12

6.3K 440 107
                                    

Cuma
12:55
-Murat-

Sibel: Neredesin Murat?

Sibel: Oğlum helak oldum koşturmaktan, kütüphanede de yoksun?! Neredesin?

Sibel: Okulda mısın bari onu söyle?

Telefonunun ekranına düşen mesajları yana kaydırıp kapattım. Spor salonunun arka çıkışındaki kuytu aralıkta duvar dibine çökmüş sigara içiyordum.

Bu boktan alışkanlık da onun yüzündendi. Zaten hayatıma iyi bir şey getirmek şöyle dursun külliyen zarardı adam.

Hayatımda ilk defa içkiyi onunla içmiştim. Hem de annemin ayyaş babamdan dolayı içkiden nasıl tiksindiğini bilmeme rağmen. Kadıncağız benden nefret etmesin diye, eve girmeden önce kışın ayazında, kokunun azalması için sokakta beklediğim günleri düşünmek bile istemiyordum.

Burslu okuyordum bu okulda. Yani nefes almadan çalışmam gerekiyordu. Onunla yaptığım ihlallerden biri de buydu. Okulu ilk defa beraber kırmıştık. Annemin bunu öğrenince yaşadığı hayal kırıklığı bile, onun bir gülümsemesiyle yok oluyordu ama.

Kimi rüzgar nereden eserse oradan savrulur. Ben de onun arkasından. Huysuzluğu, sırf keyfinden çıkardığı kavgalar, dünyada ancak kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların vurdumduymazlığı ile yaptığı hatalarının arkasından savruluyordum. Zaman geçtikçe şiddetlenen öfkesine daha çok alışmaya mı çalıştım yoksa onu anlamaya mı bilmiyorum ama girdiği tüm kavgaların içinde bulduğumda kendimi, bunu düşünmek için biraz geç kalmıştım. Hayatımda asla bir olaya karışmamış ben, onun kavgasına karıştığım için uzaklaştırma almıştım mesela. Benim gibi bir öğrencinin ilk disiplin suçu olduğunu söyleyerek, ertesi gün cezayı geri çekmelerinde de onun payı olduğunu, müdüre gidip konuştuğunu tahmin ediyordum ama iyiliklerini aramak artık samanlıkta iğne bulmaktan daha zordu.

Ona olan bu zaafım resmen hayatımın merkezine oynuyordu. Tüm aptallıklarımda, dünyam olmuştu ve ben anca ona istemsizce çekilen, zavallı bir uydu olmaktan öteye gidemiyordum. Ne zaman başlamıştı tam olarak emin değildim. Ama bir süre sonra gelişi güzel temaslarının kalbimi hızlandırdığını fark ettim. Diğerleriyle öyle değildi. Onun aşırılıkları beni gülümsetirken, başkalarında aynı şeye tahammül edemiyordum.

Bir de kokusu vardı tabii. Burnuma çalındıkça zihnimi uyuşturan. Arkadaşlar arasında öyle olmamalıydı ama ben yine de kendimi kandırmaya devam ettim en başlarda. Hormon deyip geçiştiriyordum. Çok düşünmezsem gerçek olmayacağını sanıyordum. Ama olmuyordu işte. Kısılıp kalmıştım. Onu her gördüğümde kalbim saçma bir ritim tutuyordu. Sonra yetmemeye başladı. Varlığı, kokusu, sesi, teması... daha fazlasına açlık duyuyordum. Bir yandan da gözlerimi yüzünden çekemediğim her an, yakalanacağım diye korkudan altıma sıçıyordum.

Ve hepsinden de kötüsü artık bu hislerimin inkar edilemez bir boyuta gelmesiyle oldu. Çünkü aynı anda eşcinsel olduğumu kabul etmem gerekirken, hayatımın tek aşkının heteroseksüel en yakın arkadaşım olmasının altında eziliyordum. Ona hiç yaklaşmamak için attığım tüm taklalar, belli etmemek için oynadığım tüm oyunlar, etrafımdaki görünmez kafesin parmaklıklarına eklenip, beni bir yalan duvarı içinde sıkıştırıyordu.

Bunu kendime yapmak istemiyordum. Bazen durduk yere akılsız bir çocuk gibi umutlanıyordum durduk yere. Bir ihtimal hislerime karşılık verebilme olasılığına sıkıca tutunuyordum. Sonra bu, beni sevmese de olura evrildi. Çünkü arkadaşımdı, yanımdaydı. Başımı belaya soksa da gizli gizli kollardı beni. Böyle inanıyordum, veya kendimi kandırıyordum.

Umutsuz olmak çok tuhaf bir çıkmaz. İnsan ara ara aklının oynadığı oyunların kurbanı oluyor. Ve ben bazen onun da beni izlediğini hissediyordum. Kalabalıkta. Başka şeylerle uğraşırken, ara ara göz göze geliyorduk. En başlarda hızlı bir göz kaçırmayla sonuçlanan bu bakışmalar, sonrasında karşılıklı ufak bir tebessüme bırakmıştı yerini. Belki de o zamana kadar asla çatlatmadığım o duvarı yalnızca bir kere için aralamam da bu yüzdendi. Bu benim sırrımdı ve öyle kalacaktı tabii ki. Ama kendim için yaptığım o minik hareket, belki de sonrasında her şeyin yokuş aşağı inmesine neden olmuştu. Belki de Mehmet'in o yazdan hemen sonra bizim okula transferi...

High School DramaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin