mübarek ramazan arkadaşlar, yakınlaşma yazamıyorumhdjquxhwjsj bir süre tobirama sevsin diye bekleyelim ha, ne dersiniz?
normalde bölüm daha uzun olacaktı fakat bir yerde tıkandım, bekleyen varsa özür dilerim geç gelen bölüm için.
~"İzuna!"
Eğer geçen günlerde babasıyla durumları üzerine konuşup onunla aynı fikirde olmasını sağlamasaydı Tobirama, bugün bu kadar neşeli, üstünden yük kalkmış ve atılgan olmazdı.
Her zamanki yerinde duvara yaslayıp arkadaşlarıyla konuşan İzuna, seslenen tonun tanıdıklığıyla şaşkınca merdivenlere döndü. Hızlı hızlı çıktığı için son merdivende dinlenen Tobirama, kafasını kaldırıp İzuna'ya baktı.
"Konuşalım mı? Dersin başlamasına daha var."
Şaşkınlıkla gözlerini kırpıp dikili kalırken birden kendine gelmek için kafasını salladı. Tobirama böyle bir soruyu sormamalıydı bile, hayatında onunla konuşmak için bolca vakit vardı.
"Tabii," dedi. Arkadaşına bir baş selamı vererek Tobirama'yı takip etti.
"Bugün idmanımda beni izleyebilir misin?"
Galiba bugün, şaşkınlıkların tanrı tarafından sürpriz bir şekilde İzuna'ya gönderildiği gündü. Tobirama, idmanlarında gerçek kimliğine bürünürdü ve İzuna, yapabildiği müddetçe Tobirama'nın gerçeğini izlemeye bayılırdı. Uzun süren idmanlarında terlemesi, havaya sıçrayıp attığı toplar, takım arkadaşlarıyla yaptığı konuşmalar ve nicesi... Tobirama'nın her halini severdi ama kendinden geçmiş bir şekilde sadece oyuna daldığı zaman onu izlemeyi ve kendini ortaya çıkarışını görmeyi daha çok seviyordu.
"Tabii," dedi kekeleyerek. Resmen tutulmuştu. Abisi Madara onun kekelediğini duysa aptal aşık diyerek onunla dalga geçer ve hayatının geri kalan tüm anında bunu yüzüne vururdu. "Suyun yanında mı? Sonrasında çok susuyorsun."
Tobirama yan yana yürürken ona baktı. Bunu biliyor muydu? Akşam yemeğinin eşliğinde bardaklarca su götüren biri olarak suya fazlasıyla düşkündü ve çokça susardı fakat bu huyunu bilmesine rağmen sabahları geç kalktığından çantasını hazırlarken çoğu kez suyunu koymayı unuturdu. Telaşla çantasının sol yanına doğru bakmaya çalıştı. İzuna onun şaşkınlığına sırıtıp farklı bir yöne bakarken Tobirama ağlak gözlerle ona döndü:
"Su almayı unutmuşum."
Rahatlatıcı bir ses tonuyla, "Sorun etme," diye mırıldandı İzuna. "Dersin başlamasına çok var. Yemekhaneye inip alırız. Senin idmanın hangi derslerdeydi?"
"Şu ilk iki derste... Senin sınıfının boş zamanı ayrıca, hocanız gelmeyecek," diyerek göz kırptı Tobirama.
"Hadi ya... Sen nereden biliyorsun?"
"Dün akşam muhabbet ediyorduk. Bugün hastane randevusu olduğundan gelmeyecekmiş."
İzuna sevimlice güldü.
"Umarım nöbetçi öğretmen göndermezler."
Suyu aldıktan sonra okulun bahçesine çıkıp oradan spor salonuna ayrılan binaya girdiler. Etrafta, yere vurulan topların sesi yankılanıyordu ve İzuna gibi birkaç öğrenciyi görebilmek mümkündü. O yüzden İzuna, kendi gibi buraya gelen ve idman yapmayacak olan öğrencileri izlerken Tobirama, etrafına doluşan takım arkadaşlarıyla konuşuyordu. Arkadaşları yanından ayrıldığında İzuna'ya yaklaşıp, "İstersen ortalarda bir yere otur, görmen daha rahat olur," dedi.
Dediği gibi yaptı. Tobirama ve takım arkadaşları sahanın ortasına doluşurken onları izledi. Takımları ayırışını, omuz omuza durup fısıltıyla konuşmaları, karşı ekibin kendi arasında gürültü yapması derken aralarındaki idman maçını başlatmaları on dakikayı bulmuştu. İzlemek fazlasıyla zevkliydi çünkü her biri tartışma çıkarmadan, pozisyonuna göre oynuyordu ve bu, akıcı bir oyun sağlıyordu. Onları izleyip tüyo veren hocaları geldiğinde bile aralarındaki konsantrasyon bozulmadı, sanki eğlenmek için oynuyorlarmış gibiydiler. Bu yüzden kimsenin gereksiz hırs yaptığı yoktu.
Top Tobirama'nın elinden pasıyla çıktığında Tobirama, seleye doğru giden arkadaşını izlerken koluyla alnındaki teri sildi. Havanın sıcak olduğundan değil, hareket halinde olan bedenin sıcaklığındandı terlemesi.
Nihayetinde top, içeri girmedi fakat kimse moralini bozmayıp kaldıkları yerden devam ettikleri için top sürekli havada ona buna pas oluyor ve yere sektiğinde pat pat sesler çıkarıyordu. Tobirama eline top ikinci kez geçtiğinde seleye oynamadı, pas atacağı kişiyi ararken gözleri onu dikkatle izleyen İzuna'nın gözleriyle buluştu ve Tobirama, dalgınca bakan kara gözlerden ilk kez etkilendi.
Sonunda top arkadaşındaydı, dikkati ona yönlendirdi fakat artık adım atmasına gerek duymadığında olduğu yerde durup yeniden İzuna'ya baktı. İkinci kez ona baktığını gören İzuna, tek elini salladı ve gülümsedi.
Tobirama bilemiyordu, İzuna samimi ve sıcaktı. Onu buraya basketbola ilgisinin artması ve takıma katılmasını sağlamak için getirmişti çünkü onunla bu sporu yapmayı gerçekten istiyordu. Saatlerce basketbol hakkında konuşmayı, hatta belki ders çalışmayı bile...
Gülümsedi ve oyununa devam etti. Kalp, birini gördüğünde bu denli heyecanlı atar mıydı? En son abisini uzun bir aradan sonra gördüğünde böyle atmıştı.
İzuna çok tatlı bir insandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hadi işine // tobirama x izuna/naruto shippuden
Fanfictiontobirama, uchihaları sevmezdi ve aynı şekilde onların da senjuları sevmediğini düşünüyordu. izuna, ona yanlış olduğunu anlatmak yerine "gösterebilirdi" belki.