Gergindim.
Evimizin bahçesine girmiştim ve tek değildim. Yanı başımda yürüyen Jungkook ve evin bahçesindeki kameralar gerginliğimi kat kat arttırıyordu. Seul'ün önemli iş adamlarından birinin kızı iseniz, evinizde veya bahçenizde kameralar oluyor, bazen de korumasız dışarı çıkamıyordunuz. Evin kapısını açmak için çantamdan anahtarımı çıkardım ve kapıyı açtım. Jungkook arkamdan içeri girdiğinde "Salona geç, ben de geliyorum hemen," diyerek elimle salonu işaret ettim.
Çekingen hareket ediyordu ve bunun sebebi neydi tam olarak çözemiyordum. Yaklaşık on dakikada eve gelmiştik ve bileklerindeki kanlar kurumuş gibiydi. Yenisi akmış mıydı bilmiyordum. O salona geçerken üst kata çıktım ve içinde ilaç ve bezler olan kutuyu aldım. Biraz da peçete alarak aşağı indim. Salona yanına ilerleyip oturduğu koltuğa oturduğumda derin bir nefes verdim. "Gerek yoktu-" diyecek olsa da ona izin vermedim.
Bileklerindeki gelişigüzel sarıldığı belli olan bezleri çıkardım. Bileklerindeki kesikleri gördüğümde "B-bu," dedim şaşırarak. "Bunlar nasıl-"
"Korkunç, değil mi?"
Sesinde alay gizliydi fakat bu alayı bana karşı değildi. Sanki kendiyle alay ediyormuş gibiydi. Sadece bileklerinde değil, kollarında da birçok çizik vardı. Bu yüzden sargıları sadece bileklerini kapatacak şekilde sarmıyordu demek ki. Kollarının bir kısmını da kapatması için. Fakat her ne olursa olsun, bu mantık işi değildi. Hoş, başlı başına mantıklı bir durum içinde değildik.
"Bunu kendine neden yaptığını anlamıyorum," dedim güçlükle. Ağzımdan bir tek bu kelimeler çıkabilmişti.
"Bana ilk yazdığın günü hatırlıyor musun?" diye sordu birden. Kafamı aşağı yukarı salladım. "Sana rehberimdeki kimsenin numaramı veremeyeceğini söylemiştim." Evet, bu olayı garipsemiştim. Zihnimde ona ilk yazarken ki heyecanım canlanırken onu dinlemeye devam ettim. "Rehberimde sadece vefat eden annemin ve şehir dışında yaşayan abimin numarası var. Abimin numarası neden hala var bilmiyorum fakat annemin numarasını silmeye kıyamamıştım."
Gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde her ne kadar deli gibi merak etsem de "Canın acıyacaksa anlatma," dedim fakat kafasını iki yana salladı. "Sana anlatmazsam, öleceğim Rosie," dedi. Kaşlarımı çattım. Mecazi anlamda söylemiyordu, gerçekten ölecekti. Anlatmazsa, her şeyi daha çok içine atacaktı ve bu derin olmadığı için onu öldürmeyen kesikler, bu kez derinleşecekti. "Annem vefat ettiğinde çok küçüktüm, çok güzel bir hayatım vardı. Bir akşam babamla birlikte bir davete gittiler ve o gece eve geri gelmediler. Abimle evde yalnızdık. Annemleri merak ediyorduk fakat ikisi de telefonlarını açmıyordu. Korkudan ağladığımı hatırlıyorum çünkü önceden babamla aram böyle berbat değildi. Beni yatağa yatırıp üstümü örtmeden uyuyamazdım."
İç çekerek konuşmaya devam etti. "Sabah eve polisler geldi, neden olduğunu anlamadım. Gözlerim sadece annemi ve babamı arıyordu fakat onlar yoktu. Polislerden birine sorduğumda cevap vermek yerine beni arabaya bindirdi. Sonra abimle karakola gittik. Saatler geçti fakat ses seda yoktu. Ne annemden ne babamdan. Gece saat dört gibi babam geldi karakola. Sarhoştu. Deli gibi ağlıyordu. Ona nereden geldiğini sorduğumuzda annemin cenazesinden geldiğini söyledi."
Gözlerinden akan yaşlar süzülüp dudaklarına kadar geldiğinde yutkundu. Elleri titriyordu."Davete silahlı saldırı yapılmış, oradakilerden birkaçını esir almışlar annem de içlerinden biriymiş," dedi zorla. "Annem davet akşamı vefat etmiş, bizi evden aldıklarında cenazesi varmış fakat babam bizi istememiş. Bu yüzden karakola getirmişler."
Bileklerindeki kesikleri temizlerken konuşmaya devam etti. "O günden sonra değişti her şey. Babam sanki kişilik değiştirdi, bizden nefret ediyormuş gibi davranmaya başladı. Abimle her akşam kavga etmeye başladılar. Bazen abime vururdu. Bu yüzden hep kendimi suçladım, aralarına girmeye korkardım. On sekiz yaşına geldiğinde hiç beklemeden şehir dışına çıktı ve bir daha bizimle irtibata geçmedi. Nerede yaşıyor, onu bile bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to know, rosékook ✓
Fanfiction"Sargılı bileklerine gizlediğin acılarını bilmek istiyorum." ★★★ Her gün okula sargılı bilekleri, mor göz altları ile gelen Jeon Jungkook, okulun özgüven patlaması yaşayan kızı Park Chaeyoung'un ilgisini çeker. Jeon Jungkook ★ Park Chaeyoung A ro...