42. Bölüm

1.7K 116 8
                                    

Güünaaydııın
Hadi, devvaaam edeliiim...

*****

Yüzbaşı Batur ve yanındakiler etrafı kolaçan ederek yerdeki boş kovanlara baktılar,

- Komutanım, burada sağlam bir çatışma olmuş ve ayak izleri de bu yöne gidiyor

Batur Salih'in gösterdiği noktalara baktı, pilot iyi direnmiş ama dayanamamıştı anlaşılan. Acaba sağmıdır diye düşünüp vaktinde yetişemediği için kendine kızmıştı

- Aramaktan vaz geçemeyiz.

Emir koşarak komutanının yanına gitti elindeki telsizi uzattı

- Komutanım, pilotun son konuşma kayıtları

Batur telsizi hızla alıp dinlemeye başladı. Bu ses, biraz daha dinledi

- Mavi Efe mi?!

Batur koşar adım kayalıkların arkasına geçip kazmaya başladı gözlerinin önünde türk bayrağı ve rütbesi vardı. Sevdiği kadının rütbesi. Anlamalıydı ilk konuşmada anlamalıydı. Ağzına gelen tüm küfürleri sayıp yumruk yaptığı elini kayaya vurdu

- Allah kahretsin, nasıl anlayamadım ben bunu!

Emir ve ekip ona şaşkın şaşkın bakarken batur tekrar bağırdı.

- Ne yapıp edip pilotumuzun yerini bulmalıyız anlaşıldı mı asker! Bundan sonra ne su molası ne ihtiyaç molası, nefes bile almayacaksınız anlaşıldımı!

Askerler hep bir ağızdan

- Emredersiniz

Deyip ayak izlerini takip etmeye başladılar .

.....

Yüzüme çarpan soğuklukla nefesim kesilirken aniden gözlerimi açtım. Neredeyim ben , bulanık bakışlarla etrafıma baktığımda iki teröristin sırıtarak suratıma baktıklarını gördüm. Tam ayağa kalkacakken ellerimin bağlı olduğunu farkettim. Sinirle gülümsedim ve arapça konuşmaya başladım

- Çözün lan ellerimi! Çözün de göstereyim gününüzü!

İki teröristte kahkaha atıp içkerinden birisi bana yaklaştı. Gel gel, beyaz ışığı göstereyim sana. Adam suratıma yaklaştı kafamı dikleştirip hiç beklemediği anda o iğrenç suratına kafa attım. Adam sendelerken yüzüne tükürdüm.

- Şerefsiz karı, dişli çıktı

Diğer asam gelip bana sert bir tokat geçirdiğinde acıyla dişlerimi sıktım ve gülümsedim.

- Hadi, çöz ellerimi şerefsizin çocuğu çöz!

Az önce kafa attığım adam da toparlanıp karnıma sert bir yumruk attı. Nefesim kesilirken acıyla inlememek için dişlerimi sıkıp küfür ettim. Adam yere eğdiğim yüzümü iğrenç elleriyle çenemi sıktı

- Türkmüsün sen!

Sustum ve suratına tükürdüm. Bu hareketim onu sinir etmil olacakki yüzüme sert bir tokat attı sinirden gülmeye başladığımda adamlar güldüğüm için daha çok vurdular. Acı ve sinirle kahkaha atarken gözlerim yaşarmıştı

- Vur, o.....çocuğu vur!

Adam tekrar vurduğunda güldüm.

- Anca ellerim bağlıyken gücünüz yeter zaten!

Adam sertçe çenemi tuttu

- Lan karı, dua et Şiya seni kendi halledecek yoksa şimdiye tüm kampın elinden geçmiştin

GÖLGE'M  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin