KULÜPTEKİ AFET

172 3 1
                                    

Göz göze geldikten sonra zaman sanki ikimiz için de durmuş gibiydi. İkimizin ağzını da bıçak açmıyordu sanki susmaya yemin etmiş gibiydik, oysa gözlerimizden belli oluyordu şu anki durumda ne kadar da çok çaresizdik. Sanki birinin gelip bu sessizliği bozmasını bekliyor gibiydik. Sonunda sessizliği bozan o oldu. Nasıl bir şov izlemek istediğimi sordu mahcup bir ses tonuyla. Görünüşünün aksine benden utanıyormuş gibi bir tavrı vardı. Daha adını bile bilmediğim bu kızda beni çeken bir şeyler vardı, o kadar büyüsüne kapılmıştım ki sorduğu soruyu unutarak sessizce ona bakmaya devam ettim. Bir süre sonra tekrar etti kendinden daha emin bir ses tonuyla 'Tam olarak nasıl bir şov izlemek istersiniz?' Bense anlamamazlıktan gelerek neyden bahsediyorsunuz dedim, sanki neler döndüğü konusunda bir fikrim yokmuş gibi. Kız sözlerine devam etti: buraya neden geldiniz? Bu cümlesi beni biraz üzdü. Daha bu sabah birlikte ders çalışmıştık, cidden beni tanımamış mıydı? Onu tanıdığımı söylemeli miydim yoksa gerçekten bu sabahki kız değil miydi? İçimden hayır karıştırıyor olamam bu sabahki kız ama burada şimdi böyle... ne yapmam gerekiyordu şimdi, şovunu izlemek için gelmemiştim ki buraya. En son odadan çıkmak için kapıya yöneldiğim an kızın yüzüne bakmadan: şov izlemek istemiyorum zaten ben de şimdi gidiyordum dedim. 

Zaten aralık olan kapıdan tam çıkacakken orta yaşlı kumral saçlı, kirli sakallı ve yapılı bir adam belirdi. Bana hiç bakmadan sadece kızla göz teması kurarak sert bir şekilde bir sorun olup olmadığını sordu, kızın cevap vermesini beklemeden söze dalmayı planlamıştım ki kız benden önce davrandı 'hiçbir sorun yok Hikmet Bey' dedi. Hikmet Bey diye seslendiği adam önce bana sonra da kıza bir bakış attıktan sonra 'Rüya işin bitince odama bekliyorum' deyip ilerideki siyah kapıya doğru yürümeye başlamıştı ki kız birden beni kolumdan tutup odaya çekti. Ardından kapıyı yumuşak bir şekilde kapattı.

 Neler döndüğüne anlam veremedim ve kekeleyerek ne yapıyorsun deyiverdim. Aptal gibi göründüğümü hissediyordum en iyisi susmak diye düşündüm. O sırada adının Rüya olduğunu öğrendiğim kız beni bu düşüncelerden kurtararak söze başladı. 'Tam olarak amacınız ne bilmiyorum ama gitmek isteseydiniz böyle bir ortama gelmezdiniz. Neyse bu konu beni ilgilendirmiyor sonuç olarak buradasınız. Şöyle kafanızı kaldırıp sağ köşeye bakarsanız kamerayı görebilirsiniz, patron oradan bir sıkıntı var mı yok mu diye sürekli odaları izliyor ve benim de işimden olmamam için gösterime başlamam gerek. Umarım beni yeterince iyi anlamışsınızdır.' Neden bu kadar öfkeli diye geçirdim içimden ama daha fazla uzatmak niyetinde değildim. Sakin bir ses tonuyla ne yapmak istiyorsanız özgürsünüz ama şunu bilmenizi isterim ki kendi isteğimle gelmedim buraya dedim. 

Neden ona açıklama yapıyordum ki, beni yanlış anlamasından çekinir gibiydim onda ise sanki beni tanımıyormuş gibi bir yüz ifadesi vardı. Madem beni tanımıyor bu öfkeli haller niye acaba şu patronu gelip kontrol etti diye mi öfkelendi; emin olamıyordum. Bu düşünceler eşliğinde tam ortada duran kırmızı deri koltuğa oturdum. Rahat hissetmiyordum, benim oturmamla Rüya da kırmızı koltuğun karşısında duran direğe doğru ilerledi. Kafamda oluşan düşüncelere engel olamıyordum başlarda gözümü kızın üzerinde gezdirmemek için çok direndim ama sonunda kendimi onu süzerken hatta tahrik olurken buldum.

