(23:00)
Erdem iş yemeğinden çıkmış ve evinin yolunu tutmuştu . Aklı hep Nazlı'daydı . Ona karşı bir ilgisi yoktu ama onu korkutmaktan zevk alıyordu . Ayrıca yılların intikamını da almayı düşünüyordu . Zamanında onu tutuklatmasının bedelini en ağır şekilde ona ödetmek istiyordu . Evine vardığında direkt çalışma odasına geçti . Evde tek olduğu için rahatça takılıyordu . Odasına girdikten sonra direkt duvarda asılı olan panosunu indirdi ve sandalyesinin karşısına koydu . Ardından kendisini sandalyeye bıraktıktan sonra panoyu inceledi . Panoda en ortada Nazlı'nın fotoğrafı ve çevresinde de şu an olan arkadaşları asılıydı . Cebinden bir fotoğraf daha çıkarıp panoya yerleştirdi .
Erdem: İşte şimdi oldu Nazlı . Senin yıllar önce benim kariyerimi yerle bir ettiğin gibi şimdi de ben seninkini edeceğim . Önce arkadaşlarından başlayıp yavaş yavaş seni yalnız bırakacağım . En sonunda ise bu hayatta kendini tek başına kalmış hissedeceksin . İşte o zaman son darbeyi vuracağım . Yıllardır hayalini kurduğun doktorluk mesleğin avuçlarının içinden kayıp gidecek... Ve sen hiçbir şey yapamadan onun gidişini izleyeceksin . Tıpkı arkadaşlarının gideceği gibi ...
***
(23:42)
Ferman evin içinde çıldırmış bir halde geziyordu .
Ferman: Ya Beliz ! Sen nasıl bize haber vermezsin ?! Hastanenin %51'i ne ?! Bu hastane senin babandan kalmamış mıydı ha ?! Sen kendi elin ile kendinden fazla payı adama verdin !
Beliz: Fermancığım biliyorum . Sanki keyfimden verdim . Babam bu hastaneyi ayakta tutmak için birçok şeyini feda etti . Hastanenin batmasına izin veremezdim . Ben çok mu mutluyum sence ? Fakat bir süre idare etmeliyiz .
Ferman: Peki Beliz peki ...
Ferman sakinleşmek için bahçeye çıktı ve kafasını dağıtmak için etrafı incelemeye başladı . Beliz de onu sakinleştirmek için arkasından gitmiş ve sarılmıştı . Ferman karnında hissettiği o narin eller ile döndü ve gülümsedi . Ardından o da sarılarak başına bir öpücük kondurdu .
Ferman: Yalnız o herifi gözüm tutmadı .
Beliz: Hmm... Sen kıskanıyor musun yoksa ?
Ferman: Hayır ama o herife dikkat et . En ufak şeyde bana haber veriyorsun .
Beliz: Peki kahramanım .
İkili kahkaha attıktan sonra kendilerini salıncaklarına bıraktılar .
***
(00:00)
Ali ve Nazlı sahil havasından sonra apartmanlarına dönmüştü . İkili kapının önüne varınca durdular . Birbirlerine döndüler .
Ali: Yarın sabah görüşürüz Nazlı .
Nazlı: Görüşürüz Ali .
İkili bu akşam yaşanan olaylardan sonra utanmalarından dolayı yol boyu konuşmamışlardı . Sadece arada bakışmışlar ve birbirlerini görünce tekrardan utanıp etrafa bakmaya başlamışlardı . Nazlı dairesine girdikten sonra da Ali girdi . Girdiği gibi kendisini Alev karşıladı .
Alev: Hoş geldin abi !
Ali: (Alev'i kucağına alıp öptü.) Hoş bulduk güzelim . Ben yokken ne yaptın bakalım ?
Alev: Televizyon izledim . Ve hmm... Senin tıp dergilerini biraz karıştırmış olabilirim .
Ali: (Kahkaha attı.) Umarım güzel bilgiler almışsındır .
Alev , Ali böyle dedikten sonra ona okuyup aklında tuttuğu şeyleri söylemeye başladı . Ali ise onun bu haline gülüyordu .
(17 DAKİKA SONRA)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'' Kalbim Olur musun ? '' (AlNaz)
RomanceTamamen diziden bağımsız bir Mucize Doktor serisidir . Kendi yazdığım ve sizlerin de tavsiye olarak önerdiğiniz hayali sahnelerden oluşacaktır . Yeni bölümleri haftada bir VOTE dolduğu sürece gelecektir .