Aradan bir yıl geçti. Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama o kendi kralını bulamadı. Suzy odanın kapısını tıklattı. Lucy "Gir." dedi.
Suzy içeri girdi. "Birazdan melez prens başlar."
"Biliyor musun? Bundan bir yıl önce bana böyle bir şey söyleyeceğini söyleseler hayatta inanmazdım."
"Ben de öyle. Bundan emin ol."
"Eniştem senin çizgi film izlediğini biliyor mu?" diye sordu Lucy. Suzy bir şey diyemedi. "Tahmin ettiğim gibi."
"İlişkimiz daha çok yeni. Yanlış anlama ama beni bir çocuk gibi görsün istemiyorum... Yani şöyle düşün o benim bir yıl önceki erkek halim."
"Anladım." dedi Lucy ve oturma odasına gitti.
...
Ertesi gün Lucy okula gitti. Marco'yu gördü ama yanında bir kız vardı. Üstünde okul forması yoktu. Kızı da tanımıyordu. Yine de yanlarına gitti. "Merhaba."
"Merhaba." dedi Marco. Kıza döndü ve Lucy'yi gösterdi. "Martina bu benim... en iyi arkadaşım Lucy." Sonra Lucy'ye döndü ve kızı gösterdi. "Lucy bu benim kuzenim Martina."
Lucy çok mutlu olduğunu belli etmemeye çalışarak "Öyle mi?" diye sordu ve elini uzattı. "Çok memnun oldum."
"Ben de memnun oldum. Sonunda meşhur Lucy tanıştığım için çok mutluyum." dedi Martina ve Lucy ile tokalaştı.
Marco kızardığını hissetti. "Neyse... Bugün 'Melez Kral: Kayıp Ada' izler miyiz?... Yine..." diye sordu.
"Evet kesinlikle. Çok güzel olur." dedi Lucy heyecanlı bir şekilde.
"Sen de mi çizgi film izlemeyi seviyorsun?" diye sordu Martina.
"Evet öyle. Peki sen?"
"Çizgi filmler çocuklar içindir." dedi Martina. Martina öyle dediği Lucy sinirlendi. Marco Lucy'nin sinirlendiğini anladı. O yüzden elini tuttu. "Ama yinede Marco izliyor... Neyse ben eve gidiyorum. Annem beni bekler." dedi ve gitti.
"Kuzenin neden buraya geldi?" diye sordu Lucy ve yürümeye başladılar.
"Onun gitmek istediği üniversite burada. Daha yakından bakmak için geldi. Birazdan giderler. Uçak biletini erken saate aldılar."
"Galiba kuzenin bile Mason ile tanıştığını bilmiyor."
"Evet öyle bir şey var. Zaten son filmi ikimizin yaptığını bilseler. Herhalde herkes bizden imza ister."
"Aslında bu o kadar kötü olmaz." dedi Lucy ve eline baktı. Hâlâ Marco tutuyordu. Yüzünün kızardığını hissetti.
"Ne oldu?" diye sordu Marco. O da eline baktı. Hâlâ Lucy'nin elini tutuyordu. "Kusura bakma." diyerek çekti Marco. "Kuzenimin saçını başını yolmanı istemedim."
"Önemli değil. Ayrıca sıra senin kuzenine gelene kadar..."
"Suzy ile kavga mı ettiniz?"
"Hayır ama böyle giderse yakında kavga ederiz."
"Anladım."
...
Okul çıkışı Lucy ve Marco Stan'in yanında çalışmaya gidiyorlardı. Onlar için orası gerçekten de sihirliydi. "Biz geldik." dedi Lucy.
"Hoş geldiniz." dedi Stan.
"Nasılsın Stan?" diye sordu Marco.
"İyiyim siz nasılsınız?" diye sordu Stan
"Biz de iyiyiz." dedi Lucy.
"Bugün ne yapıyoruz?" diye sordu Marco.
"Aslında ben de tam televizyon tamir etmeye gidiyordum. Doğruyu söylemek gerekirse biriniz gelip müşteriyi oyalasa iyi olur. Yoksa rahat sihir yapamıyorum." dedi Stan bıkkın bir şekilde.
"O zaman ben gelirim." dedi Marco.
"O zaman ben de buradayım. Eğer birisi gelirse not alırım. Sen hiç merak etme." dedi Lucy.
"Ben sana güveniyorum." dedi Stan ve saçımı okşadı. "O değilde iki saniyelik bir sihir için çok uzak yere gidiyoruz."
"Çok mu uzak?" diye sordu Marco.
"1 saatlik yol."
"Off!"
...
Lucy ve Marco eve doğru gidiyordu. "Anne ve baban evde mi?" diye sordu Marco.
"Hayır. Onlar iş toplantısı için şehir dışına gitti. Hafta sonu yoklar."
"Bu çok sık oluyor mu?"
"Belli olmuyor. Bazen ayda bir veya iki ayda bir."
"Anladım." dedi Marco ve karşısında tanıdık birini gördü.
"Ne oldu?" diye sordu Lucy.
"Marco... Gerçekten sen misin?" diye sordu Oğlan.
"Senin burada ne işin var?" diye sordu Marco sinirli bir şekilde.
"İnsan bir en yakın arkadaşına sarılır." dedi Oğlan kollarını iki yana açarak.
"Sen benim en büyük pişmanlığımsın Kevin."
"9 yaşındaydım. Bunun farkında mısın? O yaşta herkes hata yapabilir."
"Senin yüzünden 9 yaşında okuldan atıldım. Ben sana güvendim."
Lucy o anda ne olduğunu anlamıştı. O yüzden Marco'nun elini tuttu.
Kevin Lucy'ye baktı. "Senin adın ne?"
Marco elini daha fazla sıkmaya başladı. Lucy Marco'ya baktı.
"Cevap vermeyecek misin?"
"Senin gibi birine cevap vermek istememiştir." dedi Marco.
"Yoksa sevgilin mi?"
"Diyelim ki evet. Bundan sana ne?"
"Tamam o zaman." dedi Kevin ve gitti.
"İyi misin?" diye sordu Lucy.
"Bilmiyorum ama neyin iyi geleceğini biliyorum."
...
Eve girdikleri zaman "Su ister misin? İhtiyacın var gibi geldi." dedi Lucy.
"Çok iyi olur." dedi Marco ve oturma odasına gitti. Televizyonda Melez Kral: Kayıp Ada olduğunu gördü. Uydunun içinde DVD olduğunu anladı.
O sırada Lucy geldi. "Buyur." dedi Lucy ve suyu Marco'ya verdi.
"Kim izledi?"
"Ablam... Bitiş jeneriğine kadar gelmiş. Neyse oradan geri sararız. Sen önce bir rahatla."
"Teşekkür ederim."
"Sana bir şey soracağım... O tahmin ettiğim kişi miydi?"
"Evet öyle. Ben ona güvendim. En büyük pişmanlığım oldu."
"Peki... Benim ile ilgili sorduğu soru... Neden öyle dedin? 'Hayır' diyebilirdin."
Marco Lucy'ye yaklaştı. O anda bardak elinden kayıyordu. Ama hiç farkında değildi. Bardak yere düştü ve su televizyona döküldü. Televizyondan bir ışık yayıldı. "Ne oluyor?" diye sordu Marco.
"Hunter ile tanışacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 2
FantasyLucy ve Suzy artık kavga etmiyorlar. Çünkü onlar kardeşler... Hem de her zaman... Bu sefer Lucy ve Marco "arkadaş" ilişkilerini düzeltmeye çalışacaklar. Bakalım neler olacak? Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama bu norm...