Bölüm |20|

510 57 7
                                    

Oy vermiyorsunuz....

İyi okumalar 💔

"Herşey boka batıyor!"

"En başta bunun sebebi sensin biliyorsun değil mi?"

Jungkook'un attığı ekran görüntüsünden sonra olmuştu herşey. Jimin ikiliyi arayıp acilen eve gelmelerini söylemişti.

Jimin odada durmadan yürüyor, saçını arkaya tarıyordu. Gerginliği yüzünden okunuyordu. Namjoon ve Yoongi ise sakinleşmesini beklemekten başka birşey yapamayorlardı.

"Ben biliyordum böyle olacağını. Birşey olacak dedim demi?"

"Senin bununla ne alakan var Jimin. Yeter artık kendini suçlamayı bırak."

Yorgun beden yavaşça yere çöktü.
Sessiz olmaya çalışarak göz yaşlarını akıtıyordu. Jimin her konuda olduğu gibi yine bu olayda da kendini suçluyordu. Bu onun için artık büyük bir problem olmaya başlamaştı. Arkadaşları da bunun oldukça fakındaydı.

"Jimin-ah.."

Yoongi yavaşça arkadaşının yanına çömeldi. Elini omzuna koydu ve yumuşak sesiyle konuştu.

"Chun hei' den sonra hep kendini suçlamaya başladın.. Aslında bu olayda bile bir hatan olmamasına rağmen kendini suçlamadan duramıyorsun."

"Nasıl hatam olmasın Yoongi?"

Kafasını kaldırıp göz yaşlarını koluna sildi.

"Ben onun ölümü oldum. Onu ölüme ben götürdüm. Eğer benimle tanışmasaydı, ya da onunla bu kadar yakın olmasaydım şuan hâlâ hayattaydı. Tek sorumlu benim anlamıyor musun?"

Yoongi başını hafifçe aşağı eğdi ve sessiz kaldı. Arkadaşı içinde psikolojik bir savaş veriyordu. Onun sevdikleri konusunda ne kadar hassas ve duygusal olduğunu ikisi de çok iyi biliyordu. Ve babası da bu yüzden onu sürekli zayıf yerinden vuruyordu.

"Hadi kalk."

Namjoon net çıkan sesiyle konuştu.

"Sana söylüyorum hadi."

Jimin kafasını kaldırdı ve dik dik bakmaya başladı.

"Ne yapmamı istyorsun söyler misin."

"Bu işe son vermeni."

"Aish.. "

Histerik bir gülüş atıp olduğu yerden kalktı ve dolaba ilerledi. Arkadaşları ne yaptığını izlerken Jimin dolptan bir kutu çıkardı ve yatağa koydu.

"Bunların hepsini, babamın öldürdüğü kadınların fotoğrafı, her bir dosyayı, bütün delileri atmamı istiyorsun yani değil mi?"

Bir yandan söyleniyor bir yandan fotoğrafları gözlerine sokmak ister gibi sallıyordu.

"Bunu nasıl bu kadar rahat söyleye biliyorsun? Benden bunu nasıl isteyebilirsin?"

"Bak, biliyorum, bundan vazgeçmek senin için zor olacak. Ama bazen birşeylerden vazgeçmek zorunda kalırız."

"Senin birşey dediğin benim annem."

"Jimin."

Sessizliği bozan Yoongi olmuştu.

"Anne acısı nedir bunu bizde çok iyi biliyoruz. Eğer onları geri getirmek için bir imkanımız olsa biz de herşeyi yapardık.
Ama bunu değil Jimin, bu şekilde değil."

Namjoon eline rastgele bir fotoğraf aldı.

"Senin cinayetini gizlediğin kadınların çocukları, bir hayatları yok mu sanıyorsun? Bu kadar bencil olma. Onlara ne kadar merhametli olduğunu göster ve adaletin karşısına çıkar. Masum insanların kanları yerde kalmasın. Annelerimizin kanı yerde kalmasın Park."

The Game Of Fate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin