1897 Atina/Yunanistan:
"Evin serinmiş."
"Balkon kapısını açık unutmuşum,ondan."
Siyah saçlı olan adam sarışının tarçın, misk odun ve şarap kokan evine gülümsedi. Johnny'i hayal ettiğinde kafasında canlanan kokular tam olarak bunlardı ve bu içinde garip hisler uyanmasına sebep olmuştu.
Ev fazlasıyla dağınık görünüyordu ve bu Taeyong'un geldiği zamanın aksine yüzünde hoş bir kızarıklığa sebep olmuştu Johnny'nin.
Jaehyun genç adamın yüzünde oluşan ifadeye elinde olmadan güldüğünde Johnny elini ensesine atmış ve dağınık evinde gözlerini gezdirmişti.
Jaehyun duvarda olan nota kağıtlarına yumuşakça dokunduğunda Johnny'nin yüzünde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu.
Masadan aldığı kadehlerle birlikte Jaehyun'un yanına yaklaşmış ve duvardaki nota kağıtlarına bakan çocuğu izlemişti.
"Ben besteledim,evet."
Siyah saçlı olan yüzünün hemen dibinde duran sarışın adama odaklanmıştı gözleri.
Parmak uçlarıyla kadehi kavradığında nota kağıtlarına bakan Johnny'i büyük bir dikkatle izlemişti. İlgisi ister istemez ondan nota kağıtlarına kaymıştı. Dudaklarını ısırarak kağıttaki eksiklikleri anlamaya çalışırken Jaehyun'un gözünde resmedemeyeceği bir şey kadar güzeldi.
Böyle mi hissettiriyordu ilahi bir şeyi resmetmek? Sanki tanrı ona var olan tüm şeyleri çizme yetisini vermişti, Johnny hariç.
Johnny'nin elindeki kadehi kavramış ve yanlarında duran masaya bırakmıştı. Sarışın olan şaşırmış bakışlarla ona döndüğünde günlerdir yapmak için yamıp kavrulduğu şeyi yaptı.
Johnny'nin ilk gördüğü andan beri imrendiği ince, uzun, yumuşak parmakları Jaehyun'un ilk gördüğü andan beri yanıp kavrulduğu kiraz rengi dudaklarla buluştu.
Johnny'nin gözleri Jaehyun'un parmaklarına odaklandığında elleri Jaehyun'un omuzlarını kavramıştı.
"Seni öpebilir miyim?"
Muhtaçmış gibi çıkmıştı Jaehyun'un ses tonu. Johnny büyük bir naziklikle karşısındaki adamın bileklerini kavramış ve gözlerini Jaehyun'un koyu renkli ama muhtaçlıkla harmanlanmış gözlerine odaklandı.
"Buna hayır demeye cürret dahi edemem."
Kelimeler Johnny'nin ağzından döküldüğünde Jaehyun'un dudakları onunkini kavramıştı.
Kirpik diplerine kadar titremişti sarı saçlı olan çocuk. Jaehyun'un elleri belini kavrarken bu hisleri tarif edecek tek bir kelime bile olmadığını fark etti.
Karşısındaki adamın ona aşık olmadığını biliyordu ama şu an bile gözlerinde hissettiği sevgi ayaklarını yerden kesmeye,onu çıldırtmaya yetiyordu.
Yıllardır keman çalıyordu ama bu hislerini açıklayacak tek bir beste bile yapamamıştı şu ana kadar.
Saat gece yarısını vurduğunda bile kesilmemişti öpüşmeleri ve Johnny aylardır kaldığı ilhamsızlığın Jaehyun'un dudaklarında saniye saniye söndüğünü hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Between Us/Johnjae
Fanfiction"Sanatını icra ederken o kadar güzeldin ki parmaklarım ilk defa keman dışında bir şeye özlem duydu." Written for someone who reminds me of arts in Atina.