tobirama, uchihaları sevmezdi ve aynı şekilde onların da senjuları sevmediğini düşünüyordu.
izuna, ona yanlış olduğunu anlatmak yerine "gösterebilirdi" belki.
la hiç uyarmıyosunuz "batsuma değil butsuma" diye. her neyse annelerinin ismini bilmiyorum diye tobiramanın annesi izunanın annesi şeklinde yazdım isimmiş gibi davranalım oke aasdfghjklşi
bu arada aşırı kararlı bir insanımdır smut yazmicam yazmicam deyip bir yerde yazcam demişim smut yazmicam smutvari bi şey yazarım bana smut yazdırmayın sjwjswjdjwjskwjdkaj⬇️:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~
Tajima ve Butsuma'nın konuşması sonrası, işlerin küçük bir kısmına denk gelse de, bazı şeyler açıklığa kavuşmuş, iki aile arasındaki sert sular durulmuştu. İkili hâlâ birbirlerine öfkeli olsa da ailelerine açıkladıkları bazı şeyler sonrası ailelere mensup bireyler birbirleri arasında konuşmaya devam ettiler kaldıkları yerden. Barışma, en çok küçük yaştakilerin işine gelmişti çünkü koydukları bu yasak onları uzaklaştırmak yerine birbirlerine merak duymalarına ve merak etmelerine sebep oluyordu.
İzuna'nın annesi dostunu uzun bir süre görmediğinden olsa gerek, gerçek bir sanimiyet, tatlı bir sevecenlik ve içtenlikle Tobirama'nın annesine sarıldı.
"Yıllar oldu," dedi yüzünde gülümsemeyle. "Gizli saklı muhabbet ettik fakat apaçık görüşmenin tadı bir başka," diye ekledi.
Tobirama'nın annesi sinsice gülerken kafasını sallayıp sözlerine onay verdi kadının.
"Haklısın yavrum," dedi flörtöz bir tavırla. Hashirama, o zamanlar aklı başına gelmiş bir velet olarak ikilinin birbilerine olan flörtöz tavırlarına aşinaydı fakat Tobirama üç yaşında bir bebeydi o sıralar, bu yüzden annesine 'ne oluyor' dermiş gibi baktı. Aynı bakış, annesinin yanında yer etmiş ve 'yavrum' lafına gelene kadar Tobirama'nın suratına bakan İzuna'ya da yerleşti.
İkili aralarında, "Oha, bunlar her türlü işi pişirmiş," minvalinde dudak kıpırdatırken onları fark eden annesi Tobirama'nın kafasına hafifçe vurdu.
"Ne konuştuğunuzu biliyorum," dedi ve güldü. "Hadi siz geçin odanıza eğlenin, ben yemeğe çağıracağım sizi," diyerek onları kovdu. İzuna'nın annesiyle yılların dedikodusunu yapıp içini dökmek istiyordu.
"Kesin dedikodu yapacaklar," dedi İzuna, Tobirama'nın odasına doğru çıkarken. "Belki benim sınıfımla ilgili bir dedikodu da yaparlar. Gidip dinleyelim mi?" diyerek güldü.
Tobirama sırıtıp kafasını salladı.
"Boşver ya, kafamızı şişirmesinler şimdi. Biz şu matematik sınavını atlatalım ondan sonra seninle gezeriz."
~
İki saatin sonunda -bu süreçte annesi yemeğe çağırmış ve yemeklerini yedikten sonra iki anne gezmek için dışarı çıkmışlardı- türev konusunu belli bir noktaya kadar anlatmıştı Tobirama, İzuna'ya. İzuna sadece işe köklü sayılar girince bocalıyor; sevmediğinden yapmıyordu. Kafasını gergince kaşıdı soruya bakarak.
