"Evet! Devam ediyoruz. Chanyeol bir adım daha sağa evet çok iyi!"
Ellerimi sertçe birbirine vururken yorgunlukla durdum. "Bugün bu kadar tekrar yeterli. Çok bir eksik kalmadı zaten."
Yüzümdeki gülümseme ile izledim karşımdaki grubu. Tüm olaylar olalı iki hafta geçmişti ve artık karşımda olan bu grubun danslarını ben hazırlıyordum.
Chanyeol terlediği için üzerine yapışan tişörtü çıkartırken ilerledim ve geçen gün dolabıma bıraktığı tişörtlerinden birini fırlattım ona.
Gülümseyerek yakalarken hızla geçirdi üzerine. "Turneye sadece iki hafta kaldı." Diye mırıldandım yanlarına yaklaşırken.
Chanyeol başını olumluca salladı. "Yani, bizden başka yardımcı olduğun öğrencin olmasa gel diyeceğim ama" iç çektim ağırca "ben sensiz ne yapacağım?" Güldü hafifçe "Aww bebeğim~"
Jongin'in üzerimdeki bakışlarını hissederken midesi bulanıyormuş gibi bir ses çıkardı. "Gerçekten iğrenç bir tatlılığınız var. Chanyeol adamım, sen böyle değildin."
Chanyeol kısıkça güldü ve burnunu burnuma sürttü. "Aşk, insanı değiştiriyor Jonginiee umarım sende bir gün yaşarsın." Yüzümde küçük gülümseme yerini korurken aklıma Kyungsoo geldi.
Jongin'in salonumuza girdiğini duyduğunda, beni bıçakla kovalamıştı. Şaka yapmıyorum. Gerçekten yapmıştı.
Sehun'un arkasına zorla saklanmış, canımı öyle kurtarmıştım. O günden beri Kyungsoo salona gelmeden önce üç kez arıyor Jongin gitti mi diye soruyordu.
Eğer yalan söylersem beni eve almazdı. Bu konuda da çok ciddiydi.
Jongin'i hala seviyordu ama kalbi çok kırılmıştı. Hala şarkılarını dinliyordu ama Jongin'in kısımlarında yüzünde küçük buruk bir gülümsemeden fazlası olmuyordu.
Yaşadıkları tek gecelik ilişki, Kyungsoo'yu çok yaralamıştı. Bakışlarım Jongdae ile konuşan Chanyeol'a düştüğünde düşündüm.
Chanyeol'la olan şey, tek gecede kalsaydı nasıl hissederdim diye düşündüm. Titrememe engel olamazken başımı olumsuzca salladım hızla. Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyordum.
Chanyeol, bir kaç ayda benim hayatım olmuştu. Her şeyim onunla karışmış, onunla bir olmuştu.
Kıyafetlerimin arasında kıyafetleri vardı. Onun sevemdiği şeyleri ben sevmemeye, benim nefret ettiğim salatalığı o yememeye başlamıştı.
Gün geçtikçe birbirimize benziyorduk ve bu çok iyi hissettiriyordu. Evet çok büyük bir grup değillerdi ama çokça hayranları vardı. Özellikle, çok kız hayranı vardı grubun.
Herkesin sahip olmak istediği bu adama sahiptim.
Diğer üyeler giderken Chanyeol benimle kalmıştı. Salonu kapatmadan önce üzerimi değiştirirken hemen yanımdaydı ve beni izliyordu badem gözleri ile.
Üzerimi giydikten sonra tuttu, çekti belimden. Burnunu boynuma sürterken mırıldandı. "Seni yoruyoruz değil mi?"
Güldüm hafifçe "yani, ilk kez bir grupla çalışıyorum. Evet yoruluyorum ama sen bana parlayan bakışlarınla baktığında geçiyor hepsi."
Yaklaştım ve öptüm gamzesini. "Gamzeni çok seviyorum." Yüzündeki gülümseme büyürken fısıldadı. "O da seni çok seviyor. Tüm bedenim ve kalbim gibi. Ruhum gibi."
"Sen, benim için yaratılmışsın Baekhyun. Senden önce yaşadıklarım, seninle yaşadıklarımla kıyaslanamaz. Evet başta aptallık ettim. Seni üzdüm. Korktum, hem grubuma hemde sana zarar vermek istemedim. Kendime güvenmiyordum. Seni üzmekten korkuyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guitairst/Chanbaek
FanfictionChanyeol bir Rock grubu gitaristi. Baekhyun ise onun grubunun konserine zorla götürülmüş biri. Smut bölümler vardır. (M) #Chanbaek'te 1.💜