Vicdan

2.3K 255 49
                                    

Yalın'ın yalın bir biçimde takıntıları vardı,gün kadar meydandaydı.

Uykusuzluktan ve günlerdir oradan oraya toz bulutu gibi savrulmaktan yorgun  düşmüş bedeniyle uykuya direnirken dahi özenle muhafaza ettiği takıntılardı bunlar üstelik. Güzel bir duş almıştı. Güzel bir duş almadan önce ise daha önceden yıkanmış banyoyu yorgunca yıkamıştı.

Ayakları fayansa değecek,kim bilir ayağı mantarlı kaç kişi buraya basmıştır diye yüz ekşitmişti sanki denizde yüzerken kaygan bir yosun varmış gibi. Duş başlığı ve sabunlarla şöyle bir temizlemeden duşa dahi girmemişti oğlan,duş başlığını da köpürtmüştü belki birileri poposuna tutmuştur diye.

Yalın temiz bir kıyafete sahip olmadığı için yol üzerinde Doğan'ın onlar için aldığı rastgele tişörtlerden birini geçirirken tüm benliği ile acı çekiyordu. Zira yıkamadan onca insanın giyip  çıkarıp denediği veya ellediği ürünleri bedenine temas edince diken değmiş gibi hissediyordu. Üstelik naftalinsi bir depo kokusu duyuyordu gaipten. Mağaza gibi. Ama kokusuzdu! Hatta banyodan sonra kendi kokusu tişörte sinmişti. Gel gelelim o gaipten kokular almayı sürdürüyordu.

O çarşafa bedenini değdirmemek için direniyor olsa da stabil bir hayatı vardı. Tıpkı Hobbit'ler gibi tek düze,rutin ve standartın dışına çıkmanın bir ihtimal bile olmaması gerektiği. Şimdi ise kendini aklının ermeyeceği bir rehin alma olayında bulmuş,oradan oraya silahlı bir deli ile sürüklenir haldeydi!

Uykuya yenik düşmesi pek zaman almamıştı lakin yatakta çarşafa temas etmemek için Doğan'ın üzerine üzerine çullanmıştı. Doğan'ın ise bundan en ufak bir şikayeti dahi yoktu. Oğlan göğsüne uzanırken saçlarına dokunmak istese de muhtemelen Yalın onu çamaşır suyuyla arındırmadan dokunmasına dahi izin vermezdi.

Hoş,tokadı basıyordu.Doğan gerçekten oğlandan hoşlanmış ve bir anda öpücük kondurmak istemişti lakin Yalın bir tokat savurup kızgınlıkla banyo temizliğine girişmişti bile!

Fazla direnemeden o gece Doğan'ın göğsüne doğru uzanmış,sakince uyumuştu. Esmer,sarı saçlı oğlanın gövdesini tiksinilmeyecek bir yatak gibi uzanmak üzere kullanırken put gibi uyuması dikkatinden kaçmamıştı Doğan'ın. Gerçekten sağa ya da sola dahi dönmeden yattığı gibi kalkacak kadar uykusunda dahi kontrol altında bir oğlandı Yalın. Şaşırtıcıydı lakin...

Doğan gece uyumayıp göğsündeki oğlanın saçlarını okşarken belki de hayatı boyunca ilk defa korkunun tadını almıştı. Tadını unutmuştu korkununi,sanki hayatından çıkıp gitmiş gibiydi. Oysa hayatının ilk sekiz yılı kabus gibi geçmişti ne olduğu belirsiz bir halde ölümle yaşamın arasında gidip gelirken. Ona bu tadı öyle güzel unuturmuşlardı ki şimdi bu çok yabancı ama tanıdık hisle birlikte canı hiç olmadığı kadar yanıyordu.

Çünkü korkan kendisi değildi,düzenini mahvettiği ürkek bir oğlandı.

Göğsüne akan sıcak yaşlarla birlikte ılık  ıslak hisle doğrulmuştu Doğan karanlık gecede kehribarları irice aralanırken "Annecim.."diye sayıklıyordu uykusunda hıçkıran Yalın ise. "Annecim,ko-korkuyorum anne.."

Kabus görüyor,yumruklarını sıkıyordu. Uykusunda dişlerini gıcırdatıyor,canı yanıyormuş gibi yüzünü ekşitiyordu. Uykusunda sayıklarken ve annesine seslenirken on sekizinde hukuk öğrencisi ve bir şirkette çalışan bağımsız bir genç gibi değildi Yalın. Gerçekten annesine canının yandığını anlatmaya çalışan ufak bir bebek kadar savunmasızdı.

Hayatında her şeyi düzen içindeydi ; Doğan gelip dağıtana dek.

Mutlu ve huzurluydu ; elinde silahla onu rehin alan Doğan Tekcan varlığı ile hayatına dokunana dek...

Gangsta ParadiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin