"Abi ne yapıyorsun ya?"
Tobirama kızararak abisinin Victoria's Secret reyonlarında gözlerini gezdirmesine baktı. Alışveriş merkezine abisiyle gelmek tamamen aptallıktı, kabul ediyordu çünkü Hashirama iflah olmaz bir sapıktı. Bilmukabil Madara'nın da ondan bir farkı yoktu, ikili bir araya gelince öyle bir azıtıyorlardı ki Tobirama kapıyı çekip gidiyordu bazen. Hatta arada bir babasının Uchihalarla barışmama nedeninin Hashirama'nın daha fazla azıtmaması olduğunu düşünüyordu.
"Büyük işleri bunlar velet kardeşim, anlamazsın sen."
Abisinin umursamaz ve baştan savma cevabına surat buruşturup, "On sekiz yaşındayım, kapak olsun," deyip babasına çaktırmadan el hareketi çekti.
İkiliyi izledikten bir müddet sonra abisine dönüp sordu.
"Benim burada ne işim var?"
"İşte bu seni hiç alakadar etmez kardeşim," diye cevap aldığında eve gittiğinde Hashirama'yı boğarak mı yoksa derisini yüzerek mi öldürse diye planlamaya başlamıştı bile. Fazlasıyla rahattı abisi.
Butsuma yorulmuştu, bu yüzden kafasını sağa sola çevirip oturacağı bir yer aradı.
"Acıktıysanız şuraya oturalım, bir şeyler yiyelim," dedi eliyle bir burgerciye ait alandaki masaları işaret ederek. Hashirama'nın onu buraya getirme nedeninden haberi olsa sikseler buraya gelmezdi fakat haberi yoktu.
Sinsice gülümseyen Hashirama'ya baktı Tobirama, abisi garip davranıyordu diyecekti fakat bu Hashirama'nın her zamanki haliydi. Alışveriş merkezinin sıkıcı havasından bunalıp bir anlığına İzuna'nın yanında olmasını dilemişti çünkü eğlenemiyordu. Ne zaman İzuna yanında olsa, bağırışsalar bile sonunda gülüp geçebiliyorlardı.
"Tamam babacım, olur," diyerek hemen kendine bir yer kaptı. O sırada hemen telefonuna sarılması kimseyi şaşırtmamıştı, rutin bir kontrol sanmışlardı.
Butsuma personele doğru ilerlediğinde ikiliye sorma gereği duymamıştı çünkü ne yediklerine aşinaydı. Sormasına gerek kalmadan sular seller gibi istedikleri tip burgeri alıp masalarına koyabilirdi.
Ailecek -annesi ve diğer kardeşleri hariç- yaptıkları konuşmanın yirminci dakikalarında Tobirama biraz sıkıldığını hissetmeye başlamıştı. Babası yaşlıydı, gündeme yetişemeyişi ve -bunu dediği için utanıyordu- gerikafalılığı sebebiyle sıkıcı konuşuyordu. Ya da Tobirama, babasına duyduğu kin sebebiyle sağlıklı düşünemiyordu, hepsi bu.
Hashirama rahatlamak amacıyla geriye yaslandı. Sessizlik masayı sardığında babasının arkasına, sinemaların giriş kısmına bakıyordu. Biraz sonrasında yürüyen merdivenlerden çıkıp gelen üç kişi, fazlasıyla tanıdıktı.
İzuna, daha Tobirama'nın sırtını ve beyaz saçlarını görür görmez tanımıştı. Yanında duran Hashirama ise onun Tobirama olduğunu garantiliyordu resmen. Temkinlice kafasını babası ve abisinden yana döndürdüğünde babasının daha fark etmediğini, abisinin ise keyifle sırıttığını gördü. Eğer abisi bu plandan ona bahsetmiş olsaydı ona yardımcı olmak için elinden geleni yapardı fakat söylememişti ve ağzına kadar gelen heyecan ellerini kaşındırıyordu şimdi.
Madara gülümseyerek ona dönüp, "Sakin ol," minvalinde dudak kıpırdattı ki bu babasının onu duymaması içindi. Sinemaların olduğu tarafa ve bir şeyler yemek için bankların olduğu tarafa baktığında yaşlı Uchiha'nın kaşları nefretle kısıldı. Eğer yaşlı Senju'nun burada olduğunu bilseydi kesinlikle buraya adımını atmazdı. Sinirle ağzında birkaç şey geveledi fakat onu omzundan itip o masaya yönlendiren Madara yüzünden dumura uğradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hadi işine // tobirama x izuna/naruto shippuden
Fanfictobirama, uchihaları sevmezdi ve aynı şekilde onların da senjuları sevmediğini düşünüyordu. izuna, ona yanlış olduğunu anlatmak yerine "gösterebilirdi" belki.