Gangsta Paradise

Zırdeli!

Pekala doğruyu söylemek gerekirse Yalın o ana dek hayatının en büyük problemi mercimek ,pirinç ve bulgur taneleri zannediyordu.

Zira bu küçük hain tanecikli yapıdaki besinler ,takıntılı Yalın için kriz geçirme sebebiydi.
Her taneyi tek tek ovalayarak temizliyordu çorba veya pilav yapmadan önce.
Bu nedenle küçük zerre tanecikli yiyecekler onun için mutfakta geç en minimum iki saat anlamı taşıyordu.

Misal vermek gerekirse Doğan denen sarı saçlı esmer oğlanı da artık ıspanak ya da semizotu olarak adlandırıyordu.

Hayatının en uğraştırıcı dönemine onu sokmuş olan insan olarak !

Güzel bir semizotu salatası yahut zeytinyağlı semizotu yemeği yemeden önce Yalın saatlerce çamurlu köklere sahip,yeşil iri yapraklarında kum ve taş içeren bu besin kaynağını tam yedi defa yıkardı.

Önce çamurlu kökleri keserdi.
Sonra suda durulardı.
Asitli kola ile birlikte leğene basardı.
Sonra tek tek yaprakları durulardı.
Çamurlu kökleri tekrar sudan geçirirdi.
Sonra ince ince kesip biçtiği dallara ve yapraklara süzgeçten bir daha yıkayarak arıtırdı.

Ve Yalın ıspanak ve semizotu gibi defalarca kez çamur ve toprak ayıkladığı bu yiyeceklerden daha meşakatli tek bir varlık tanıyordu!

Doğan Tekcan!

Elinden silahı indirmeyen,dudakları arasında kürdan ezen.
Kehribar rengi gözleri her an kavgaya hazır biçimde alev alev yanan.
Asi,rüzgarda savruk.
Bir o kadar da başına buyruk...
Ve kolundan tuttuğu,rehin ettiği Yalın'ı bir de bir cinayetin tam ortasına çekmiş olan manyak gangster herif !

Sorun şuydu.
Adına kardeşlik dedikleri bu başına buyruk yapılanmadan biri ihanet içerisindeydi.
Üstelik onları sokaklardan alan ,iyi yerlere gelmeleri için ağabeyleri ve babalarının yapmayacağı iyilikleri yapan iki adama.

Tekinsiz ve Alaca lakaplı iki adam.

Yalın,Barbaros Holding'in sahipleri olmasıyla ayrı bir saygı büyüttüğü iki adamın yüzüne bakmaya çekinirken aslında kendini rehin alan gangster kılıklıya hak veriyordu.

Issız,soğuk,aç gecelerden kurtarmışlardı.
Ölüm,hiçlik,sefalet.
Dayak,tecavüz ve işkenceler.
Kimsesizlik ve suç.
Bunların hepsinden kurtarmışlardı.

Ve bunu hiç bir karşılık beklemeden yapmışlardı.

Ve birilerinin onlara ihaneti Yalın'ı dahi sinir ediyordu bu nedenle şimdi.

Yalın kesinlikle hak verirdi !
Şayet her daim örtüsü koltuklara biçimli uzanan derli toplu evinde ,her akşam aynı saate açıp kapattığı ve toz bulundurmayan televizyonundan bir son dakika haberi olarak izleseydi.

Ya da bir aksiyon filmi olsaydı!

Ama olayın içindeki bir rehine olarak asla ve asla sağlıklı düşünemiyordu.

Ve şimdi pirinçteki taş gibi asabi ve diş kırmak için vakit kollayan esmerin volta çemberleri daha da sinir bozucuydu.

"Sol..."dedi çenesini kaşıyan Yalın yutkunup.
"Sol elle vurulmuş olabilir. Ters açıdan vurulmuş.. polis gelse..."

Yalın hararetle fısıldadı "Eğer olay yeri inceleme ekipleri gelirse canlandırma ile açıyı tespit ederler ve kesinlikle sol elle vurulmuş. Sağlak biri değil..."

Bunu duyan Tekin denen esmer ise Doğan'ı tersçe süzüp tıpkı onun gibi dudakları arasında eziyordu kürdanı.
"Pencerede iç."dedi Doğan'a sinirle.

Henüz ateşlemediği sigarayla alayla sırıttı Doğan.
"Alaca'nın astımı olduğunu bilecek kadar ben de seviyorum ,korkma. Duman yakmam!"

"Donsuz piçe bak bana bilenmeye yer arıyor!"diye tısladı Tekin sinirle.