Bana baştan çıkarıcı bakışlar atarak direğe doğru yürüdü. Beni karşısına direği aramıza alacak şekilde durdu ve bir anda bacaklarını iki yana doğru açarak çömeldi, bakışlarını benden ayırmadan kafasıyla yarım daireler çizerek ağır hareketlerle direği yalamaya başladı. Odaya ilk girdiğimdeki halinden eser yoktu şimdi. Yavaşça sertleşmeye başladığımı hissettim. Ona odaklanmamaya ve bu duruma engel olmaya çalışıyordum fakat direği sanki benim aletim gibi hayal etmekten kendimi alıkoyamıyordum. Hatta yalamaktan ileri gittiğini ve ağzının içine aldığını hayal ediyordum. Nefesim hızlanmaya başlamıştı o da bunu fark etmiş olmalı ki bir anda ayağa kalkarak direği bacaklarını arasına alarak kadınlık organını aşağı yukarı olacak şekilde direğe sürtmeye başladı. Bunu yaparken saçlarını ani manevralarla sağa ve sola doğru savurarak bana bakmaya devam ediyordu fakat gözlerini bir saniye olsun benden ayırmıyordu. Ben de sanki tüm dünyada bir tek o varmış gibi gözlerimi üzerinden alamıyordum. Aletim artık pantolonumun üzerinden fark edilmeye başlamıştı. O da bunu fark ederek bana doğru yaklaştı ve üzerime doğru eğildi. O kadar yakındık ki nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Ben daha bu kadar yakın olmamıza alışamamışken birden derin nefes alarak nefesini suratıma doğru üflemeye başladı. 

Bir an hayvani dürtülerime engel olamayıp onu kucağıma oturtmak ve deliler gibi öperken ellerimi ulaşabildiği her yerde gezdirmek istedim. Ama kendime engel olup gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım, daha önce hiçbir şeyde bu kadar zorlanmamıştım. Sanırım bu hareketim beni yeterince etkileyemediğini düşündürdü ki daha tahrik edici hareketler yapmaya başladı. Kollarıyla göğüslerini sıkıştırıp kendini daha seksi göstermeye çalışarak kucağıma oturdu ve ileri geri kucağımda hareketler yapmaya başladı. Bu tahmin ettiklerimden çok daha fazla beni yükseltti. Onu koltukta elleri koltuğun sırt kısmını tutarken dizlerinin üzerinde konumlandırarak, saçlarından kavrayıp kafasını koltuğa bastırırken becermeyi hayal ettim. İnlemelerini kulağımda duyabiliyordum. Ben sertleştikçe o durmam için yalvaracaktı ama ben zirveye ulaşana kadar durmadan onu becermeye devam edecektim. Saate baktığımda bunun için yeterli vaktim olduğunu gördüm. Ama ah neler düşünüyorum...! Bu kıza dokunmamam gerek. Gözlerimi ondan kaçırmaya devam etmeliyim. Ben kaçırmaya devam ettikçe kollarını boynumda gezdirmeye ve ellerini yavaşça aşağı götürmeye devam etti. Yüzünü bana doğru yaklaştırdı. Bense yüzümü diğer tarafa çevirdim. O da bu ilgisizliğe dayanamayarak sinirlendi fakat bunu belli etmemeye çalışarak gösteriye devam etti.

