Bölüm |18|

572 71 5
                                    

Kontrol edemedim,
İyi okumalar 💜 

"Bebeğim, uyanman lazım.."

"Immh, 5 dakika daha."

"Jungkook okula geç kalıcaz. Kahvaltı hazır zaten, kalkıp giyinmen lazım."

Jungkook elleriyle gözünü ovuşturup yatakta doğruldu. Saat 07:35 di, biraz daha oyalanırlarsa okula geç kalacaklardı.

"Bekliyorum seni masada."

Jimin odadan çıktığında Jungkook lavaboya girip işlerini halleti. Aynadan yansımasına baktı. Uzun zaman sonra güzel bir uyku çekmişti, kendini dinç hisediyordu.

Jimin ona annesi hakkında güvence sağladığı için de huzurluydu. Bu hayatta tek dayanağı annesiydi, eğer ona birşey olursa hepten biterdi..

Jimin'e olan sevgisini ona itiraf edeceği aklının ucundan bile geçmezdi. Hatta Jimin'in de onu sevdiği. Dünyanın en imkansız şeyi buydu herhalde onun için.

Neyse ki duyguları karşılıklıydı. İlişkileri hakkında endişelenmesi gereken şeyler olsa da, yine de mutluydu.

Hızlıca üstünü giyinip çantasını sırtlandı ve mutfağa girdi. Jimin oturduğu sandalyesinde telefonu ile ilgileniyordu.

"Günaydın. Sabah fırsatım olmadı."

"Günaydın uykucu. Hadi hemen kahvaltını et geç kalacağız."

Jungkook çatalını alıp zeytine uzandı.

"Bakıyorum da bugün okula gitmek için can atıyorsun."

"Tabi..."

"Bir sorun mu var?"

Jimin ağzındakini yavaşça çiğnerken düşünceli gibiydi. İçinde her ne yaşıyorsa bunu yansıtmamakta iyiydi.

"Rose Namjoon'a babamla yatarken fotoğrafını çekip atmış. Ne ara oldu onu bile bilmiyorum ama anlayacağın dediğim oldu."

"Bu bir sorun olmaktan çok daha fazla."

"Aynen öyle."

Jimin sandalyeden kalkıp çantasını sırtlandı.
Lavaboda ellerini hızla yıkarken konuştu.

"Bittiyse gidelim."

"Namjoon'un senin işlerin ile ne alakası var? Ve de Yoongi'nin. Sonuçta senin baban, senin meselen?"

Sarışın mutfak tezgahına yaslanıp yüzüne bilmiş bir ifade takındı.

"Namjoon ve Yoongi'nin neden annesi yok biliyor musun? Çünkü babam Namjoon'un annesini Yoongi'nin annesi ile aldattı. Kadınlar aralarında çatışmaya başlayınca sonunda ikisini de öldürdü."

Jungkook'un içi titredi.

"Ben..bunu bilmiyordum, bu çok kötü."

"Bizim birbirimizden başka dayanağımız yok Jungkook. Ne yaparsak yapalım birbirimizi kollayacağımıza söz verdik ve bu işte beraberiz."

Kısa bir sessizlikten sonra devam etti.

"Hadi artık gidelim."

İkili kapalı havanın kasvetine bakış atıp arabaya bindi. Jimin arabayı sürerken Jungkook kafasını cama yasladı. Yağmur yağmasını ve su damlalarının camına düşmesini bekledi. Biraz sonra aklına gelen ile kaşlarını çattı.

"Jimin benim eve uğramam lazım. Çantamda dünün ders kitapları kaldı."

"Çok vaktimiz yok. Önce uğramam gereken bir yer vardı."

The Game Of Fate | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin