Yağmur telefonunu eline alırken bir anda suratı düşen Samet'i izlemeye başladı.
- Neden arıyor bilmiyorum. Sen açar mısın Songül? Yağmur'un gerildiğini anlayan Songül telefonu Yağmur'dan alıp kulağına götürür.
-Efendim Mert? Mert'in söylediklerini dinleyen Songül Anladım ben duruma göre sana haber veririm görüşürüz der ve telefonu kapatır.
- Benim telefonum sessizde olduğu için aradığını duymamışım oda Yağmur'u aramış o yüzden ve sanırım Mert benimle gelemiyor. Sıkıcı bir iş beni bekliyor dedi üzülerek.
-Arda? Dedi Yağmur soru sorar gibi.
- Onu bilmiyorum eğer birini bulamazsam yalnız kalmamam için o gelicek sanırım. Bu daha da can sıkıcı. Songül'ün yüz ifadesine Yağmur gülerken diğerleri üzülmüştü.
- Songül biz gelmek isteriz ama biliyorsun bizim de işler var burda o kadar uzun zaman yanında olmamız mümkün değil. Dedi üzgün bir ifadeyle Poyraz.
- Sorun değil Poyraz ya herkesin kendine göre işi var bir şey diyemiyorum neyse merak etmeyin siz beni.
Yarın sizin yanınızda olamicam sanırım, şirkette ilgilenmemiz gereken evraklar varmış gitmeden önce onlara göz atmam gerekiyor üzgünüm..Poyraz hesabı isteyip ödedikten sonra mekandan ayrıldılar. Herkes arabasına binip onları çok güzel bir yere götüreceğini söyleyen Yağmur'u takip etmeye başladılar. Yağmur yolda durup bir markete girerken diğerleri ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Songül'de yardım için Yağmur'un peşine takılıp onunla birlikte sepete abur cubur doldurmaya devam etti.
- Nereye götürüyorsun? Umarım tahmin ettiğim yer değildir.
- Tahmin ettiğin yer olsa bi sorun olur mu? Songül oflayarak elini beline koyarken arabalarının önünde onları izleyen arkadaşlarını görünce önüne eğilip sepete bişeyler daha atmaya devam etti.
- Olur. Söz vermiştik. Oraya bir gün hayatımıza gerçek anlamda birini aldığımızda gidicektik. Kısa bi süreliğine Songül'le göz göze gelen Yağmur gülümsedi.
- Onlarla gidiyoruz zaten.
- Doğru sen onla gidiyorsun. Neyse bildiğini yapmaya devam et. Arkasında Ali'nin olduğunu farketmeden dönen Songül tam çarpacakken toparlanır ve Ali'ye bakar.
- Senin adına sevindim Yağmur hayatına gerçek anlamda birini almışsın. Dedi Songül'e bakarak. Darısı Songül'ün başına..
- Ali, Ali bak sakın bunu söyleme kimseye olur mu? Dedi Yağmur Ali'in koluna girip yalvarır gibi konuşarak. Ali onun bu haline gülerken Songül onu sinirle izlemeye devam ediyordu çünkü yaptığını daha unutmamıştı.
- Aaa düşünmem lazım bunu Yağmur. Ağzımdan kaçabilir. Dilimin kemiği yok.
- Yaaa Ali lütfen söyleme. Yağmur Hala Ali'nin kolundayken Ali çok eğleniyormuş gibi görünüyordu. "Bakarız tamamen keyfime bağlı." deyip ilerlerken Yağmur peşinden koşturmaya başlamıştı. Yağmur Ali'yi ikna etmeye çalışırken Songül herşeyi poşetleyip çoktan arabaya yerleştirmişti. Eline çikolata alan Yağmur hemen kasadan geçirip Ali'nin peşine koşmaya devam ederken aniden önüne geçip gülümseyerek durdurdu ve çikolatayı Ali'ye uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE OYUN
Teen FictionOysa sadece babasının intikamını alacaktı Rüzgar.. Nereden bilecekti ki kendini Yağmur'un sesine, kokusuna sırılsıklam aşık halde bulacağını..