Sonunda taburcu olup hastaneden çıktığında derin bir nefes aldı Sooyoung.
Ne yapacaktı?
Kafeye doğru ilerlemeye başladı. Gidecek başka bir yeri yoktu. Akşam olana kadar orada kalırdı. Sonrasına bakacaktı bir şekilde çaresine.
Kafeye birkaç sokak kala ani bir karar değişikliği yapıp evine ilerledi. Yanıp kül olmuş evine. Sokağa girdiğinde yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.
Üç ayını bu evde geçirmişti.
Jimin'le sevgiliyken ikisi birlikte yaşıyordu. Ama ayrılınca Sooyoung, Jimin her ne kadar kendisinin ayrı eve çıkacağını söylese de, evden ayrılmıştı. Kötünün iyisi bu evi bulmuştu. Ev sahibi huysuz herifin tekiydi. Sooyoung kaç kere doğalgaz kaçağı olduğunu söylese de umursamamıştı. Kendisi tamir ettirecekti. En son buna karar vermişti ama tamirci gelip Sooyoung'a uçuk bir fiyat verince... O da olmamıştı. Sooyoung zaten ay başı gelince kirayı zar zor denkleştiryordu.
Evinin önüne geldiğinde karşı kaldırıma oturdu. Karışındaki yıkıntıya baktı. Tek katlı, kulübe gibi ufak tefek bir evdi. Artık yoktu.
Derin bir nefes aldı. Toparlanmalıydı. Kafeye gitmeliydi. San orayla ilgileniyordu ama aklı oradaydı. Belki de bu sefer kafeyi satmak zorunda kalacaktı. Her seferinde kafe iflasın eşiğinden dönmüştü. Sahibi Bay Lee'ye kafeye gözü gibi bakacağına söz vermişti. Öyle de yapmıştı. Şartlar değişmişti şimdi.
Tekrar derin bir nefes alıp önüne gelen saçlarını eliyle tarayarak geriye attı. Hemen elini indirmeyip başına biraz masaj yaptı.
Bir süre öyle kaldı. Yanında bir hareket hissedene kadar. Kafasını çevirdiğinde onu gördü.
"Ne işin var burada?"derken çok kısa bir süre göz teması kurmuştu Sooyoung. Daha sonra kafasını evine çevirdi.
"Yalnız olmanı istemedim. Çıkışına gelecektim ama kendin çıkmışsın."
"Sen beni üç ay önce yalnız bıraktın zaten Jimin."
Derin bir nefes aldı Jimin.
"Hatalıyım ve bunun farkındayım Sooyoung. Senden ne kadar özür dilersem dileyeyim beni affetmeyeceğini de biliyorum. Sadece senden inadını bir kenara bırakıp eve gelmeni istiyorum."
Alayla güldü Sooyoung.
"Ev mi? O eve adımımı atmam Jimin."
Ofladı ve oturduğu yerden kalkıp Sooyoung'un karşısına oturdu. Daha doğrusu bacaklarını uzatıp açarak oturmuş Sooyoung'un bacaklarının arasında kalan boşluğa dizlerinin üzerine çöktü.
Sooyoung'un bakışları Jimin'i takip edip ne yapacağını anladığında kafasını diğer tarafa çevirdi. Jimin onun bu hareketine tepki olarak elini Sooyoung'un çenesine koydu ve ona bakmasını sağladı.
"Evimize gidelim Sooyoung."
"Orası benim evim değil Jimin."
"Evet öyle. Hep öyleydi. Hala da öyle olacak. Yedi yılımızın geçtiği ev, bizim evimiz Sooyoung. Her anımıza, mutluluğumuza, kavgalarımıza şahit oldu o ev. Bana ne kadar sinirli olursan ol, orası senin de evin."
Derin bir nefes aldı Sooyoung.
O eve giderse güzel anılar zihnine doluşacak, üzülecekti. Jimin'e siniri bir yana, asıl bu yüzden gitmek istemiyordu.
Ama başka çaresi yoktu.
Kalacak yeri yoktu. Eğer bunu San öğrenirse, bursunu iptal edip burada kalacaktı. Bunu istemiyordu.
San için, dedi içinden. Kendini böyle avutacaktı. Sırf San bursunu iptal etmesin diye, Jimin'le kalacaktı.
"Tamam."dedi tükürdüğünü yalamaktan nefret etmesine rağmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firefighter ✔
Fanfiction[ha sooyoung & park jimin] İtfaiyeci Jimin'in girdiği yangında kurtardığı kişi eski sevgilisiydi... s:14mart22 f:17ağustos22