"Stan eğer bizi duyabiliyorsan Suzy benim Tanrı kitaplarımı getirsin." dedikten sonra deprem gibi bir şey oldu.
"Eğer bu 'evet' demekse bir kere daha salla." dedi Marco ve bir kere daha deprem gibi oldu.
...
Suzy Daniel ile birlikteydi. O sırada telefon çaldı. "Kusura bakma." dedi ve telefona baktı. Stan arıyordu. "İki dakika sürer."
"Tamam." dedi Daniel.
Suzy telefonu açtı ve "Ne oldu?"
"Kız kardeşinin sana ihtiyacı var." dedi Stan ve her şeyi anlattı.
"Tamam. Hemen gidiyorum." dedi Suzy telaşlı bir şekilde ve telefonu kapattı.
"Nereye gidiyorsun? Ne oldu?" diye sordu Daniel.
"Daniel beni eve bırakır mısın?"
"Elbette." dedi Daniel ve arabaya bindiler. "Bana ne olduğunu anlatır mısın?"
"İnan bana anlattığım şeylere inanmazsın."
...
"Bu çocuk neden aramıyor?" diye sordu Mason kendi kendine. "Belki Stan'in yanında olabilir." dedi ve Stan'i aradı. "Stan Marco senin yanında mı?"
"Bu biraz uzun hikaye Mason." dedi Stan ve her şeyi anlattı. "Şimdi Suzy onların yanına gidiyor."
"Tamam." dedi Mason telaşlı bir şekilde.
...
Suzy'nin telefonu yine çaldı. Mason arıyordu. Telefonu açtı. "Olanları mı öğrendin?"
"Evet. Ben şimdi Zeus'u ikna etmeye çalışacağım. Ne de olsa babasının sözünü dinler. Sana haber vereceğim."
"Tamam ama ben yine de kitapları hazırlayacağım." dedi Suzy ve telefonu kapattı.
"Suzy sen kiminle konuştun? Ayrıca hangi kitapları hazırlayacaksın?"
"Daniel lütfen ısrar etme."
Daniel arabayı durdurup "Suzy sana söz veriyorum. Ne söylersen söyle hepsine inanacağım." dedi ve elini tuttu.
...
"Ne demek olmaz." dedi Mason.
"Baba benim hastalığım herkese geçebilir. Unuttun mu? Lucy ve Marco buraya gelip benden hastalık bulaşırsa..." dedi Zeus.
"Burada tedavi olamazlar. Çok haklısın... Özür dilerim."
"Önemli değil baba. Görüşürüz."
"Görüşürüz." dedi Mason ve bilgisayarı kapattı.
...
"Bak biliyorum çok sorun var. Bunların yarısını tahmin ediyorum. Ama Lucy'ye kimseye söylemeyeceğim konusunda söz verdim." dedi Suzy.
"Lucy beni seviyor. Bana söylemene aldırmaz." dedi Daniel. O sırada Suzy'nin telefonu yine çaldı. "Lütfen açma."
"Üzgünüm ama açmalıyım." dedi Suzy ve telefonu açtı. "Ne oldu? Oğlun kabul etti mi?"
"Hayır ve aslına bakarsan çok haklı. Eğer hastalık onlara bulaşırsa burada tedavi olamazlar. Bu yüzden filmin içine girmen lazım." dedi Mason.
"Tamam hemen gidiyorum." dedi Suzy ve telefonu kapattı. "Lütfen hadi gidelim. Kız kardeşimin bana ihtiyacı var."
"Önce bana ne olduğunu anlat."
"Sen sürmeye başla. Ben sana her şeyi anlatacağım."
"Tamam." dedi Daniel ve arabayı yeniden sürmeye başladı.
"Öncelikle ben hâlâ çizgi film izliyorum." diye itiraf etti Suzy.
"Ne? Bizim kaç yaşında olduğumuzu biliyor musun?"
"Hayat matematikten ibaret değildir." dedi Suzy ve zamanında Lucy'nin dediği kulağında yankılandı.
...
