Aşk Kuşları

0 0 0
                                    

Lucy ve Marco uyandıklarında konuşmaya başladılar. "Acaba ne zaman geri döneceğiz?" diye sordu Marco.

"Bugün veya yarın geri döneriz." dedi Lucy.

"Sen öyle diyorsan." dedi Marco. Derin bir nefes aldı. "Lucy ben özür dilerim. Seni öpmemeliydim. Ama kızınca çok tatlı oluyorsun."

"Böyle bir bahane olabilir mi? Sen de saçın dağınık olduğu zaman çok tatlı oluyorsun. Ben bir şey yapıyor muyum?" diye sordu Lucy ve ağzını kapattı.

"Ne dedin sen?" diye sordu Marco şaşkın bir şekilde.

"Bir şey demedim." dedi Lucy ve tam gidecekken Marco kolundan tutup kendine çekti. "Ne yapıyorsun?"

"Bilmiyorum. İnan bana bilmiyorum. Artık sadece kalbimin sesini dinlemek istiyorum." dedi Marco ve Lucy'ye yaklaştı.

O sırada kapı tıklatıldı. Lucy geri çekildi ve "Gir." dedi.

Hunter içeri girdi ve "Kahvaltı hazır." dedi. Marco öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Tamam o zaman ben ablamlara verip geliyorum." dedi Lucy ve gitti.

"Tam zamanında mı geldim?" diye sordu Hunter.

"Geçen yıl kapı dinliyormuşsun bu sefer de dinleseydin." dedi Marco sinirli bir şekilde.

"Gerçekten çok özür dilerim."

"Bu hatanı Lucy'nin zihnini okuyarak telafi edebilirsin."

"Ama benim özel hayata saygım var."

"Benim de var. Ayrıca az önce özel hayatımın içine..."

"Yavaş ol!"

...

Lucy ablasının odasına gitti ve kapıyı tıklattı. "Gir." dedi Suzy.

Lucy içeri girdi ve "Kahvaltı hazırmış."

"Tamam o zaman. Hadi gidelim. Ben çok acıktım." dedi Daniel ve önden gitti.

"Senin yüzünde yine o şapşal gülümseme var." dedi Suzy.

"Yok öyle bir şey." dedi Lucy. Gülümsediğini daha yeni anlamıştı.

"Kusura bakma ama sen kimi kandırıyorsun?" diye sordu Suzy kendinden emin bir şekilde.

"Nerdeyse beni yine öpüyordu." dedi Lucy heyecanlı bir şekilde.

"Daha sonra bana her şeyi anlatacaksın. Şimdi kahvaltıya gidelim."

...

"Bir şey öğrendin mi?" diye sordu Marco.

"Bana çok kızgın." dedi Hunter.

"Ama öyle görünmüyordu."

"Ciddi misin?"

"Dur bir dakika sana odaya girdiğin için kızgın. Yani benim onu öpmemi o da istiyordu." dedi Marco ve Hunter'a sarıldı. "Teşekkür ederim."

Hunter nerdeyse boğuluyordu. Geri çekildikten sonra nefes nefese kalmıştı. "Bana bir daha sarılma."

"Neden?"

"Nerdeyse ölüyordum."

...

"Sen ciddi misin?" diye sordu Suzy.

"Hunter da tam zamanında gelmiş." dedi Angel.

"Evet kesinlikle öyle oldu. Tam zamanında geldi."

"Sanırım ona biraz kızgınsın." dedi Suzy.

"Tabi ki de öyle olacağım."

"Çok haklısın." dedi Suzy.

"Ama tabi kızgın olduğumu belli edemiyorum." dedi Lucy bıkkın bir şekilde.

"Neden?" diye sordu Angel.

"Eğer belli edersem Marco neden olduğunu anlar."

"Sen de fazla abartmadın mı?" diye sordu Suzy bıkkın bir şekilde.

O sırada Marco ve Hunter onları duyabilecek bir mesafedeydiler.

"Tabi ki de hayır... Yani bilmiyorum." dedi Lucy.

"Sakin ol. Derin bir nefes al. Önemli olan Marco ve senin birbirinizi sevmeniz değil mi?" diye sordu Angel.

"Tabi ki de öyle."

"O zaman endişelenmene gerek yok... Ben şimdi erkek arkadaşımın yanına gidiyorum." dedi Suzy ve gitti.

...

"Kraliçem." dedi Hunter ve arkadan sarıldı.

"Kralım." dedi Angel.

"Nasılsın?" diye sordu Hunter.

"İyiyim sen nasılsın?" diye sordu Angel.

"Ben de iyiyim."

Angel arkasını döndü ve Hunter'a sarıldı. "Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum."

Angel geri çekildi ve "O zaman neden sevenlerin arasına gidiyorsun?"

"Sen de mi bana kızgınsın?" diye sordu Hunter utangaç bir şekilde.

"Teknik olarak evet. Ne de olsa Lucy'den ilham alınarak yapıldım."

"İyi de benim burada ne suçum var. Nereden bilebilirdim..."

"Lucy ve Suzy zamanında çok kapı dinlediğini söylediler. Şimdi de dinleseydin."

"Marco da aynı şeyi söyledi."

"Şimdi onları nasıl bir araya getireceğiz?" diye sordu Angel. "Yani yalnız kalmaları için."

"Benim aklımda bir şey var."

"Ne?"

"Benim gizli yerimi hatırlıyor musun?"

"Evet ama orası senin gizli yerin,.."

"Teknik olarak ikimizin gizli yeri ama zaten onlar biliyorlar. Hatta Lucy biraz fazla yakından biliyor."

"O da ne demek?"

"Boş ver."

...

"Bundan emin misin?" diye sordu Marco.

"Evet elbette." dedi Hunter.

...

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Lucy gözleri kapalı bir şekilde.

"Sana bir sürprizim var." dedi Angel ve Lucy'yi gizli yere getirdi. "Sen burada bekle." dedi ve gitti.

"Çok merak ediyorum." dedi Lucy. O sırada Marco geldi. Saçlarını dağıttı ve Lucy'nin gözlerini açtı. "Marco?"

"Öncelikle benim fikrim olmadığını söylemek isterim. Hepsi Hunter'ın fikriydi." dedi Marco ve Lucy'nin elini tuttu. "Ama işime geldi."

Lucy şaşkınlıktan konuşamıyordu. Bir süre sonra kendine geldi. "Böyle bir şeye ne gerek vardı? Gel desen gelirdim."

"Beni o kadar mı seviyorsun?" diye sordu Marco ukala bir şekilde.

"Böyle söylersen giderim." dedi Lucy ve tam gidecekken Marco kolundan tuttu. "Sen de bunu yapmaya alıştın."

"Alıştıranlar utansın." dedi Marco ve Lucy'yi kendine çekti. "Ben sana ne demiştim?"

"Hatırlamıyorum. Ne demiştin?" diye sordu Lucy.

Marco Lucy'ye yaklaştı ve onu öptü. "Kızınca çok tatlı oluyorsun."

Lucy güldü ve Marco'ya sarıldı. "Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum."

Başka Bir Boyutta 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin