Karşılaşma

352 13 3
                                    

Uzun zaman sonra tekrar bölüm atıyorum. Buraya kadar okuyanlar için teşekkür ederim. Kitap hakkındaki düşüncelerinizi duymak beni çok mutlu edecek <3

Hissettiğim yoğun öfkeyle derin bir nefes aldım."Eninde sonunda bunların karşılığını size misliyle ödeteceğimi biliyorsun değil mi? Elimden kolay kurtulamayacaksınız. Yemin ederim ki içtiğiniz suyu size zehir edeceğim."

"Kendine bu kadar fazla güvenmesen daha iyi."

"Deniz! Kime diyorum ben açın şu kapıyı." Ayaz'ın sesi odayı doldurduğunda az önce ki sırıtışım bozularak yüzüm düz bir ifade aldı.

"Bak bekletiyorsun çocuğu, bu soruyu ona da sormamı ister misin?"

"Karşında tek amacı sizi öldürmek olan birisini görmek istiyorsan neden olmasın?"

Ayaz pes etmiş olacak ki sesler kesilmişti. Neden bu kadar ısrarcı olduğunu da yalnız kaldığımızda soracaktım. Evdeyken çıtı çıtmayan çocuk bir anda nasıl olduysa canlanmıştı.

Söylediklerini kabul etmekten başka seçeneğim varmış gibi "Ee, kararın?" dedi sorarak.

"Tamam."

Arkamı dönerek kapıyı açtıktan sonra benden önce davranıp yanımdan sıyrılarak dışarıya çıktı.

Ayaz'ın karşı tarafta yere oturmuş, kıvrılan bedenini gördüğümde yutkundum. Kafasını kaldırmış dolu dolu gözlerle bana bakarken Kerem yanına yaklaştı.

"Ayaz, neden ağlıyorsun?" dedi Kerem aynı şekilde dizlerini kırıp onun boyuna inerek.
Sinir katsayım yükselirken üzerine atlamamak için kendimi zor zapt ediyordum.

"Ağlamıyorum." dedi Ayaz ayağa kalkarak. Hızla yanlarına giderek aralarına girdim.

"Gitmeyi düşünür müsün acaba?" çatık kaşlarımla ona bakarken benim aksine rahat davranıyordu. Ayaz gömleğimin kollarından çekiştirince bakışlarım ona döndü. 'ne' ner gibi tek kaşımı havaya kaldırdım.

"Sonra yine geleceğim Ayaz, merak etme."

Ayaz kafasını sallayarak onayladığında sakinleşmek için avuç içime tırnaklarımı bastırdım. "Uzatmadan git istersen." dedim sinirle gözlerine bakarak.

Mesajı almış olacak ki Ayaz'a son bir bakış daha atıp çelik kapıyı açarak dışarıya çıktı.

Kapıyı kapatmasıyla anında Ayaz'a döndüm. Yine ben hariç her tarafa bakıyordu. "Bir şey mi yaptım?"

"Bir şey söyleyecek gücüm kalmadı artık sana Deniz. Gerçekten yoruldum." dedi sinirli bir sesle. Yeşil gözleri kıpkırmızı olmuştu.

"Ayaz o piçin ne kadar tehlikeli birisi olduğunu bilmiyorsun. Seni kandırıyor sana yalan söylüyor." ve bu bile onu mahvetmek istememe sebebiyet veriyordu. Ne durumda olduğumuzu görüyordum, mahvolmuştuk. Ama artık gündüzleri de Ayaz'la olabilecektim. Bir şekilde toplayabilirdik, toparlayabilirdim. Kaçabilirdik, sadece Ayaz ve benim olduğum bir yere. Buradan uzaklara gidebilirdik.

"Peki sen Deniz?" şimdi dolu gözleri bana bakıyordu. Ölmek istedim, tam şu an o göz yaşlarının sebebi olduğum için ölmek istedim.

"Ben ne Ayaz?"

"Sen tehlikeli birisi değil misin? Beni de işin içine sürüklemedin mi? Ben sana nasıl güvenebildim aklım almıyor Deniz. Hayatım mahvoldu. Her yerde aranıyorum farkında mısın?" gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Sarılmak istedim izin vermedi. Kendimi o kadar boktan hissediyordum ki şurada ağlayacaktım. Ben ne yapmıştım? Hızlı bir şekilde çözüm üretmeliydim. Bir şekilde bundan kurtarmalıydım. Ben geride kalsam bile Ayaz devam etmeliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bağımlı Aşk (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin