Guitairst/Chanbaek

thirteen

Küçük bir smutumuz var başta dnbdnd

Dudakları dudaklarımdan bir kaç saniye koptuğunda özlemle inledim. Elini hızla attı kemerine. "Seni çok özledim." Diye fısıldadı dudaklarını şakağıma bastırırken.

Kendime söz vermiştim. Kendimi bir kez daha ona kullandırmyacağıma dair söz vermiştim ama olmuyordu.

Kendime verdiğim sözü tutmaktan bile acizdim. Midemdeki ve kanımdaki alkol tüm kafamı karıştırırken kendimi tuvaletin kapısına tutunur halde bulmuştum.

Chanyeol hızla pantolonumun düğmesini açarken dudaklarını enseme bastırıyordu. "O seni benim kadar memnun etti mi?" Diye sordu geçen saniyelerin ardından.

Kalçalarımın arasında hissettiğim varlığı ile yutkundum sertçe. Kendini araya sıkıştırıp bir kaç kez gelgit yaparken inledim.

"Sen, başkasın." Diye fısıldadım zorlukla. Güldüğünü duydum kısıkca. Kendini sertçe deliğime bastırırken elini çenemde hissettim.

Dudakları dudaklarımı bulurken sertçe girdi içime. Yaptığım en acele, en ayaküstü seks olsa da, Chanyeol'la olması onu farklı kılıyordu.

İçimdeki Chanyeol'du ve bu her şeyi değiştiriyordu.

Nefesi nefesime karışırken dudakları yuttu inlememi. Giriş çıkışlarına hızla başlarken bir saniye bile durmuyordu.

Oysaki daha geçen gün onu televizyonda başka bir kadınla gördüğüme emindim.

Dudaklarımız ayrıldığında sıkıca tutundum kapıya. Zorlukla konuştum. "N-ne o, kadınlar seni benim kadar memnun edemedi mi?"

Olan bir kaç saniye sessizliğin ardından tekrar gülüşünü duydum. Küçük bir tokat attı kalçama.

"İkimiz de başkaları ile olmuşuz Baekhyun. Ve inan ki diğerleri beni senin kadar memnun etseydi şuan senin içinde olmazdım."

İçime vuran aleti hızlanırken kıskca inliyordum. Evet sarhoştum ama hala bir tuvalette olduğumuzun bilincindeydim.

Belimden tuttu ve hızla çevirdi beni. Yüz yüze geldiğimizde hızla tekrar itti kendini içime. Terden saçları anlına yapışmıştı.

Ellerimi ağırca gezdirdim yanaklarında. Ardından saçlarına çıkardım ve geriye yatırdım. Yüzünde gezdirdim bakışlarımı.

"Değişik bakıyorsun." Diye mırıldandı bakışlarını kaçırırken. Yavaşlamış ama sertleşmişti vuruşları.

"Seni seviyorum." Diye fısıldadım bende. "Bunu biliyorsun, bakışlarımı daha fazla saklamama gerek yok."

Yutkundu ve hızla çekti beni kendine. Dudakları dudaklarımı bulurken hissettim içime bıraktığı sıvısını.

Dudaklarımız ayrıldığında hızla çekti beni. Rahatladığımda ise nefes nefese baktım yorgun yüzüne.

Pantolonunu geri giyerken çektiği tuvalet kağıdını bana uzattı. Üzerimi temizlerken kendimi çok yorgun hissediyordum.

Hem bedenen hem kalben çok yorgundum. Çenemde hissettiğim tutuşu ile baktım gözlerinin içine.

"Yarın seni arayacağım." Diye mırıldandı. Başımı olumluca salladım sadece. Titreyen bacaklarım ile çıktım kabinden.

İlerledim ve bir kaç kez su çarptım yüzüme. Kurulamadan dışarı çıktığım anda çarpıştım biriyle.

Bakışlarım çarpıştığım kişi ile kesiştiğinde o kişinin Kyungsoo olduğunu fark ettim. "Neredesin sen?" Diye bağırdı yüksek sesten bile duyulabilecek bir şekilde.