Herkes saraya gelmişti. "Gerçekten çok eğlendim." dedi Lucy.
"Sürekli yenersem ben de eğlenirdim." dedi Hunter.
O sırada bir muhafız geldi. "Kralım... Görevden döndüler."
"Beklenenden erken geldiler." dedi Angel.
"Getirmişler mi?" diye sordu Hunter.
"Evet efendim. Dediğiniz gibi hemen şifacılara götürdüm."
"Bu harika bir şey." dedi Lucy.
"Sen çıkabilirsin." dedi Hunter ve muhafız gitti.
"O zaman bugün dönüyor muyuz?" diye sordu Daniel.
"Muhtemelen yarın dönersiniz." dedi Hunter.
"Bu konuda Hunter çok haklı. Ne de olsa Tanrı bile olsa onu kendimiz için riske atamayız." dedi Lucy.
"Ama yine de eve döneceğiz. Önemli olan da bu." dedi Marco.
"Evet kesinlikle." dedi Suzy.
...
"Demek yarın geri dönüyoruz." dedi Marco.
"Evet ve bu çok güzel bir şey." dedi Lucy.
"Lucy sana bir şey soracağım." dedi Marco ve Lucy tamam anlamında kafasını salladı. "Yıl sonu balosu için birine söz verdin mi?"
"Hayır ama birinden bir şey bekliyorum." dedi Lucy ve yüzü kızardı.
"O biri çok şanslı olmalı. Ne de olsa onu çok sevdiğin belli oluyor... Bir şey daha soracağım." dedi Marco utangaç bir şekilde. "Onu ne zamandır seviyorsun?"
"Elimi tuttuğu ilk andan beri seviyorum."
"Tamam o zaman." dedi Marco ve Lucy'nin elini tuttu. "Benimle baloya gelir misin?"
"Elbette." dedi Lucy ve Marco'ya sarıldı. Geri çekildikten sonra "Ama bu yıl kostümlü balo olacakmış. Hangi kostümleri giyebiliriz?"
"Burada mıydınız? Hadi gidelim. Yemek vakti geldi." dedi Hunter ve yanında Angel vardı.
"Aynı şeyi mi düşünüyoruz?" diye sordular Lucy ve Marco aynı anda.
"Kusura bakmayın ama ne demek istediğinizi anlamadım." dedi Angel.
"Ben de anlamadım." dedi Hunter.
"Bizim bir baloya gitmemiz gerekiyor. O baloya da kostümlü gitmemiz lazım." dedi Lucy.
"Kostüm ne demek?" diye sordu Angel.
"Başkasının kılığına girmek demek." dedi Marco.
"Yani?" diye sordu Hunter.
"Sizin kılığınıza girmeye karar verdik." dedi Lucy.
"Evet kesinlikle." dedi Marco.
"O zaman benim bir fikrim var..." dedi Angel.
"Ama yemekten sonra çünkü ben çok acıktım." dedi Hunter ve Angel'ı elinden tutup sürükledi.
"Yalan yok ben de çok acıktım." dedi Marco.
...
"Sizin odanızda ne işimiz var?" diye sordu Lucy.
"Sizin kılığınıza girmek istiyoruz demediniz mi?" diye sordu Angel.
"Evet ama..." dedi Marco.
"Tamam o zaman. Bizim eski kıyafetleri alabilirsiniz. Çok güzel olmaz mı?" diye sordu Hunter.
"Gerçekten mi?" diye sordular Lucy ve Marco aynı anda.
"Bu çok güzel olur." dedi Lucy heyecanlı bir şekilde.
"Hadi o zaman. Giderken bir çantaya koyarız." dedi Hunter.
...
"Çok güzel oldu." dedi Angel.
"Evet hem de tam oldu." dedi Hunter.
"Teşekkür ederiz." dedi Marco.
"Evet kesinlikle. Çok güzel oldu." dedi Lucy.
...
"Buna inanamıyorum." dedi Lucy mutlu bir şekilde.
"Tam olarak neye inanamıyorsun?" diye sordu Marco.
"Her şey yolunda gidiyor. Evimize döneceğiz... Ayrıca sonunda senin elini rahat bir şekilde tutabiliyorum." dedi Lucy ve Marco'nun elini tuttu.
"Bak bu konuda çok haklısın."
"Biliyorum ben her zaman haklıyım."
"Evet kesinlikle. Buna hayır diyemeceğim."
...
"Sonunda Lucy ve Marco çok mutlu." dedi Suzy.
"Galiba sen de bu yüzden mutlusun." dedi Daniel.
"Tabi ki de öyle. Marco'nun eniştem olmasını çok istiyordum. Lucy'yi çok mutlu ediyor."
"Ayrıca birbirlerini geçen yıldan beri seviyorlar."
"Sen bunu nasıl biliyorsun?"
"Siz yokken biz konuşmuştuk."
"Anladım." dedi Suzy tedirgin bir şekilde.
"Suzy gerçekten geçen yıldan beri beni seviyor muydun?"
"Sadece geçen yıldan beri değil. Ondan öncesi var."
Daniel Suzy'nin elini tuttu ve "Çok özür dilerim. Hiçbir şey anlamadım. Belki daha önce anlasaydım..."
"Artık bunun bir önemi yok. Önemli olan tam da şu an. Benim elimi tutman." dedi Suzy ve Daniel'in yanağından öptü.
"Ama bu bana yetmez." dedi Daniel ve Suzy'yi öptü.
...
"Lucy ve Marco'ya eski kıyafetlerimizi vermek ile çok iyi yaptık." dedi Angel.
"Evet kesinlikle öyle oldu. En azından işlerine yarayacak. Hem gördükleri zaman bizi hatırlatır." dedi Hunter.
"Aynı fikirdeyim. Ne de olsa onlar bizim bir nevi kardeşlerimiz."
"Evet kesinlikle öyle. Onlar bizim kardeşimiz sayılır."
...
"İyi geceler." dedi Lucy ve tam gidecekken Marco kolundan tutup kendine çekti. "Ne oldu?"
"Acaba bu akşam da mı beraber uyusak. Ne de olsa yarın geri dönüyoruz. Vaktimiz varken iyi kullansak." dedi Marco ve Lucy'nin elini tuttu.
"Bilmiyorum."
"Lütfen beni kırma." dedi Marco ve Lucy'nin elini öptü.
"Bu kadar tatlı olmak zorunda mısın?" diye sordu Lucy ve ağzını kapattı. Marco kıkırdamaya başladı. "Gülme!"
"Tamam o zaman... Beraber yatıyoruz değil mi?"
"Ben sana neden hayır diyemiyorum?"
"Çünkü beni seviyorsun. Ayrıca ben kötü bir şey demedim. Sadece sevdiğim kızla birlikte uyumak istiyorum... Neden bana sanki bundan daha fazlasını istiyormuşum gibi davranıyorsun?" diye sordu Marco. Lucy Marco'ya şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Bana öyle bakma. Evet seninle sonsuza kadar beraber olmak istiyorum."
"Bunu duyduğuma sevindim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 2
FantasíaLucy ve Suzy artık kavga etmiyorlar. Çünkü onlar kardeşler... Hem de her zaman... Bu sefer Lucy ve Marco "arkadaş" ilişkilerini düzeltmeye çalışacaklar. Bakalım neler olacak? Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama bu norm...