız beslenmeden ve aldığım adını bile bilmediğim haplar yüzünden ölüme mahkum edilmiştim.

Öldüğümü düşündüğüm sırada gözlerimi hafifçe araladım. Bir kanepede uzanır pozisyonda buldum kendimi. Ben yatağımda değil miydim? O sırada etrafı incelemeye başladım. Her taraf kitap doluydu. Buranın bir kütüphane olduğunu varsaydım. İyide ben burada ne yapıyorum? Bu düşüncelerimi bölen şey ise kapıdan içeri giren kumral saçları olan ve büyük kahverengi gözleri olan bir kız girdi. Çok genç görünüyordu. 17 veya 18 yaşında olduğunu düşündüğüm genç kız yavaşça içeri girdi. Tuhaf olan şey ise temizlikçi kıyafeti giyiyordu. Ve gerçekten itiraf etmeliyim çok tatlı duruyordu. Bana korktuğunu belli eden gözleriyle yavaşça yanıma yaklaştı.

"Leydim sizi arıyordum. Çay saatiniz geldi dışarı çıkmak isteyeceğinizi düşündüm ama odanızda yoktunuz."

Dedi ürkekçe. Korkma yemeyeceğim seni. Dur-

O az önce ne dedi? Anlayamayan bakışlarla ona bakmaya devam ettim. Bu sırada hala kanepede uzanıyordum.

"Anlamadım ne dedin?"

Dedim kaşlarımı çatarak. Bu dediğime  korktuğunu belli edercesine bir adım geri çekildi.

"Leydim özür dilerim sizi rahatsız etmemeliydim. Prens William 1 saate geleceğini söyledi hazırlanmak isteyeceğinizi düşündüm."

Bu kız neden bu kadar korkuyor? Kim gelecekmiş kim? Dediğine gülmemek için yanağımın içini ısırmaya başladım. Öldüm derken panayıra düştük Allah ın işine bak.

Uzandığım yerden kalktım ve karşımda eli ayağı birbirine dolanan kıza bakmaya başladım. Biraz oynayalım bakalım.

"Prens William bekleyebilir. Çay içmek istiyorum ben, oraya götür beni."

Dedim dik durarak. Bir prens görmediğimiz kalmıştı oda olacak yakında. Kız hemen konuşmaya başladı.

"Tabi ki leydim buyurun gidelim."

İNCİ TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin