Üçü Bir Arada

0 0 0
                                    

Lucy ve Marco beraber aynı yatakta yatmışlardı. "Bu bir rüya değil, değil mi?" diye sordu Lucy.

"Aynı rüyayı aynı anda göremeyiz." dedi Marco ve Lucy'nin saçlarını öptü.

"O zaman iyi. Hem de çok iyi. Ama kalkmalıyız biliyorsun değil mi? Ne de olsa Hunter birazdan gelir." dedi Lucy ve güldü.

"Aslında öyle bir yapamaz."

"Neden?"

...

"Bana söz ver. Bizi kahvaltıya çağırmayacaksın." diye yalvardı Marco.

"Tamam söz veriyorum." dedi Hunter.

"Eğer çağırırsan ertesi gün ben de senin odana gelirim."

"Sen beni tehtid mi ediyorsun."

"Hayır sadece uyarıyorum."

...

"Neden olduğunu boş ver." dedi Marco mutlu bir şekilde.

"Sen öyle diyorsan. Ama çok geç kalamayız. Biliyorsun değil mi?"

"Evet malesef."

...

"Lucy ve Marco neden gelmedi?" diye sordu Suzy.

"Daha doğrusu Hunter onları neden çağırmadı?" diye sordu Angel.

"Uzun hikaye." dedi Hunter. Daniel hafif bir şekilde kıkırdadı.

...

"Bu arada kimse sormuyor ama Zeus'u iyileştirmek için gönderdiğin kişiler ne zaman gelecek?" diye sordu Daniel.

"İlk defa doğru bir soru sordun." dedi Marco. Suzy Marco'ya ölümcül bir bakış attı.

"Ama öyle... Kusura bakma enişte." dedi Lucy. Suzy Lucy'ye dirsek attı. "Kötü bir şey demedim. Aksine iyi bir şey söyledim."

Herkes gülmeye başladı. "Daniel'in sorusuna yanıt vermek gerekirse... Muhtemelen yarın gelecekler." dedi Hunter.

...

"Biz Marco ile birlikte dışarı çıkıyoruz. Gelmek ister misiniz?" diye sordu Lucy.

"Evet çok güzel olur." dedi Marco.

"Aslında olabilir. Sen ne dersin? Hem burası sadece yeraltından ibaret değil." dedi Suzy.

"Tamam o zaman." dedi Daniel.

"Madem beraber gideceğiz. Hep beraber yürüyelim. Hunter ve Angel'a da haber vereceğim." dedi Marco. Lucy tamam anlamında kafasını salladı. Marco Hunter'ın odasına gitti. Kapıyı tıklattı.

Angel "Gir." dedi.

Marco içeri girdi. "Yanlış zamanda gelmedim değil mi?" diye sordu utangaç bir şekilde.

"Yok hayır." dedi Angel.

"Ne oldu?" diye sordu Hunter.

"Biz dordümüz dışarı çıkıyoruz. Gelmek ister misiniz?"

"Çok güzel olur." dedi Angel.

"Tamam o zaman. Hadi gidelim." dedi Hunter.

...

"Burası gerçekten çok güzel bir yer." dedi Daniel.

"Peki çizgi filmi izlemediğin için pişman mısın?" diye sordu Lucy.

"Evet kesinlikle." dedi Daniel.

"Birinin daha aklı başına geldi." dedi Marco.

"Benim hayatım asla çocuklara göre bir şey değil." dedi Hunter.

"Aslında ilk dört sezon öyleydi ama daha sonra o çocuklar büyüdü." dedi Marco.

"Evet kesinlikle öyle oldu ve az da olsa büyük çocuklara göre yapılmaya başlandı." dedi Lucy.

"Bir şey soracağım. Biliyorum ben Lucy'den ilham alınarak yapıldım ama tam olarak nasıl ortaya çıktım?" diye sordu Angel.

"Aslında sen çizgi filmde yoktun. Daha sonra senin için bir film yaptık." dedi Lucy.

"İyi de beni yaratma fikri havadan gelmemiştir." dedi Angel.

"Ben istedim." dedi Hunter. Angel ne demek istediğini anlamamıştı. "Seni yaratmalarını ben istedim."

Angel Lucy'ye baktı. "Teknik olarak evet." dedi Lucy.

"Bu çok garip bir şey." dedi Angel.

"Aslında Mason'ın aklında böyle bir şey varmış ama Hunter'ın istemesi süreci biraz hızlandırdı." dedi Marco.

Angel Hunter'a sarıldı. "Kızmayacak mısın?" diye sordu Hunter.

Geri çekildikten sonra "Bunun için artık çok geç." dedi Angel ve Lucy'ye döndü. "Bir de bana her şeyi anlattığını düşünmüştüm."

"Kusura bakma ama orası beni ilgilendirmiyordu. Ben sana benim ile ilgili kısımları anlattım. Orayı da Hunter anlatmalı diye düşündüm." dedi Lucy.

"Lucy çok haklı." dedi Suzy.

"Aslına bakarsan doğruyu söylüyorlar ama söylediğim gibi artık çok geç." dedi Angel ve Hunter'ın kafasına vurdu.

"Sanırım bunu hak ettim." dedi Hunter.

"Benim ondan kaç tane yediğim hakkında bir fikrin var mı?" diye sordu Marco. Lucy ona dik dik bakmaya başladı. Marco masum bir şekilde elini yukarı kaldırdı.

"O sadece Lucy de yok." dedi Suzy.

"O ne demek?" diye sordu Daniel korkak bir şekilde.

"Yani beni kızdıracak bir şey yaparken iki kez düşün."

"Bu yetenek galiba aileden gelen bir şey." dedi Marco.

"Öyle de denebilir." dedi Lucy.

"Tamam o zaman." dedi Daniel.

"Hunter iki tane kılıç bulup şavaşalım mı?" diye sordu Marco.

"Olur." dedi Hunter.

"Sen simülasyon oyununda bile kötüsün. Gerçek kılıç ile nasıl olursun kim bilir?" dedi Lucy.

"Hayır simülasyon oyununda kötü değilim. Sadece sen benden daha iyi oynuyorsun." dedi Marco.

"Bunu itiraf etmen çok güzel bir şey." dedi Angel.

"Neden?" diye sordu Suzy.

"Hunter hâlâ itiraf edemiyor." dedi Angel.

"Öyle bir şey yok." dedi Hunter.

"Tamam o zaman. Birazdan görürüz." dedi Lucy.

...

"Biz kazandık." dedi Lucy mutlu bir şekilde.

"Evet kesinlikle." dedi Angel.

"Biz neden takım olduk?" diye sordu Hunter.

"Bilmiyorum ama herhalde gaza geldik." dedi Marco.

"Bak bu konuda çok haklısınız." dedi Daniel.

Hunter'ın vampir dişleri ortaya çıktı. "Kimin, neresi kanıyor?"

"Benim değil." dedi Lucy.

"Benim de değil." dedi Angel.

"Benim elim kanıyor. Hiç farkında değilim." dedi Marco ve elini uzattı.

Hunter o kanı emdi. "Teşekkür ederim."

Başka Bir Boyutta 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin