Dünyanın En Yakışıklı Cesedi Bey | 23.bölüm

517 52 103
                                    

"*" ile belirttiğim yerler açıklama yapacağım kısımlar. Bölümün sonuna bakarak hayatınıza anlam katabilirsiniz
Bu kdr iyi okumalar

~

"İlk randevumuzda yaşamak için sebebin olmadığını söylemiştin Hürkan. Şimdi gözlerimin önünde daha olumlu bir kişiliğe dönüşüyorsun. Hayat amacını buldun mu sence?" diye sordu beyaz önlüklü kadın ellerini masada kenetleyerek

"Bunu asla bilemeyiz bence yani- bu çok sınırlı bir kavram. Hayat amacımı bulup bulmadığımı bilmiyorum ama hayatımı adayacağım kişiyi buldum

Ve onu kaybetmek istemiyorum"

~

Ömer kulağına gelen müzik sesiyle uyandı ama gözlerini bir süre daha kapalı tuttu. Başını kaldırıp yastığın soğuk tarafını çevirdi. Bu hazzı verebilecek az sayıda şey vardı onun için

Daha tam kendine gelememişti ama müzik onu o kadar içine alıyordu ki ayağını hafif sallayarak ritim tuttu istemsizce

Derin bir nefes verip yorganı tekrar kafasına çekti. Tam tekrardan uykuya dalmak üzereyken yine tiz bir bass yankılandı evde

"Off sikicem, bu ne be" Kaşlarını çatıp yastığı abartılı bir öfkeyle yere çaldı. Terliklerini geçirip odadan ayrıldı. Müziğin Hürkan'ın odasından geldiğini anlaması çok uzun sürmedi. Kapı kolunu indirip kafasını içeri uzattı

Hürkan'ın arkası kapıya dönüktü. Dijital Org'un önünde hafifçe sallanarak bazı tuşlara basıyordu. Eline bir mikrofon alıp kameraya işaret verdi ve yüksek sesle bağırdı

"Müziğe bırak kendini ve birazcık sallan"

Ömer gülümsedi. Video çekmesi bir yana Hürkan'ın bu mutlu halini bölmemek için, eli kapı kolunda öylece dururken onu izledi. Her zaman mutlu olmalı, mutlu olunca çok güzel

Müzik devam ederken dakikalarca fark edilmeyi bekledi ama Hürkan'ın odaklandığını anlayınca içeri girdi. Yerde duran darbukayı tek hamleyle yakalayıp kolunun altına yerleştirdi. Nasıl çalındığını bilmiyordu ama çok küçükken amcasıyla kaldığında sahur için dışarı çıkarlardı. Amcası davul çalıp, bütün evlerin ışıkları tek tek yanarken çok iyi hissederdi. Hiç bir zaman nasıl çalındığını öğrenme zahmetine girmemişti ve yıllar sonra bunun için pişman olacağını hiç düşünmemişti

Bir eliyle kenarını sıkı sıkı kavrarken kamera açısına girmemeye dikkat ederek şeffaf kısmına parmakları ile darbeler vurdu. Havada duran bir darbuka Hürkan'ın kariyerine zarar verebilirdi

Hürkan şaşkınlıkla arkasına bakıp Ömer'i elinde bir darbuka ile bulunca kahkaha attı. Org'u geçip kameranın düğmesine tıkladı

"Vayy Ömer beyden beklenmeyen hareketler"

"Keman biraz sıkıcıydı darbuka daha iyiymiş"

"Biliyor musun? En azından doğru tuttuğuna şükrediyorum"

Ömer kıkırdayıp darbuka üzerinde ritmi hızlandırdı. Hürkan'ın ayaklanıp kendine eşlik etmesine hayli keyiflendi. Oğlan ayaklarını belli bir yörünge de sallayarak ritme uydu

"Bu hangi yörenin dansı ya"

"Kaan göstermişti bi ara capoeira mıdır nedir"
Ayağını havaya doğrulttu ama dengesini sağlayamayıp düşmekten zor kurtuldu

"Neden havaya tekme attın ki şimdi?"

"Bu dansla dövüş tekniği, hiç duymadın mı?"

"Yani sen dans ederken düşmanın bekleyeceğini sanmıyorum"

𝐢𝐧𝐯𝐢𝐬𝐢𝐛𝐥𝐞 | 𝐩𝐨𝐫𝐠𝐨𝐥𝐚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin