Genç adam eliyle kavradığı ağır kapağı zorlukla kaldırıp kenara itti. Kabin benzeri şeyin içindeki genç kadının yanına koşar adımlarla ilerledi ve ter içinde kalan kadına bakındı. Alnındaki metal parçayı kaldırıp onu merakla bekleyenlere doğrulttu.
Yüzündeki gülümsemeyi saklayamadı genç adam. Ne kadar yalvarsa da kabul etmemesi onu korkutmuştu. Artık kimseyi kaybetmek istemiyordu
Elindekini boş metal kaba bırakıp ter içinde kalan kadının ıslak saçlarını eliyle kuruladı. Genç kadını omuzlarından tutup kendine sararken gülümsemesi büyüdü. Genç kadın gözlerini açınca karşısındaki adama bakındı. Bakışlarını adamdan alıp diğerlerine dikerken ortamdaki sesizlikten rahatsız oldu.
"İyi misin?"
Kolarında uyandığı adama bakınırken başını onaylarcasına salladı.
"Sen kimsin?"
Sorulan soruyla yutkunan adama karşılık kaşlarını çattı.
"Ağlamayacaksın değil mi?"
Yüzünü ekşitti. Başına dikilen adamı tanımıyordu. Ve kim olduğunu sorunca ağlaması mide bulandırıcıydı kadınà göre.
Beyaz duvarlı odaya gözlerini dikti. Oturduğu bir kabin ve etrafındaki kablolara bakınınca istemsizce yutkundu. Eli morarmış koluna giderken nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Burnunda soğuk bir baskı hisedince bakışları yine ona sarılan adama döndü. Elindeki bez parçası ile burnundan gelen kanı silmeye devam ediyordu.
"Burada neler döndüğünü anlatacak mısın? Ve kim olduğunu?"
Adam ayaklanıp kolundan tutuğu genç kadını ayaklandırdı.
"Ufak bir kaza geçirdin Nat. Korkulacak bir şey yok"
Ona herseyi bir anda anlatmamayı mantıklı bulunca konuşmaya devam etti.
"Bana...Chris diyebilirsin"
Genç kadın kaşlarını çatarken adamın yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi
"Gerçek adın Chris değil, değil mi?"
"Hayır. Ama hep isminin Chris olmasını istemişimdir. Chris Brown gibi"
Genç kadın kaşlarını çatarak adama bakarken adam omuz silkmekle yetindi. Kapsülden adamın yardımıyla çıkan kadın etrafına bakındı.
Ona bakan Stark yazılı Beyaz üniformalı iki adam ve epeyce uzakta duran sarışın adamı inceledi. Genç adam yaslandığı duvara kolarını göğsünde birleştirerek ona bakınıyordu. Genç kadın bakışlarından rahatsız olurken üniformalı adamlardan biri ona yaklaşıp omzundan destek verircesine sıktı.
"Natashaya hiçbir şey olmayacak demiştim Cap-"
Sözünü kesen adamın ona attığı yumruk ile üniformalı olanın yere yapışmasaydı. Çıkan gürültüyle genç kadının yanındaki adamın onu arkasına alması bir oldu. Diğer üniformalı adam düşen adamı kolarından tutup ayaklandırırken gözlerini devirdi.
"En son birilerini ayırdığımda 10 yaşındaydım ciddi olamazsınız"
"Başlatan ben değildim Stark"
Tony bir kez daha gözlerini abartılı bir şekilde devirdi. Sarışın adam Ayaklanan adama yaklaşıp sinirle konuşmaya devam etti
"Onun bir ölüden farksız olmasının tek sorumlusu sensin. O s*ktiğim çeneni kapat"
Sarışının bir sonraki bakışları genç kadının yanındaki adamı buldu. Tek kaşını kaldırıp adama bakınırken adam gözlerini devirdi.
"Clint?"
"Sorman bile hata. Tasha tabi ki de benimle"
Diye mırılandı genç adam yanındaki kadına bakınırken. Sarışın adam başını onaylarcasına sallarken genç kadına bakmamaya özen gösterip geniş salondan ayrılmaya koyuldu.
