*
Umut elindeki bardakları hızlıca ait olduğu masaya taşırken kendine seslenen adama omzunun üstünden bakmaya çalıştı. Personel şefi eliyle dışarıyı işaret ettiğinde oğlanın yorgun bakışları camdan öteye yöneldi. Yeni içkiler gelmişti ve onları taşımak az sayılı erkeklerden biri olarak Umut'un göreviydi. Elinde kalan son siparişleri de ulaştırdıktan sonra önlüğünü kafasından çıkarıp belinde ters bir şekilde durmasını sağladı.
Aceleci adımlarla dışarıya çıkmasıyla cebinden çıkardığı sigarasını yakması bir oldu. Fazla sigara içmiyordu, ancak yorgunluk sonrası bir tane kendisi için küçük bir ödül gibiydi. Elindeki ince sarma tütünü dudaklarına yerleştirdikten sonra kaldırımın önündeki kasalara yöneldi. Ağır kasaları sıkıca tuttu ve deponun arka girişine taşımaya başladı. Dudağındaki sigaranın ucundaki kısa sürede birikmiş küller rüzgarla beraber tişörtüne düştüğünde sessiz bir küfür mırıldandı.
"Hay sizin de amınıza koyayım ya." Bunun üzerine kenardan kısık sesli bir kıkırdama duyulduğunda bakışlarını kaldırdı ve kendisini dikkatle inceleyen gözlerle karşılaştı. Ne zamandır oradaydı? Neden bu mekana gelmişti ki? Dershaneye yakın sayılırdı. Daha önceden onu hiç burada görmemişti. Sarışın oğlan orada, sol tarafında duruyordu. Çöp konteynırının hemen yanındaki duvara yaslanmış usul usul sigarasını içiyordu.
En son yaşadıkları gergin andan sonra onu böyle rahat görmek şaşırtıcıydı. Gerçi yaşananların üstünden üç gün geçmişti ve aradaki süreçte bir sıkıntı daha olmamıştı. Bu gelgitli ilişkileri kendisini yoruyor ve kafasını karıştırıyordu. Bir gün boğazını sıkarken diğer gün dostu gibi sohbet ediyordu. Ne dur demeye gücü vardı ne de hesap sormaya cesaret edebiliyordu. Umut düşüncelerinden sıyrılıp sarışının kızaran yanaklarına bakınca sarhoş olabileceğini fark etti. Aralarındaki bakışmayı bozan Baran'ın konuşması oldu.
"Beceremeyeceğin işlerin altına girmeyeceksin kardeşim." Baran kardeşim kelimesine fazlaca baskı yaptığında Umut'un bakışları şaşkınlıkla sertleşti. Bu çocuğun derdini hala kavrayamıyordu. Bir işle uğraşıyor bile sayılmazdı, neyden bahsediyordu?
Sarışın oğlan kendi dudaklarındaki bitmek üzere olan sigarayı yaslandığı duvara sertçe bastırarak söndürdü. Hemen ardından bir iki büyük adımla ellerinde kasa olan çocuğun yanına geldiğinde Umut iyiden iyiye gerilmişti. Kesinlikle sarhoştu, aksi halde farkında olarak bu denli yakınına gelmeyeceğini biliyordu.
Baran umursamadan Umut'un dudaklarında duran sigarayı aldı. Yerine çekilmeden önce Umut'un tişörtüne tutunmuş olan külleri işaret parmağıyla temizledi. Esmer oğlan bu hareket ve temas karşısında dumura uğramışken elindeki kasayı düşürmek üzereydi. Neyse ki son anda kendisini toparlayabildi. Sarışın oğlanın az önce ağzından aldığı sigarayı şimdi kendi dolgun dudaklarına koymasını itinayla izledi. Baran da bir süre sonra kafasını kaldırdı ve Umut'un gözlerine bakarak sigaradan bir nefes çekti. Umut'un parmakları bu görüntü karşısında karıncalanmaya başlamıştı. Dokunmak istiyordu, problemlerini konuşarak çözemedikleri için dokunarak anlamak istiyordu sarışının düşüncelerini. Sigarasını onun için yakmak, sonra kendi dudaklarına koymak istiyordu. Ama hemen ardından yaşadığı acılar geliyordu aklına. Özlem ve pişmanlığın pençesindeyken kendisine kızmaktan başka çaresi kalmıyordu Umut'un. Kendisine kızmak ve sarışını izlemekten başka çaresi yoktu.
Esmer oğlanın bakışları hala üzerinde olduğu için kafasını hafifçe sağa yatırdı sarışın. Ne istediğini anlayamamış gibiydi. Biraz düşündükten sonra hafifçe sırıttı ve dudaklarındaki sigarayı soğuktan kızarmış parmaklarının arasına aldı. Çoktan yarısını bitirdiği sigarayı kendisine şaşkınlıkla bakan esmer gence doğru uzattıktan hemen sonra muzip bir ses tonuyla konuştu.
"İster misin?" Herhangi bir cevap alamayınca sigarayı tekrar dudaklarına yerleştirdi. "Boşver tütün galiba bu, ağır gelir. Paşa tohumusun sen." dedi gülümseyerek. Umut zaten kendi ağzından alınan sigara için yaptığı yoruma daha fazla şaşırmaktan ve gülümsemekten başka tepki veremedi. Ne kadar içmişti bu çocuk? Durumun saçmalığı karşısında kendisine hakim olamayacağını anladığında boğazına oturan yumruyu geçirmek için sertçe yutkundu. Bir sarışın oğlanın kırmızı ellerine bir de sigaraya baktı. Sarma sigaranın üstünde aşırı soluk pembe dudak izleri oluşmuştu. Baran dudak nemlendiricisi veya o tarz bir şey kullanıyor olmalıydı.
Umut "Bu huyun da değişmemiş demek." diye sessizce mırıldandı. Ancak sarışın oğlan sokak lambalarından yansıyan ışığı eliyle yakalamakla meşgul olduğu için bunu duymadı.
Esmer oğlan son kez sarışına baktıktan sonra önüne dönüp büyük adımlarla depoya yürümeye başladı. Acilen tanıdık birini bulup sarhoş çocuğun yanına göndermeliydi, aksi halde gece boyu aklı onda kalacaktı.
*
Catch me if you can
Salvatore
-Auro
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zırdeli//bxb
Teen FictionBak ben zırdeliyim, Ya benimsin ya da ölüsün! Budur tek söylediğim. * 27.03.22 bxb texting - düzyazı Bolca küfür ve hakaret barındırır Lovers to enemies to lovers