Suzy ve Daniel yan yana oturuyordu. "Neden biz dışarı çıkmadık?" diye sordu Daniel.
"Sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söylemek yok. Tamam mı?" diye sordu Suzy ve Daniel olumlu anlamda kafasını salladı. "Lucy Marco'dan hoşlanıyor. Biraz yalnız kalsınlar istedim. Belki bu onlara iyi gelir."
"O zaman bir şey diyemem. Ne de olsa ben de seviyorum." dedi Daniel ve Suzy'nin yanağından öptü.
"Öyle mi?"
"Evet öyle."
...
"Suzy neden dışarı çıkmak istemedi?" diye sordu Hunter.
"Bunu tahmin etmek zor değil." dedi Lucy.
"Hâlâ mı? Onu sürgün ettik." dedi Hunter.
"Bunu biliyorum. Ama inan bana korku hemen gitmez." dedi Lucy.
"Ne korkusu? Bana anlatır mısınız?" diye sordu Angel.
"Aslında ablam Suzy bu çizgi filmi geçen yıla kadar izlemiyordu. Buraya geldiğimizde kötü biri onu yer altına attı."
"O zaman nasıl kurtuldu?" diye sordu Angel.
"Ben ona zamanında zorla da olsa yer altı ile ilgili bilgiler verdim."
"İyi ki vermişsin." dedi Angel.
"Sanki geleceği görüp vermişsin." dedi Marco.
"Aynen öyle." dedi Lucy.
"Hadi saraya gidelim." dedi Hunter.
"Yapılacak kral işleri mi var?" diye sordu Marco.
"Evet aynen öyle. Daha görev ile ilgili bir şeyler imzalamam gerek." dedi Hunter.
"Ben de sana yardım ederim." dedi Angel.
"Biz de birazdan geliriz." dedi Marco.
"Hunter sana bir şey soracağım. Fire'a binebilir miyiz?" diye sordu Lucy.
"Elbette. Zaten seni tanıyor." dedi Hunter.
"Hayır. Zaten bir kere bindik." dedi Marco
"Ne zaman?"diye sordu Hunter.
"Saraya hızlı bir şekilde gelmek istedim." dedi Lucy utangaç bir şekilde.
"Hiç bir şey olmaz. Görüşürüz." dedi Hunter.
"Görüşürüz." dedi Angel ve gittiler.
"Hadi gidelim lütfen." dedi Lucy.
"İyi tamam."
...
"Acaba Lucy ve Marco arasında her şey yolunda gitti mi?" diye sordu Daniel.
"Bilmiyorum." diye fısıldadı Suzy ama Daniel onu duydu.
"Sen iyi misin? Çok yorgun gibi görünüyorsun."
"Evet iyiyim. Beni düşündüğün için teşekkür ederim." dedi Suzy yapmacık mutlu bir şekilde.
"Önemli değil Suzy. Ne de olsa sen benim sevgilimsin." dedi Daniel ve Suzy'nin elini tuttu. "Suzy sana bir şey soracağım."
"Tabi ki de sor."
"Buraya ilk geldiğimiz zaman bizi karşılıyan korsan tam olarak kimdi?"
"Justin... benim arkadaşımdı. Yani hâlâ arkadaşım."
"Sadece o kadar mı?"
"Ben asla bir kurgu karaktere aşık olmam. Eğer bunu söylemek istiyorsan." dedi Suzy sinirli bir şekilde.
"Tamam özür dilerim. O anda seni kıskandım. Onun da bakışları bir tuhaftı."
"Bak ben Justin'i gerçekten çok seviyorum. Ama sadece arkadaş olarak. Hem zaten geçen yıl ben buraya geldiğim zaman senden hoşlanıyordum."
"Gerçekten mi?"
"Ama tabi sen bana bakmıyordun."
"Öyle deme. Ben de senden hoşlanıyordum." dedi Daniel ve Suzy'ye yaklaştı. Onu öptü.
"İyi ki varsın." dedi Suzy ve Daniel'e sarıldı.
"Sen de iyi ki varsın."
O sırada kapı tıklatıldı. Geri çekildikten sonra "Gir." dedi Suzy.
Kapı açıldı ve Hunter içeri girdi. "Bölmüyorum değil mi?" diye sordu. Suzy hayır anlamında kafasını salladı. "Suzy seninle yalnız konuşabilir miyiz?"
"Tabi ki de." dedi Suzy ve odadan çıktılar. "Ne oldu?"
"Sen hâlâ olanlar yüzünden korkuyor musun?" diye sordu Hunter.
"Lucy mi söyledi?"
"Kimin söylediği önemli değil Suzy. Önemli olan sana bu korkuyu yaşatan kişi sürgün edildi. O artık burada yok."
"Bilmiyor muyum sanıyorsun? Buna en çok ben seviniyorum. İnan bana." dedi Suzy ve gözleri dolmuştu. "İster istemez korkuyorum."
"Çok özür dilerim Suzy."
"Önemli değil... Şimdi gidebilir miyim?" diye sordu Suzy. Hunter olumlu anlamda kafasını salladı. Suzy içeri girdi.
"Bir şey mi oldu?" diye sordu Daniel.
"Soru sorma. Sadece bana sarıl." dedi Suzy ve Daniel'e sarıldı. Göz yaşları yavaş yavaş akıyordu.
"Peki öyle olsun ama sen istediğin zaman bana anlat."
"Tamam." diye fısıldadı Suzy.
...
"Fire!... Merhaba oğlum. Beni hatırladın mı?" diye sordu Lucy.
"Seni unutmak çok zor." diye fısıldadı Marco.
"Bir şey mi dedin?"
"Hayır denedim."
"Hadi." dedi Lucy ve ejderhanın üstüne bindi. "Merak etme. Beni tanıyor. Yanımda güvendesin."
"İyi tamam." dedi Marco ve o da ejderhanın üstüne bindi.
"Hazır mısın?" diye sordu Lucy.
"Evet." dedi Marco ve ejderha uçtu. "Bir daha ben önde olacağım."
"Anlaştık."
...
Lucy ve Marco saraya geldikleri zaman Suzy önlerine çıktı. "Lucy biraz yalnız konuşabilir miyiz?" diye sordu Suzy.
"Daha sonra görüşürüz." dedi Marco ve gitti.
Suzy Lucy'ye sinirli bir şekilde bakmaya başladı. Lucy o anda ne olduğunu anlamıştı. "Senden nefret ediyorum Hunter." diye fısıldadı Lucy kendi kendine.
"Hunter'a neden söyledin?"
"Er ya da geç öğrenirdi. Sonsuza kadar ona yalan söyleyemezsin, Ne de olsa zihin okuma büyüsü var. Bir yalan söylersin. İki yalan söylersin. Üçüncü yalan ortaya çıkar."
"Haklı olabilirsin. Zaten bir kere yalan söyledik. Onun güvenini bir daha kırmayalım... Marco ile aranızda ne oldu?"
"Dalga geçme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 2
FantasyLucy ve Suzy artık kavga etmiyorlar. Çünkü onlar kardeşler... Hem de her zaman... Bu sefer Lucy ve Marco "arkadaş" ilişkilerini düzeltmeye çalışacaklar. Bakalım neler olacak? Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama bu norm...