Genç kadın günün sonunda yorgun düşen adama gözlerini dikti. Terlediği için ıslanan tişörtü,yorgunluğuna yenik düşen yüzüyle gülümsüyordu.
Sabah saatlerinde başlayan jestlerine bir yenisini eklerken umudunu kaybetmemişti.
"Yatağa kahvaltı,tatlı bir öpücük,yakışıklı yüzün ardından mutlu sonla biten bir yığın dolusu flimler,sahilde öğlen yemeği,tekrar o yakışıklı yüzün ve tatlı sayısız öpücük. Sahilde ufak bir gezinti,vapurla gözlerine eş olan denizlere seyahat...."
"Bunların hiç biri fikrimi değiştirmeyecek Steve. Gitmek istiyorum ve gideceğiz"
Genç kadın saçlarını geriye doğru götürürken genç adam başını onaylarcasına salladı
"Sorumlusu benim"
Diye mırılanan adama karşı kadın gözlerini devirdi. Bir suçlu varsa -ki yoktu- o kendisiydi. Verilen emre uymamış,olmaması gereken bir yerde bulunan kendisiydi. Bunun sonuçlarına katlanmak zorundaydı.
Adamın gereksiz duygusalığından hoşlanırken Steve kurumuş olan dudaklarını nemlendirdi. Konuşmak için dudaklarını araladı.
"Sen ve suçluluk duygun beni öldürecek Rogers"
"Ben de bundan korkuyorum"
Genç kadın gözlerinin adamın üzerinden çekmemişti. Çekememişti.Steve'in okyanus mavisi gözleri olabildiğince dolmuş dokunsa yaşlar dökülecek gibiydi.
Gözlerinde sevdiği parıltının yok olmasının sebebinin kendisi olduğunu fark edince kendisine olan öfkesi büyüdü.
"Sen benden her zaman korktun Ste."
Natasha yüzüne başarılı bir alay ifadesi kondurmuştu. Adamın göz devirmesini,gülümsemesini beklemişti.Adam arkasına yasladığı duvardan rahatsızca kıpırdandı. Başını sağa sola doğru çevirdi. Korktuğu tek şey kadını kaybetmekti.
"Korkum sensin. Tek korkum seni kaybetmek...."
Natasha Steve'in cümlelerini duymazdan gelmeye çalışıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemezdi. Bakışlarını kaçırdı ve kızıl saçlarını geriye doğru götürdü.
Eliyle saçlarını toplamaya koyulurken bedeninde hissettiği acıyla duraksadı. Yerleştirilen Chip tedaviyi hisetmiş gibi acısını üç katına katlamıştı. Genç kadın acıyla kaşlarını çatarak Steve fark etmiş olmalı ki kadının toplamaya çalıştığı saç tutamlarını eliyle kavradı. Kökünden aldığı her saç tutamı ile Natasha gözlerini yumdu
Onun parmaklarından bile etkilenmesi kadının suçu değildi. En ufak doku temasında kalpi vücuduna ihanet edercesine atıyordu. Bu elinde değildi.
Adam saçları tokadan geçirdikten sonra kadına döndü. Sarkan birkaç tutam ile yüzünü büzüştürdü.
"Pek başaramadım galiba...Ama hâlâ güzelsin.."
Adamın iltifatı üzerine hissettiği duyguların yoğunluğunu bastırmaya çalıştı. En azından yüzüne yansıtmayabilirdi. Oturduğu yatağından kalkıp adım atmaya başladı. Tutmak üzere olduğu kapı kolunun üzerinde başka parmaklar görünce gözlerini devirdi"Beni burada tutamazsın Steve-"
Kadının sözünü kesen adamın kolarını beline aniden sarmasıydı. Kendini geriye doğru çekmeye çalıştı. Ama sadece çalıştı. Koca cüsseli sarışın onu kolarıyla sarmış,alnını kadının alnıyla birleştirmişti."Burada değil elbette. Ama bize ait olan başka bir yerde?"
Adamın söyledikleriyle gözünü duvara dikti. Bakışlarını kaldırdığı gibi ona dayanamayacağını biliyordu"Ne burda ne de başka bir yerde Yüzbaşı"
Steve'in yüzündeki gülümseme kaybolurken kadını saran ellerini geri çekti.
