Arkadaş

1.6K 101 39
                                    


Dün olan olaylardan sonra aklımı neye vereceğimi şaşırmıştım. Ayaz'la istediğim şekilde, hatta tahminimden de fazla yakınlaşmıştık.

Fakat diğer taraftan aklımı kurcalayan şeyler Ayaz'ın zorbalığa uğramış olduğu ve bunun ilk de olmadığıydı.

İç çekip önümde duran yemeğe odaklanmaya çalıştım. Başaramayınca çatalı sertçe masaya bırakıp ayaklandım.

İştahım da kalmamıştı olan olaylar neticesinde. Hem mutlu hem de aşırı kızgın hissediyordum.

Annem ve babam bu hareketimle irkilseler de garip bir şekilde ses etmediler.

"Ben çıkıyorum, pek iştahım yok." dedikten sonra hızlıca terk ettim mutfağı. Kesinlikle döndüğümde soru yağmuruna tutacaklardı.

Muhtemelen kızgın olduğumu fark ettikleri için hiçbir şey söylememişlerdi. Sakinleştiğim zamanı bekleyeceklerdi.

Merdivenlerden inip kendimi sokağa attım. Hava açık olmasına rağmen kalın giyinmiştim. Üzerimdeki deri ceketi çıkarıp koluma astım.

Üniversiteyle evimiz arasında pek bir mesafe olmadığı için şanslıydım. Bir öğrenci için bulunmaz nimet gibi bir şeydi.

Şimdi yürürken daha iyi düşünebilirdim. Dün ki o iki çocuğu.

İyi bir hafızam olduğu için nerede görsem tanıyacağımı biliyorum. Ayaz'a kim olduklarını sormak istesem de onu daha fazla gerip üzmek istemedim.

Elbet tekrar karşılaşacaktık okulda. Aynı bölümden olduğumuza da emindim. İçimde onlara karşı çok büyük bir meselem vardı.

Bu düşünceler yol boyu zihnimi istila ederken sonunda varabilmiştim okula. O kadar yormuştum ki kafamı bir an üniversitenin önünde durmayıp ilerlemeye devam edecektim.

Öğrenci kartımı çıkarıp okuttuktan sonra kapıdan girdim. Yine her zamanki gibi kalabalıktı. Gözlerimi etrafta gezdirip Ayaz'ı ararken bana doğru koşan Kerem'i gördüm.

Elini kaldırıp beklememi işaret ederken aldırmayıp hızımı arttırdım. Şu an ne onunla ne de ondan bağımsız olan çenesiyle uğraşacak halim yoktu.

Hızlıca bölümümün olduğu binaya girip karışık koridorlardan birisine girdim. Sanırım burada beni bulamazdı.

Etrafıma bakarken burasının üçüncü sınıfların olduğu koridor olduğunu fark ettim.

Bir kız yanındaki arkadaşına beni gösterirken ayaklarını yere vurup gülüyordu. Göz devirip koridorda ilerledim.

Karşıma çıkan kişilerle gözlerim anında büyüyüp içimdeki sinir kat ve kat arttı. Yumruğumu sıkıp kendime hakim olmaya çalıştım.

Onlar da kısa bir süre sonra beni fark etti. Dün Ayaz'a zorbalık yapan çocuklardı.

Tam karşımdan bana doğru yürürlerken ben de adımlarımı durdurmayıp onlara doğru yürüyordum.

Onları burada parçalarına ayırma isteğiyle yanıp tutuşurken bunu başka bir zamana saklamam gerektiğini kendime hatırlattım.

Göz kontağını hiç bozmadan yanımdan geçip giderlerken nefesimi dizginledim.

Önümden koşar adım geçen bir çocuk "Alp abi!" diye seslendi. Arkama döndüğümde o çocukların yanında durduğunu görünce birisinin ismini öğrenmiş oldum.

İstediğini alan bir çocuk gibi sırıtarak yoluma devam edip merdivenlerden sınıfımın bulunduğu kata çıktım.

Sınıfa girdiğimde Kerem çoktan kitaplarını sıranın üzerine koymuş elindeki bir kitabı okuyordu.

Bağımlı Aşk (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin