Masaya yaklaşan Zilanlıları oğlu Mehmet gülerek:" Vay vay vay kimleri görür gözlerim Merdan ağam . Sizin meziyetleriniz etrafta yayılırken içmeye gelmiş ." dedi sonuna doğru kahkaha attı arkasındaki arkadaşlarına dönerek.
Merdan karşındaki düşmanı görmesiyle ağzındaki mezenin tadı zehir olmuştu.
Dervişoğlu söze girip :" Vay vay tarla faresi sen hayırdır milletin elinden alacağın tarla kalmadı mi? '' sonunda kadehini kaldırıp Merdanın bardağına vurup içti..
Mehmet duydukları ile sinirlenip yutkundu kendini toparlayıp:" Vay vay Dervişoğlu sen insan içine çıkabiliyor musun malum senin ki hala altımda" dedi gülerek .
Mehmet arkadaşları da bu muhabbete güldüler.
Dervişoğlu hızla yerinden kalkacağında Merdan elini tuttu.
Merdan :" Sakin " dediğinde Dervişoğlu yerine geri oturdu.
Mehmet Dervişoğlunun damarına bastığını anlayıp:" Tam da birbirinizi bulmuşsunuz. Ama itiraf etmeliyim yatakta süper eğer istersen videosunu sana özel gönderirim aramızda " sonuna doğru sır verecek gibi masaya eğilip söylemişti.
Merdan duydukları ile şaşırıyor ve anlamaya çalışıyordu.
Merdan :" Bana bak tarla faresi mi her neysen sıra size geliyor . Ünüm yayıldığına göre sende yusuf yusufçuk olsan iyi olur. " diyip ayaklandığında ayaktaki gruba bir adım atıp:" Malum aileme silahı hiç düşünmeden çekebiliyorsam düşmanıma ne yaparım bilmiyorum " dedi sonuna doğru sadist bir gülüş bahsetmişti.
Mehmet olayın büyümemesi için :" O zaman gelsin görüşelim "arkadaşlarına dönüp:" Hadi " diyerek kendi masalarına doğru gittiler.
Dervişoğlu derin nefesler veriyordu.
Merdan yerine oturup rakısını fondip yaptı.Kadehini doldururken :" Ee anlat bakalım ne söylerdi senin şu tarla faresi" dedi .
Dervişoğlu:" Önemli birşey değil . Onu boşver sen, şu kızı ne yapacaksın. " dedi.
Merdan kız aklına gelince derin bir nefes aldı : " Onu şuanlık doktora emanet ettim. Bakalım dokunan eden olmuş mu ona bakıp yaraları ile ilgilenecekmiş . Sonra konağa getireceğim. Bu arada da sorup soruştursun diye adam görevlendirdim.
Konaktan gözümün önünde olsun. Hem duyması için elimden geleni yapmam lazım, kızı görsen çok güzel gözleri var garibin herkes hor görmüş belli ki " dedi .Dervişoğlu rakısını içip:" Benim yapabileceğim birşey olursa biliyorsun yardım ederim " dedi.
...
..
.
Merdan büyük bir baş ağrısı ile uyandığında başında annesini gördü. Elini tutmuş gözünde yaşlar akıyordu.
Hızla doğrulup annesini kendisine çekip sarıldı. Merdan panikle:" Ne oldu ana, biri birşey mi dedi , bir şey mi yaptılar ?" dedi.Berfin oğlunun kolarından ayrılıp iki elini tuttu. Gözyaşları akarken:" Birinin birşey demesine daha ne hacet , sana kıyacaklar . Elimden sen de gideceksin, ne yapayım ben bir başına kalınca ? Erimi zaten kaybettim , yiğidimi de kaybetmek istemem" dedi son sözünde sesi titreyerek.
Merdan ellerini annesinden kurtardı ve gözyaşlarını sildi. Gülüp:" Bir yere gittiğim yoktur. Akıtma o güzel yaşlarını söyle ele ana Birgül , Oğuz kimdir ?"dedi .