"Çizgi film izlemeyi seviyorum diye büyümedim mi? Abla hayat her zaman matematik gibi kesin değildir. Bazen başka derslere bakmak gerekmektedir. Mesela ben senin özgün bir resim yaptığını görmedim."
...
"Çok özür dilerim kardeşim." diye fısıldadı Suzy.
"Peki bu olayların senin çizgi film izlemenle ne ilgisi var?"
"Melez Prens... Hiç duydun mu?"
"Evet. ÇOCUKLAR arasında çok popüler olan bir çizgi film."
"Geçen yıl ben onun içine girdim."
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Herhalde çok fazla çizgi film izlemekten hayal gücün gelişmiş."
"Bak biliyorum çok tuhaf bir şey. İnanması çok zor bir şey. Ama gerçek olan bu." dedi Suzy. O sırada evin önüne geldiler. Daniel arabayı durdurdu. "Teşekkür ederim." dedi Suzy ve arabadan indi. Eve girerken Daniel indi. "Ne oldu?"
"Sana delirdiğini kanıtlamak isterim"
"Olmaz... Ayrıca ben deli değilim."
"O zaman sen bana kanıtla."
"Orası bilmeyenler için çok tehlikeli."
"Tamam o zaman ben gidiyorum." dedi Daniel ve arabanın kapısını açtı. "Hem de sonsuza dek."
O anda Suzy Daniel yerine Victor'u görüyordu. Nerdeyse gözü kararmıştı. "Peki gel ama bir daha beni böyle zorlama."
"Sen iyi misin? Bir şey mi oldu? Eğer seni fazla zorladıysam gerçekten gidebilirim. Daha sonra görüşürüz."
"Hayır lütfen gel." dedi Suzy ve eve girdiler.
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Daniel.
"Lucy'nin odasına gidelim."
"Tamam." dedi Daniel ve odaya girdiler. Duvarlar posterler ile kaplıydı. Masanın üstünde figürler vardı. "Yanlış anlama ama..."
"Kız kardeşim bir bağımlı. Ama en azından kimseden utanmıyor. Keşke onun gibi olabilseydim."
"Neden öyle dedin?"
"Sana en baştan çizgi film izlemeyi sevdiğimi söyleseydim. En azından arabadaki kavgayı etmezdik."
"Geçti gitti. Önemli olan şimdi ne yapacağız?"
Suzy kitaplığın yanına gitti. "Tanrılar ile ilgili kitapları alacağız."
"Neden?"
"Zeus hasta olmuş."
"O boyutta kitap yok mu?" dedi Daniel ve kıkırdadı.
"Tanrılar ile ilgili bütün kitaplar Hades'in yanında. Yani yeraltında."
"Bunu sanırım çizgi filmden biliyorsun."
...
Bulunduğu odada kitaplar vardı. Aralarına baktı. Bir anahtar buldu. "Umarım dediğin gibidir." dedi Suzy kendi kendine. Kapıyı açtı.
...
"Hı hı evet kesinlikle." dedi Suzy ve kitapları çantaya doldurdu. Telefonunu eline aldı. Mason'a sesli mesaj gönderdi. "Oğlunu iyileştirip kız kardeşimi almaya gidiyorum."
"O da kimdi?"
"Daha sonra anlatırım." dedi Suzy ve mutfağa gidip su doldurdu. "İstersen sen git. Orası gerçekten çok tehlikeli."
"Ben de geleceğim. Hem sen beni korursun." dedi Daniel ve Suzy'nin elini tuttu.
"İyi tamam." dedi Suzy ve oturma odasına gittiler.
"Ne yapıyoruz?" diye sordu Daniel ve Suzy televizyona suyu döktü. Bir ışık yayıldı. "Ne oluyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 2
FantasíaLucy ve Suzy artık kavga etmiyorlar. Çünkü onlar kardeşler... Hem de her zaman... Bu sefer Lucy ve Marco "arkadaş" ilişkilerini düzeltmeye çalışacaklar. Bakalım neler olacak? Lucy Hunter'ın isteğini yerine getirdi. Ona bir kraliçe yaptı. Ama bu norm...