"Sargılı bileklerine gizlediğin acılarını bilmek istiyorum."
★★★
Her gün okula sargılı bilekleri, mor göz altları ile gelen Jeon Jungkook, okulun özgüven patlaması yaşayan kızı Park Chaeyoung'un ilgisini çeker.
Jeon Jungkook ★ Park Chaeyoung
A ro...
Jeon Jungkook'la bırakın konuşmayı neredeyse göz göze bile gelmediğim, mesaj atmadığım tam bir hafta geçmişti. Hayatımda pek değişen bir şey olmamıştı. Chanyeol kaydını bizim okula aldırmıştı. Bunu neden yaptığını bilmesem de, zaten okulunu değiştirmek istiyordu bu onun işine geldi demişti Jennie. Sonuç olarak bir haftadır bizim okuldaydı. Okulda son dört güne kadar Jennie, Jongin, ben ve Chanyeol birlikte gezsekte aptal Kim Taehyung, Jennie'yi kıskanmış ve fotoğrafçılık kulübünden verilen performans ödevlerini yapmaya başlamaları gerektiğini söylemişti. Sonuç olarak; Taehyung bir şeyleri kafasında netleştirmişti. Jennie'den hoşlandığını anlayıp hatalarını telafi etmeye çalışmaya başlamıştı.
Jennie onun ağzına sıçıyordu.
"Hey, daldın gittin, sarışın."
Elinde muzlu sütle bana yaklaşan Chanyeol'e baktım ve gülümsedim. Sütü bana verdiğinde kenarlarında duran kartonları* hafifçe yukarı doğru yırtıp içmeye başladım. "Süt için teşekkürler," diyerek gülümsediğimde "Önemli değil," diye mırıldandı. "Afiyet olsun." Elindeki kahveyi dudaklarına getirirken saçlarını geriye attı. Yakışıklıydı, baya.
Bakışlarımı karşıya çevirdiğimde karşı bankta oturan Lalisa, Jungkook ve onun bir arkadaşı gözüme çarptı. Jungkook iki hafta sonra ilk kez bahçeye inmişti, Lalisa ve arkadaşının yanına. İçtiğim süt boğazımda kaldığında bir anda öksürmeye başladım. "Rosie, iyi misin?" diye sordu Chanyeol hızla. Elindeki kahveyi bırakıp bana dönmüştü. Kafamı salladım. "İyiyim," derken bile öksürdüğümde ayağa kalktı. "Bekle, sana su alıp geleyim."
Hızla kantine gittiğinde yeniden o tarafa baktım. Jungkook'un orada olmadığını gördüğümde başımı öne eğdim. Benden kaçması anlamsızdı, burada olduğumu görmüştü. Hislerimi anlamış olabilirdi, kendim söylemiştim zaten ama neden çocuk gibi davrandığını anlayamıyordum. Onu bu kadar rahatsız ediyor olmak beni sinir ediyordu. İlk defa onu bahçede görüyordum ve o, beni görüp gidiyordu. Ben ona ne yapıyordum? O da beni herkes gibi şımarık mı görüyordu? Ona olan duygularım gerçekti, bunu ona nasıl hissettirebilirdim ve güvenini kazanabilirdim bilmiyordum.
Chanyeol kantinden gelip yanıma oturduğunda "Al, Roseanne," dedi. Uzattığı şu şişesini alıp bir iki yudum içtiğimde "Teşekkür ederim," dedim. Su içmek iyi gelmişti. "Kusura bakma geciktiysem, kantinde biraz sıra vardı ve bilirsin, önlerine geçmek için izin almam gerekti." İster istemez yüzümde bir gülümseme oluşurken "Problem değil," diye mırıldandım. "Teşekkür ederim."
Gülümsedi. "Rica ederim."
••
Jungkook: bana o çocuğun sadece arkadaş olduğunu söylemiştin
Felix: öyle zaten
Jungkook: Tanrı aşkına, Felix
Jungkook: arkadaşlar birbirlerine ne zamandan beri muzlu süt alıyor Ayrıca neden o Roseanne'e muzlu süt alıyor ki? Roseanne muzlu süt sevmez. En çok çilekli süt sever. Muzlu ben severim. Ve o sütü ben içmek istemiştim.
Felix: kafayı falan mı yedin Kızın elindeki muzlu sute mi heves ettin Yoksa kıza mı
Jungkook: çok güzel içiyordu| Muzlu sute tabiki O kadar sapik değilim tamam mı Sen beni ne sandın bücür
Felix: Uyan istersen artık Bir haftadir o ikisinin arasında bir şey olup olmadığını her gün soruyorsun Beni salak mı saniyorsun
Felix: Eğer sanıyorsan doğru sanıyorsun
Felix: ama aşk konuları benim işim Yani bu durumda normalde salak olan ben olsam da şu an konumuz aşk olduğu için salak olan sensin
Felix: ama böyle dev salak yani En zurna olanından.
Felix: Kuduruyorsun oğlum kıskançlıktan, kimi kandırıyorsun sen?
Felix: Ona nasıl baktığını görüyorum Ve Tanrım, Lalisa'yı sevdiğin kız diye tanıtman çok saçmaydı
Felix: Roseanne bu yüzünden Lalisa'ya ısınamıyor ki bu gayet doğal Ama böyle yaparak Hem Roseanne'e hem de Lalisa'ya zarar veriyorsun
Felix: Senin inişli çıkışlı tavırların yüzünden kızlar arkadaş bile değiller
Felix: Her şeyi geçtim Biraz kork Kötü bir insansın demek istemiyorum, aksine çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum ama kimse bir Hint kumaşı değildir
Felix: Roseanne bir aydır peşini bırakmıyor Onun yerinde kim olsa seni bırakırdı çünkü ona bir ucube gibi davranıyorsun
Felix: üstelik onun hak ettigi değer bu değil
Felix: ona hak ettiği gibi davranmıyorsun
Felix: bunun sebebi de duygularından kaçman Ona adım atmalisin En tatlı bal bile tadildıkca baygınlık verir
Jungkook: bunun olması için önce birbirimizi tatmamız gerekmiyor mu| Beni anlamıyorsun, Felix
•• Selam, geciktirdiysem üzgünüm ama bildiğiniz gibi sınav haftasına girdik ve derslerimi yüksek tutmaya çalıştığım için pek bölüm yazacak vaktim yok.
Fakat yine de, sınavlardan ötürü stresli olduğun(m)uz bu günlerde birazcık da olsa sizi keyiflendirecek/kafanızı dağıtacak bir şeyler olması için boş vakitlerimde bölüm yazıp atmaya çalışacağım, umarım beğenirsiniz <3
Bu bölüm bana kalırsa hiç güzel olmadı ama düzenleyecek vaktim de yok, pazartesi edebiyat sınavım var ve edebiyatım kötü olduğundan çok çalışmam gerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*: Çocukken meyve suyu/ süt kutularinin kenarlarını açıp bakardık. Bazen gökkuşağı bazen kırmızı mavi, bazen de siyahlı çizgiler çıkardı. Onlardan bahsediyor. Roseanne bunu yapmayı seviyor.