Bir süre böyle devam ettikten sonra bana bir şey demeden odadan çıkıp gitti. İşte o zaman anladım ki zaman dolmuştu. Hayatımda geçirdiğim en soluksuz dakikalardı neyi nasıl tarif edeceğimi bile bilemiyordum. Beni o kadar çok etkilemişti ki kendimi kızın peşinden giderken buldum. Tuvalete girdi ben de sanki söyleyecek bir şeylerim varmış gibi kapının önünde beklemeye başladım. Az sonra içerden sesler duymaya başladım. Biriyle mi konuşuyordu yoksa kendi kendine mi söyleniyordu? Ne dediğini anlamak için tüm dikkatimi topladım içeriden gelen müzik seslerine aldırış etmeden hatta nefes bile almadan tuvaletten gelen sese odaklandım. 'Nasıl olur da burada olabilir? Az önce neler yaşandı? Kendimden, hayır hayır ondan çok utanıyorum. Az önce yaptıklarımı unutmak istiyorum özellikle benden etkilenmeyen bakışlarını unutmak istiyordum. Nasıl olur da tüm o ateşli dakikalar boyunca tepki vermeden durabildi? Hepsinden önemlisi Berker arkadaşını nasıl olur da buraya getirebilir bir türlü anlam veremiyorum. Hele o çocuk nasıl gelmeyi kabul eder.' İstemsizce sırıtmaya başladım, beni tanıyordu yani unutmamış beni. Bir süre sonra fark ettim Berker mi dedi o? Ne yani Berker'i tanıyor muydu? Offf şimdi hatırladım beni bu kıza getiren arabada yol boyunca bu kızdan bahseden Berker'di zaten diye geçirdim içimden. Birden suratımın asıldığını fark ettim. Neden umursuyordum ki? Az sonra tuvaletten sesler yükseldi. 'Nerede bu anahtarlık. Kaybetmiş olamam. Düşün kızım düşün! Nerede olabilir? Hayır olamaz ya kesin bu sabah Berker'le çarpıştığımda düşürdüm. Cidden böyle bir aptallık nasıl yapabildim.' Ne yani Berker'in arabasındaki anahtarlık ona mı ait? Berker'e yüz vermeyen kız o muydu? O kadar tuhaf duygular içindeydim ki kendime bile itiraf edemeyeceğim şeyler vardı. Rüya az önce bana yaptıklarını Berker'e defalarca yapmıştı. Acaba daha ileri gittiler mi diye düşünmekten de alıkoyamadım kendimi. Hemen kurtulmalıydım bu düşüncelerden, Rüyayı boş verip Berker'i bulmalıydım. Belki de kafamdaki soru işaretlerine bir cevap bulmak istiyordum.

 Tuvaletten uzaklaşıp müzik sesine doğru ilerledim. İçerideki ortam daha da alevlenmişti, herkes çiftler halinde bütünleşmişti. Gözlerimi, sarhoşluğun etkisiyle kendilerini müziğe kaptırmış ve birbirlerine sürtünen onlarca çiftin üstünde gezdirmeye başladım, Berker'i arıyordum. Aramaya devam ederken bardaki baristalardan biri yanıma geldi ve Berker'in az önce iki kızla birlikte mekândan çıkış yaptığını benim için de arabanın anahtarını bıraktığını söyledi. Olaylar karşısında iyice sinirlenmiştim hem beni buraya getirmiş hem de şimdi yalnız bırakmıştı. Durumu kabullenip baristadan anahtarları alıp hızlı adımlarla mekândan çıktım.

 Arabaya doğru ilerlerken bir yandan da Rüya'yı düşünüyordum. Ne zaman çıkacaktı, burada işi bitti mi, beklemeli miydim? Bu düşünceler eşliğinde arabaya vardım. Bir süre kızı bekledim ve beklediğime de değdi. Az sonra kapıdan çıkarken gördüm onu, sabahki haliyle karşımdaydı. Sanki iki farklı Rüya vardı, biri şu an gördüğüm diğeri ise birkaç saat önce odada bana cüretkâr tavırlarla kendini sergileyen o cesur kız. Neler döndüğünü öğrenmek istiyordum arabadan inip onu takip etmeye başladım.

 Mekânın çıkışındaki durakta beklemeye başladı bende az gerisinde onu izliyordum. Yanına gitmeli miydim diye düşünürken birkaç çocuk Rüya'nın etrafını sarmaya başladı. Bu adamları az önce mekânda gördüğümü hatırladım, ne konuştuklarını merak ettiğim için biraz onlara yaklaştım. Seslerini duymaya başlamıştım. İri yapılı esmer çocuk kızın kolundan tutup bir yandan da ' e hadi bize de göster meziyetlerini, bir de bizi tatmin et bakalım ' dedi. O an kendimi kaybettim, düşünme yetim benden alınmış gibiydi, bir anda kendimi çocuğu yumruklarken buldum.

KULÜPTEKİ AFETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin