dördüncü bölüm

1.3K 179 139
                                    

Yorumlar en büyük motivasyon kaynağım desem siz gerisini anlarsınız diye düşünmekteyim 👉👈 ☺️ 😋

İyi okumalarrr 😽💜

~~~

"Yujun. Hey Yujun!"

Yujun, kendisine seslenildiğini işittiğinde sesin geldiği tarafa doğru döndü. Park Beyliğinin betalarından olan Bora ona yanına gelmesini işaret ediyordu. Yujun, Bayan Park'ın odasının kapısına baktı. Ses seda yoktu. Zaten efendisi ona odasına gidip uyumasını söylemişti.

Betanın yanına gitti. "Ne oldu?" diye sormuştu, merakla.

"Bay Park seni görmek istiyormuş."

Yujun şaşırdı. "Bu saatte mi?"

"Evet. Mühim bir şey konuşacakmış."

Yujun arkasına baktı. Jimin biraz daha kalacakmış gibi görünüyordu. "Peki madem." deyip yola koyuldu diğer betayla birlikte. Bay Park'ın onunla ne konuşmak istediğini çok merak ediyordu.

Bay Park katın diğer ucunda kaldığından birkaç dakika sessizce yürüdüler. Odasının olduğu koridora geldiklerinde Bora, Yujun'un kolunu yakaladı ve başka bir odaya doğru sürüklemeye başladı betayı.

"Ne yapıyorsun?!"

Yujun, Bora'yı itmeye çalıştı lakin beta oldukça güçlü bir şekilde tutuyordu elini. Onu bir odanın içine sokmaya çalıştı. Yujun son anda ayağını araya sokmasaydı Bora kapıyı üzerine kilitleyecekti.

"Canını yakmak istemiyorum. Uzatma Yujun. Gir içeri."

Yujun elini öfkeyle betanın elbisesine sardı. Tüm gücüyle çekiştiriyordu.

"Derdin ne senin? Neden yapıyorsun bunu?"

"İçeri gir!"

Bora bağırdığı için etrafı kontrol etmek istedi. Paniklemişti. Yujun paniklemesinden yararlanarak kapıyı iyice araladı ve betayı duvara doğru ittirdi. Kısık çıkmasına dikkat ettiği ses tonuyla "Neler oluyor, derhal söyle." demişti öfkeyle.

Bora sertçe yutkundu. Yujun'un gözlerine bakmaktan kaçınıyordu. Betanın ısrarla sorması üzerine daha fazla dayanamadı. Jimin'i severdi. Zaten Busan'da ve Park sarayında onu sevmeyen yoktu.

"Kurtar onu." dedi boğuk çıkan sesiyle. Vicdan azabının verdiği ağır yükten ve pişmanlıktan ağlıyordu.

Yujun atıldı. "Kimden bahsediyorsun? Yoksa-"

"Bayan Park çağırmadı Jimin'i. Bayan Park odasında bile değil. Sungjae orada. Jimin'i mühürleyecek, prens ile evlenmesine engel olmak için."

Yujun dehşet içinde dinledi betayı. Efendisinin şu an ne durumda olduğunu hayal edince başından aşağı kaynar sular dökülüyormuş gibi hissetmişti. Bu iğrenç oyun onu öyle öfkelendirmişti ki acelesi olmasa betayı bir güzel paralardı oracıkta.

Bayan Park'ın odasına doğru koşmaya başladı. Aklına gelen şeyle durdu. Odaya nasıl girecekti ki? Sungjae kapıyı kilitlemiş olmalıydı. Yujun'un kapıyı tek başına kırması mümkün değildi. Üstelik bunu ses çıkarmadan da yapamazdı ve bu olay sessizce çözülmek zorundaydı. Saraydaki hiç kimse olanları öğrenmemeliydi. Aksi takdirde, düğün iptal edilebilirdi.

"Düşün, düşün!" diye kızdı kendine. Bir şekilde efendisini o odadan sağ salim bir şekilde çıkarmalıydı!

Aklına gelen fikirle üst kata çıkan merdivenlere doğru koşmaya başladı. Üst kata vardığında olabildiğince sessiz bir şekilde ilerlemişti koridorda. Prensin odası da bu katta olduğundan ses çıkarmamaya bilhassa özen gösteriyordu.

If Loving You is WrongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin