Afiyet!

2.2K 236 131
                                    

"Yani sen bana..."dedi Yalın ağladı  ağlayacak sesiyle gece karanlığında.
"Yemek yemek için bile duramayacağını söylüyorsun!"

Yalın,Doğan'ı ve onun her yerden çıkan çamur adamı huylarını alıp kaçırırken hesaba bunu katmamıştı.
En son Yalın  neredeyse bir kediyi ezme yoluna ilerlediğinde dayanamayan Doğan iki saniyede yer değişikliği yaparak direksiyona geçmişti.

Bunun haricinde işemek için bile durmamışlardı.

Yalın ise açlıktan kazınan midesiyle birlikte inlerken Doğan çocuk oyalar gibi "Beş dakika.."diyip durarak saatler geçirmişti.

"Ne zaman geleceğiz !"diye sordu dağın başında ayazda bir dağ eteğinde karanlık yollarda savrula savrula gittiklerinde.

"Az kaldı..."diye homurdandı sarı saçlı oğlan göz devirip.
"Eskiden babamları  sıkıştırıyordum dakika başı ne kadar kaldı diye...harbi ne gıcık oluyormuş  lan..."

"Seni kaçırdım..."dedi Yalın sinirle kollarını birbirine bağlarken.
"Ama başıma bela oldun ! Annemlere gitcem !"

"Ulan karı koca mıyız biz!"diye gürledi Doğan sinirle.
"Hemen de beni anamın evine bırak diye söylenmeye başlıyorsun , sus be pamuk şeker..."

"Ben bilmem !"diye tısladı oğlan sinirle.
"Uyumak istiyorum. Açım! Duş almak istiyorum leş koktum..."

"Yok lan Allah var terleyince daha da güzel kokuyon..."diye sırıttı Doğan dudak dişlerken.
"Fırın gibi...fırında kurabiye satılır ya..."

Yalın  sinirle torpidoya göz atarken omuz silkti.
Neyse ki yiyecek bir şeyler bulmuştu.

Doğan navigasyonda  hala var olmayan dağ başında bir hotel aratırken  Yalın çemberler çizen arabanın torpido gözünden kendine atıştırmalık bir şeyler bularak sırıttı.

Tüpte çikolata nutella gibi bir şeydi.
Ama Nutella değil de çilekli jöle reçel gibi bir şey olsa gerekti.
Yalın tüpün kapağını açıp tişörtüyle silerken ağzını aralayıp yutkundu.
Pembe jelimsi sıvıyı ağzının içine doğru sıkarken hazla yumdu gözlerini.

Ağzına doldurduğu soğuk ve kaygan sıvıyı iştahla yutarken buram buram çilek  kokusuyla midesi daha da guruldamıştı.

Yalın iştahla tüpü ağzına doldururken Doğan kendi kendine navigasyona sövüyordu.

"Az kaldı ineriz şimdi..."
Doğan sessizlikte kaş çatıp bakındı oğlana.
"Ne yiyon lan ? Ben de diyorum sesi çıkmıyor..."

"Ho???"

"O ne ?"dedi Doğan kaş çatıp.

"Çilek reçeli..."dedi Yalın iştahla dudak yalayıp.
"Ama sadece çilek yok sanırım...Muzda var içinde. Hem kokusu da muzlu gibi ve..."

"O ne amına koyayım..."dedi Doğan kehribarları irileşirken.

Yalın ağzındaki jeli yutarken Doğan bir kahkaha patlattı ve ani bi frenle duraklattı arabayı.
Esmer oğlan nefes nefese kahkaha patlatırken Yalın sinirle yumruk sıktı.

"Bak beni rehin aldın. Aç kaldım iki gündür. Düzenim mahvoldu. Okulum ve işim.. evim...Bir de yemek bulamadın bile bana!"diye hıçkırdı Yalın dolan gözleriyle.
"İki kere yasalara aykırı biçimde araba kullandım! Cinayet şahidi ve şüphelisi oldum ben...."

"Yavrum..."diye sırıttı Doğan.
"Kayganlaştırıcı yiyon amına koyayım ciddiye alamıyom seni ben."

"Anlamadım?"dedi Yalın dolan gözleriyle.
"Sen benim dediklerimi duydun mu..."

"Yavrum sen kayganlaştırıcı emiyorsun sabahtan beri amına koyayım ya ...." Doğan paketi elinde çevirirken göz kırptı.
"Ulan Tekinsiz...Ulan Tekinsiz..."

"Anlamıyorum!"

"Valla orta yaş krizi de işlemiyor herife ne diyim takdire şayan..."diye sırıttı Doğan.
"Darısı başıma."

"YA NE DİYORSUN NE !"

"Seks esnasında giriş kolay olsun diye deliğine bundan sürüyorsun..."diye sırıttı Doğan.
"İçine alırken acımasın çok diye...Anal yaparken lazım oluyor yani..."

Yalın pencereden tükürüp öğürürken Doğan daha gür bir kahkaha attı.
"Korkma ,paket sıfır paket...Temas yoktur..."diye sırıttı

"İğrenç!"diye inledi ağlayan Yalın.

"Valla herif ağız tadını biliyor ne diyim...."dedi Doğan ağzına biraz sıkarken.
"Yenir bu aslında..."

"HAYATIMI MAHVETTIN !"

"Doğru yerden yememişsen bunun da suçu benim mi yani?"diye göz devirdi Doğan.

Yalın...

Kayganlaştırıcı yemişti.

Afiyetle.

Gangsta ParadiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin