Lucy ve Marco uyandıklarında konuşmaya başladılar. "Bugün geri dönüyoruz." dedi Lucy.
"Evet kesinlikle öyle. Hazır mısın?" diye sordu Marco.
"Tabi ki de. Sen hazır mısın?" diye sordu Lucy. Marco olumlu anlamda kafasını salladı. "Gitmeden önce Sabrina'ya söylemek istiyor musun?"
"Sanki sen Hunter'a çok kolay bir şekilde söyledin."
"Teknik olarak o beni duydu. Ben söylemek istemedim."
"Yoksa yine mi kapıyı dinlemişti?"
"Evet öyle oldu." dedi Lucy ve kapı tıklatıldı. "Gir."
Hunter içeri girdi. "Buradaki son kahvaltınız hazır."
"O hiç belli olmaz. Bir de bakmışsın gelecek yıl da gelmişiz." dedi Marco.
"Çok haklı. Ne de olsa ben buraya ikinci kez geliyorum." dedi Lucy.
"Bu konuda ben de bir şey diyemem. Hadi gidelim."
...
"Bugün geri döneceğimize inanamıyorum." dedi Daniel.
"Ama büyükbaba Zeus iyileşti mi bilmiyoruz. O yüzden sakin ol." dedi Hunter.
"Tamam o zaman." dedi Daniel.
"Bugün gitmeden önce bir şeyler yapar mıyız?" diye sordu Lucy.
"Neden olmasın? Çok güzel olur." dedi Angel.
"O zaman ben varım. Geçen yıl gördüğüm tek yer yeraltı olmuştu. Tabi Justin'in bana gösterdiği yerler hariç." dedi Suzy.
"Tabi daha sonra televizyondan her yeri ezberledin." dedi Lucy.
"Bütün bölümleri ne kadar sürede bitirdi?" diye sordu Hunter.
"1 ayda bitirdi." dedi Lucy.
"Buna ben de şahit oldum." dedi Marco.
"Gerçekten mi?" diye sordu Angel.
"Ben bunu bilmiyordum." dedi Daniel.
"Uzun hikaye..." dedi Suzy. "O zaman ne yapıyoruz?"
...
"Burası gerçekten çok güzel bir yer." dedi Daniel.
"Biliyorum." dedi Suzy.
"O zaman Marco sana soruyorum. Burada olmak istediğin şey nedir?" diye sordu Hunter.
"Sanırım büyücü olmak istiyordum." dedi Marco.
"Şaşırdık mı?... Hayır." dedi Lucy.
"Neden öyle dedin?" diye sordu Angel.
Hunter Marco'nun zihnini okumak istiyordu. "Sakın!" dedi Marco.
"Ne yapacağımı nereden bildin?" diye sordu Hunter. Sonra bıkkın bir şekilde "Ben bu soruyu gerçekten sordum mu?"
"Evet." dediler Lucy ve Marco aynı anda.
"Ama gerçekten çok saçma bir soru sordun." dedi Suzy.
"Tamam. Dalga geçmeyin."
O sırada Sabrina geldi. "Gösterimi sevdiniz mi?"
"Kafa karıştırma büyüsü." dedi Lucy ve Sabrina ile çak yaptılar.
"Çok eğlenceliydi... Yani bunu sana yapmak..." dedi Sabrina.
"Zamanı gelince ben de sana aynısını yapacağım." dedi Hunter.
"Biraz özgün ol. Hep taklit yapıyorsun." dedi Sabrina.
"Çok haklı." dedi Lucy.
"Çocuklar yanlış anlamayın ama hemen gitmeliyiz." dedi arkadan bir ses.
"Büyük dayı ne oldu?" diye sordu Hunter.
"Bana öyle deme." dedi Ares nefes nefese. Hunter bir şey demedi ama dudaklarını oynattı. "Babam uyandı."
"Bu harika bir haber." dedi Daniel.
"Evet." dedi Suzy.
"Tamam o zaman Olimpos'a gidelim." dedi Hunter.
"Yanlış anlama ama babam biraz dinlenmek istiyormuş. Bir saat kadar..." dedi Ares.
"Birazcık hakkı var." dedi Hunter.
"Bizi göndersin öyle dinlensin." dedi Daniel.
"Öyle demekle olmuyor." dedi Angel.
"İstersen seni yanına gönderelim. Sen konuş. İzlemesi de eğlenceli olur." dedi Ares.
"Evet kesinlikle öyle olur." dedi Sabrina.
"Çocuklar!" dedi Suzy.
"Üzgünüm ama kendisi kaşınıyor." dedi Ares.
"Kusura bakma abla ama gerçekten çok haklılar." dedi Lucy.
"Sen de mi?" diye sordu Suzy.
"Ne de olsa şimşek tanrısı Zeus'tan bahsediyoruz." dedi Marco.
"Neyse biraz daha bekleyelim. O sırada bir şeyler yapalım." dedi Hunter.
...
"Gerçekten çok eğlendik." dedi Lucy.
"Evet kesinlikle burası tahmin ettiğimden daha güzel bir yer." dedi Marco.
"Ben buradan birçok şey öğrendim." dedi Suzy
"Bir daha asla bu çizgi filme çocuklara göre demeyeceğim." dedi Daniel.
"İyi edersin." dedi Hunter.
"Hunter!" dedi Suzy.
"Bu arada her şeyi aldınız mı?" diye sordu Angel.
"Kitaplar ve kıyafetler." dedi Lucy çantaları göstererek.
"Ben sizi Olimpos'a götüreceğim." dedi Hunter ve ellerini uzattı. Lucy ve Suzy ellerini tuttu. Diğer elleri ile Marco ve Daniel'in ellerini tuttular. "Hazır mısınız?"
"Evet." dedi Lucy.
...
Gözlerini açtıkları zaman Olimpos'a gelmişlerdi. "Hoş geldiniz." dedi Zeus.
"Hoş bulduk." dedi Lucy.
"Uzun zaman oldu." dedi Zeus.
"Sizin için bile öyleyse..." dedi Suzy.
"Bu arada babam sizin ile konuşmak istedi." dedi Zeus. Daniel ister istemez irkildi.
"Klasik bir Mason Watson azarı geliyor." dedi Marco.
"Demek öyle Marco Russo." dedi arkadan bir ses.
Marco arkasını döndü ve "Merhaba Mason." dedi korkak bir şekilde.
"Anne ve babana kaç tane yalan söylediğim hakkında bir fikrin var mı?" diye sordu Mason sinirli bir şekilde.
"Bir iki tane..." dedi Marco.
"O değilde sen nereden konuşuyorsun?" diye sordu Lucy.
"Çizgi filmi yarattığım bilgisayardan konuşuyorum... Konuyu değiştirmeye çalışma." dedi Mason.
"Pardon bölüyorum ama siz kimsiniz?" diye sordu Daniel.
Lucy sinirli olduğunu göstermemek için yüzünü eli ile kapattı. Sakin olduktan sonra "Senin yanında hiç kimse Melez Prens hakkında konuşmadı mı?" diye sordu.
"Neyse buraya geldikten sonra konuşuruz." dedi Mason ve bilgisayarı kapattığı belliydi.
"Tamam o zaman. Biz dışarı çıkalım." dedi Zeus.
"Tamam..." dedi Hunter.
"Yaratmamızı istediğin birisi var mı?" diye sordu Marco.
"Ha ha çok komik." dedi Hunter ve Zeus su verip kapıyı kapattı.
"Hazır mısınız?" diye sordu Lucy. Herkes olumlu anlamda kafasını salladı ve Lucy televizyona suyu döktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 2
FantasyLucy ve Suzy artık kavga etmiyorlar. Çünkü onlar kardeşler... Hem de her zaman... Bu sefer Lucy ve Marco "arkadaş" ilişkilerini düzeltmeye çalışacaklar. Bakalım neler olacak? Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama bu norm...