"Sen ölmeyeceksin Nat. Kendini benden uzaklaştırmanın anlamı yok. Haftalardır seninleyim ve hiç bir zararın dokunmadı. Haftalar önce elimden tutup buralara kaçan yine sendin. Ve bu sefer benden kaçan sensin. Şimdi--"
"Yanlış bir karar verdim Ste. Ne sen benim için uygunsun ne de ben sana uygunum. Erken davrandım. Ne yani iki senelik ilişkimizden sıkılmış olamaz mıyım?"
"Olamazsın. Kendilerine HYDRA diyen aşalıkların beynine yerleştirdikleri Ciphden sonra sıkılmış olamazsın."
Kızınca ten rengindeki ton değişikliği kadın için her zaman alay konusuydu. Ama şimdi...."Şimdi de zorbalığa mı başladın? Seni istemiyorum Steve. Ciph yüzünden kalan son günlerimi senin gibi biriyle geçirmek istemiyorum. Bunun neresi yanlış? Yanlış olsa bile bu benim kararım. Seni istemiyorum diyen birini elinde zorla tutamazsın--"
Sözünü bu sefer kesen onu saran kollar değildi. Kapıyı büyük bir gürültüyle açan Steve yüzünü çevirdi. Onu istemiyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Tedavinin beraberinde getirdiği ölüme yakın olsa bile son günlerini sevdiği adamla geçirmesi gerekmez miydi?
Tabi gerçekten sevmişse...
Adamın sol yanağından akan yaş Natashanın yok olması için bir nedendi. Boynundaki sinirden dolayı belirginleşen damarları bardağı taşıran son damlaydı.
Kızıl kadın hızla odadan ayrılırken arkasından anında kapanan kapı ile birkaç dakikadır tutmakta olduğu yaşlarını serbest bıraktı. Yaşları ona ihanet edercesine yüzünü ıslatırken biraz önce terk ettiği odadan gelen gürültüyle irkildi. Arkasında bıraktığı adamın ne halde olduğunu tahmin edebiliyordu. Ondan farkı sadece nefretiydi. Steve'i bu denlicesine yıpratmış olduğu için daha fazla dayanamadı.
Son silahı her zaman bu olmuştu. Kendinden uzaklaştıramadığın birine onu istemediğini söylersin ve o da zorlamaz. Gece yaptıkları konuşmadan beri tavırlarını değiştermesinin tek nedeni buydu. Ondan vazgeçmeme olasılığı..
Hızlı adımlarla merdivenlerden ayrılıp ortak salondan da çıktı. Önüne çıkan ilk taksiye binen kadın elini saçlarından geçirdi. Biraz önce saçlarında dolanan parmakları şimdiden özlemişti. Özlem tüm bedenini sararken başını arkaya doğru yöneltti. Arkasında bıraktığı otel kaybolmaya başladığı zaman ilişkilerinin de kaybolduğunu anladı. Bırakan kendisi, kaybeden sevdiği adamdı.
2 sene önce bunları yaşayacaklarını bilse ona uzatılan eli tutmazdı. Kendisine karşı hisedilen duygulara karşılık vermezdi. Hayaller kurulmasına izin vermezdi. En azından gidişini kabul etmesi daha basit olurdu.
Bunu yapmak zorundaydı.
Yanında olduğu her an eski sevgilisinin konumunu paylaşabilir onu riske atabilirdi. Onunla olması adamı amaçsız bir kaçışa zorlayacaktı. Bundan kurtulması şarttı. Beklenenin aksine herşeyi tekrardan hatırlarsa genç adama geri dönebilirdi. Tabiı adam onu kabulenirse...
Ve çok şükür bitirebildim
Yapsam mı yapmasan mı diye iyice düşündükten sonra kendi isteğimle(@Emregr8'in zoruyla)uzatmaya karar verdim
İki bölümden sonra eğer taslakları beğenirsem gün içinde yb gelebilir:)))
Ee bu bölümü nasıl buldunuz?
Ayrılıkları kısa veya uzun olabilir tamamen ruh sağlığıma bağlı.
Gizli okuyucu olmayın ;)
Hoşçakalın..