08

137 16 66
                                    

Genç adam ses çıkarmamaya özen gösterip kapıyı açtı. Anahtarını girişteki komidine bırakırken yüzündeki şaşkınlığı gizleyemiyordu. Ne kadar inanmak istese de sevgilisi beklenenin aksine daha az belirti gösteriyordu.

Cebindeki not defterini eline geçirip koltuğa yayıldı. Gecenin karanlığında sevgilisi belki de derin bir uyku çekerken genç adam en başından beri yazdığı notlara bakındı.

Belirti-1: Gereksiz ürperti,göz kızarıklığı

Belirti-2: Sinirlenince birşeyler karalamaya başlıyor. Ve normalde asla çizim yapamayacağı elini kulanıyor

̶B̶e̶l̶i̶r̶t̶i̶-̶3̶:̶ ̶A̶ş̶ı̶r̶ı̶ ̶ ̶g̶ü̶z̶e̶l̶

Üstünü karaladığı şeye karşı yüzündeki gülümsemeyi saklayamadı. Gerçekten aşıktı genç adam. Kadının her bir zerresine her bir davranışına aşıktı. Tek bir gülümsemesi ile üzerindeki etkisini anlatamazdı genç adam. Ona baktığı gibi kimseye bakamazdı. Onu sevdiği gibi kimseyi sevemezdi.

Kulaklarına doluşan seslerle gözünü devirdi. Elindeki not defterini paltosuna tıkıştırıp oturduğu koltuğa geri döndü.

"Bir tehtid olursa yapmamız gerekini biliyorsun..."

Sağ elini sol eline alıp sıktı genç adam. Tek istediği onu olabildiğince uzun bir süre korumaktı. O kablolarla çevrili makinemsi şey insan üzerinde denenmemişti. Ama vereceği hasar tahmin edilebilirdi. Unutmak istediği tüm anıların ona geri getirilmesini kabulenemiyordu. Sevgilisine unuturmak için aylarını harcadıktan bu duruma düşmeleri tamamen onun şansızlığıydı

Bunu herhangi biri için yapar mıydı genç adam. Ekipten herhangi biri veya dışarıdan herhangi birine? Hiçbir insan istemediği anılarla boğuşamazdı. Boğuşmamalıydı.

Birinin göz göre göre acı çekmesine dayanamazdı. Sesiz kalamazdı. Buna izin vermezdi. Ya da çoğunluğun iyiliği için...

Başını olumsuzca salladı. Bir kişi için yüzlercesini tehlikeye atamazdı. Tek istediği çok geç bulduğu sevgilisini kaybetmemekti .Yaptığı baştan aşağı bencilikti. Kızıl kadına karşı olan duyguları onun zafıydı. Duygular zayıflık göstergesiydi.

"Steve?"
Sarışın adam aydınlanan oda ve ona bakan iki sersem göz ile dikleşti. Oturuşunu düzeltirken genç kadın onun yanında yer alıp onu incelemeye başladı.

"Nat? Ne yapıyorsun?"
Kolunu kavrayan genç kadına karşı gözlerini devirdi

"En son bir odada yanlız başına otururken ağır yaralıydın Steve. Hatırlatırım"
Genç adamı omuzlarından tutarak kendine dönmesini sağladı.

"Hatırlamak istediğim söylenemez"
Yüzünü buruştururken Natasha konuşmak için dudaklarını araladı.

"Ödeme işlemlerinin bu kadar uzun sürdüğünü bilmiyordum"
Steve göz devirmekle yetindi. Gözleri kolundaki saate giderken nerdeyese altı saat boyunca olmadığını fark ettı.

"Clint ile görüşmem gerekiyordu. Esir düştüğü söylentileri vardı"
Genç kadın ayaklanmasıyla arkasına yaslandı. Şu an istediği son şey yalan söylemekti. Ve adamın istemediği herşey gerçekleşiyordu.

"O iyi mi? N-Nasıl oldu?"

"Moskova üssünde operasyon üzerinde yakalanmış. Mutantlar sayesinde kurtuldu"
Yüzünü ekşitti. Bunları yaşıyorlarsa mutantların suçu görmezden gelinmezdi. Aynı ifade kadında oluşurken Steve genç kadını kolarından çekip kucağına yerleştirdi. Steve'in sağ eli Natasha'nın belinde gezintiye çıkarken Natasha başını genç adamın omzuna doğru götürdü.

"Onu yanlız bırakmamalıydım"
Dedi ve gözlerini adama dikti.

"Bırakmamalıyım"

Stevein göz devirmesi ile içini çekti.

