Taemin ve komşusu sohbet ederken bir cinayet daha işlenmek üzereydi. Hava çoktan kararmıştı ve gizemli bir adam inşaatın içerisinde kendi kendine söylene söylene dolanıyordu.
-Tanrı beni affetsin. Ben de kendimde değildim.
Kafasında hırkasının şapkası takılıydı, her ihtimale karşı yüzünün görünmesini engellemeye çalışıyordu ama ellerinin titremesine engel olamıyordu. Arkasına bakmadan ilerliyordu. Belki de bakmıyor değil bakamıyordu. Çünkü yerde, beton yığınlarının arasında kanlar içinde bir ceset yatıyordu.
Ertesi gün Avukat Lee Bay Min Yoongi ile görüşme ayarlamıştı.
Min Yoongi: Daha ne kadar buradayım?
Avukat Lee: Bilmem. Burada dokunulmaz değilsin. Şimdilik Çin yasalarına uygun davranmalıyız.
Min Yoongi: Ne dedin? Mantıklı mı bu? ha!
Avukat Lee: Dış işleri bakanlığı müzakere halinde, beklemeliyiz. Senin kişisel sorunların, burada öyle kolay gerçekleşemez.
Min Yoongi: Ne gibi bir yol izleyeceğiz madem?
Avukat Lee: Kim Taemin ve Park Mirae? Bilemedim. Ama iyi araştıracaklardır.
Min Yoongi sinirlenir ve masaya vurur. O sırada içerideki Çin polisi Min Yoongi'ye bağırarak" Ne yapıyorsun sen!" Avukat Lee'nin tercümanı Çin polisine dönerek" Her hangi bir sorun olmayacak. Özür dileriz.
Avukat Lee: Beni korkuttun, Hyung.
Masaya iki elini koyarak Yoongi, Avukat Lee'ye yaklaşır ve gözlerinin içine bakarak " Şimdilik millete bu anın tadını çıkarmasını söyle" Avukat Lee aşağı doğru bakan gözlerini yavaşça Yoongi'nin gözlerine doğru kaldırarak " Ne yapacaksın? ".
Min Yoongi: Bu duvarların içindekiler, ne denli iyi yaşar sence?
Avukat Lee dalga geçercesine, Yoongi'nin ellerine dokunarak " Acı çekiyor olmalısın. Bay Min. En basit seçenek, en son yapılan değil midir?" Avukat Lee, Min Yoongi'nin aklına ne sokmaya çalışıyordu?
Ekibinden alınan Park Mirae, Sivil Polis departmanına verilmişti. Bu onun yapmadığı bir şey için cezasıydı. Gelen saçma sapan şikayetleri dinliyordu. Demek istediğim dinliyormuş gibi davranıyordu. Gelen insanlar bunlar ve benzeriydi;
- O sarhoşluk ihbarımı iptal edin. Evime kadar beş metrecik sürdüm! Elli metre bile değil, beş metre! Bu mantıklı mı ya?
-Üçüncü sınıf öğrencisi, Kim Woo-jin. Ah sapığa bak! Kakao ve instagram üzerinden sürekli yazıyor. Onu şikayet etmek istiyorum.
-Hiç takipçiniz olmuş muydu? ( Mirae bunu istemeden dinliyormuş gibi yaparken yanlışlıkla dinleyip cevap vermişti)
Mirae: Takip eden ben..Hayır
-Takip edilmek, acayip korkunç bir şey.
Mirae: Ah..Evet
-Eski kocam, beni takip ediyor. Bunu polise şikayet etm.....( Mirae'nin o ana kadar dinleyebilmişti. Ardından hayatını sorgulamaya başlamıştı)
Mirae olmadan görevlerine devam eden ekip bir soruşturma için kafa yoruyorlardı.
Ekip Lideri: DNA sonucunu ne zaman alabiliriz?
Heechul: Ben de hemen çıksın istiyorum ama, arkasındakini öğrenmek için daha günlerce bekleriz.
Ekip Lideri: O zaman şu ana kadarki kamera kayıtları..( Mirae birden konuşmanın içine dalar)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME ON
Mystery / ThrillerProfesör Kim Taemin uzun süre sonra Güney Kore'ye dönme kararı alır. Orada babasının ve kardeşinin ölümünden sorumlu olan kişinin peşine düşer peki bulabilecek mi ?