Berfin duyduğu isimlerle buruk bir gülümseme bahşetti ve :" Ne olsun babanın kızı , kızı dediysem koruyup kolladığı sonra da en yakın arkadaşıyla evlendirdiği hatta Kadir ağa ile ters düştüğü kızı " dedi.
Merdan anasına sarılıp:" Hele anlat bana ana babamın kızını" dedi gülerek.
Berfin iç çekip :"Benim çocuğum olmuyor diye herkesin konuştuğu bir vakit ben hocaya gittim. Baban duyunca ne kızmıştı neyse akşamına Birgül ile geldi. Ben görünce kuma geldi diye korkuyla odama kaçtım. Sonra öğrendim ki bir gariban babası öleceği zaman, babana danışmış kızı evlendirmek için baban da ben okuturum, evlendirmem dedi . Sonra laf çıkınca da arkadaşıyla okutması karşılığı evlendirdi." dedi.
.
Merdanın aklına hastanede bıraktığı kız geldi. Yutkunup :" Peki Kadir ağa ile niye ters düştü?" Dedi.Berfin oğlunun kokusunu içine çekip:" Niye ters düşsün Birgül çok güzeldi gözleri yemyeşil Kadir ağada aşık olmuştu. Baban arkadaşı ile evlendirince iyice düşman oldu" dedi.
Duydukları ile ne düşüneceğini bilemedi. İç çekip:" Ana sende birşey istesem?" dedi çekinerek.
Berfin hızla oğlundan ayrılıp:" Söyle kara gözlüm, söyle yiğidim "dedi.
Her baktıkça kocasını görüyor daha çok içi açıyordu.Merdan :" Dün bir kıza çarptım ama endişelenme birşeyi yoktur. Vardır da benim yaptığım birşey yoktur. Şuan hastanededir başına birini bıraksam da kızdır kadın lazım olur ama kimseye diyemem hem kız derdini de anlatamaz" dediği sırada...
Berfin hanım söze girip:" Ben giderim bakarım sen tasalanmayasın" dedi.
Merdan annesini yanağını öpüp:" Allah razı olsun anam ama giderken giyecek birşeylerde götürürsün eksik birşey olursa ordaki adamıma söylersin " dedi.
Berfin hanım burukça :" Derim elbet derim de sen beni dinlemezsin elimden gideceksin oğlum " dedi gözleri dolu dolu.
Merdan anasını anlına öpücük kondurup:" Allah ne derse o olur benden geri dönmemi isteme, babamı artık tek bırakamam o da özler beni toprağı kupkuru olmuş, çiçekleri solmuş. Ben geldim daha fazla susuz kalmasın hem sen özlemedin mi? " dedi.
Berfin ayaklanıp :" Özlemez miyim kalk yatağı toplayayım da gidip kocamı görüp seni şikayet edeyim . Daha hastaneye gideceğim " dedi.
Merdan ayaklanıp banyoya girdi....
..
.
Merdan arabası ile ilerlerken gözüne ağaca bağlanmış kahverengi ata ilişti.
Arabayı park ettiğinde arkasındaki adamlar da durmuştu.Adamlara dönüp:" Siz bekleyin geleceğim " dedi. Atın yanına gittiğinde etrafta göz gezdirdi. Yavaşca ağaçların sıklaştığı alana girdi. Su sesi artmaya başladığın da sonunda görüşüne şelale girid. Ayaklarını suya sokmuş Medusa saçlı kızı görünce gülümsedi. Kızın arkası dönük suya baldırılarına kadar sokmuş ayaklarını çırpıyordu.
****
HELLO
YİNE KARŞINIZDAYIM. GEÇ OLSA DA BUGÜN DE PAYLAŞAYIM DEDİM .
BEĞENMEYİ VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİNİZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERDAN CİHANGİR
General FictionHer hafta yeni bölümlerle karşınızdayım **** Topraklarından doğduğu zaman ayrılmak zorunda kalan bir varis. Babasının katlini öğrenen bir oğlan.. Kan davası.. Mithat CİHANGİR oğlu Merdan Cihangir..