"Bu benim içinde geçerli olmalı. Beni bırakmamalısın"
Genç adam dudaklarını büzüştürdü. Natasha gülümseyerek gözlerini devirirken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Eğer beraber gidersek kimse kimseyi bırakmak zorunda kalmaz"

"Shıld tarafından arama emrin çıkmasaydı gidebilirdik sevgilim"
Dudaklarını genç kadının kızıl saçlarına götürdü.

"Onları satmamdan korkmaları gayet normal. Sonuçta..."
Elini sağ şakağına götürdü.

"Buraya yerleştirilen her ne ise kontrolüm dışında. Senin de korkman gerekirdi. Konumunu,ilişkili olduğun mütefaklarını, Hydra içine sızdırığın  tüm askerlerini öğrenebilirler"

Göz ucuyla sarışın adama bakındı. Sarışın adam başını onaylamaz bir şekilde salladı.

"Ölümümün senin elinden olması harika bir son olur."

Yüzündeki  gülümsemeyi saklayamadı genç kadın. Onu ikna etme girişimininden başarısız olsa da pes edemezdi

"Sen delisin Ste. Canlı bir bombayım adeta. Shıld ve avengerlardan uzak durmak konusunda berbatım. Uzak durduğum zaman onlar güvende evet ama içimde kocaman bir boşluk oluyor. Rutin şeyler beni boğarak gibi oluyor. Her ne kadar seninle mutlu olsam da bu kaçınılmaz bir gerçek. "

"Gerçekleri görmek zorunda değiliz Nat. Bırak onlar birer gerçek olarak sen ise bana ait olarak kal. Ne dersin?"

Parmaklarını Genç adamın yüzünde gezdiren kadın başını onaylamaz bir şekilde salladı.

"Ben heryerde senin olarak kalacağım....Ama.. bilmiyorum. Tedavisi olmayan bir hastalığa zorunlu bırakıldım-"

"Aslında var"
Genç adam saniyeler sonra pişman olacağı kelimeler dudaklarından ayrılırken genç kadın bakışlarını adama dikti

"Bruce ve tony.. Her bir bağlantısı zehirden bile acı olan kablolarıyla bir makine bulmuşlar-"

"Ve sende bunu benden sakladın"

"Hayır. Karar vermeye çalışıyorum--"
Sözünü kesen kadının ani hareketlenmesiydi. Dakikalar önce kadının ince belini saran koları boşta kalmış,genç kadının parmaklarını daldırdığı saçları dağılmıştı.

"Beni b*ktan birşeyde haftalarca tutsak bırakman karar vermene mi bağlıydı? Bunları yaşayan sen değilsin Rogers. O makineye girip acısını çekecek olan da sen değilsin. Ama karar veren sensin öyle mi?"

Sarışın adam başını onaylarcasına sallamakla yetindi. Söyleyeceklerini seçemezken genç kadın odada volta atmaya başlamıştı.

"Nasıl çalışıyor?"

"O şey anılarını sıfırlıyor nat.  Anılar yok olunca kayda değer bişey kalmıyor chip için. Ve anılar sildirmek için o şeyin kol biçiminde iğneleri sayısız yerinden vücutuna yerleşiyor. Eğer yeterince güçlü değilse bu senin için ölüm demek "

"Yeterince güçlü olursa?"
Steve omzunu silkmekle yetindi.

"Bucky'i ilk bulduğumuz halden daha beter olacaksın. Hiç birşey hatırlamayacaksın. Ne Clinti ne Avengersı ne  de beni"
Oturduğu koltuktan ayaklandı ve volta atan genç kadının yanında yer aldı. Ellerini avucunda toplarken alnını kadının alnıyla birleştirmişti

"Senin için İki ihtimal var Tasha. Birinde bedenen diğerinde ruhen ölü olacaksın. Ve bu iki seçenekte de ölen ben olacağım."

Mavi gözlerini kadının yeşiliklerine dikerken kurumuş olan dudaklarını nemlendirdi.

"Bunu bize yapma Natasha. Istersen bizi hiç kimse bulamaz. Hiç kimse seni birşeye zorlayamaz. En azından başka bir tedavi buluncaya kadar dayanmak zorundasın"

"B-Bunu yapamam. İçimdeki bu şeyle her an bir tehtidim. Benim yüzünden zarar görmen istemiyorum"

"Eğer gidersen yapacağın en büyük zararı vermiş olacaksın"
Ellerini genç adamdan ayırırken gözlerini duvara dikti.

"Tek zarar gören sen olursan bu herkes için en iyisi..."

"En azından bir gün...Bana sadece bir gün ver. Beraber gideceğimize söz veriyorum"

Kadının başını onaylarcasına salamasıyla dudaklarını genç kadının dudaklarıyla birleştirdi.

-Escape-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin